Çok satıyorum, acaba bayağı mı yazıyorum?

Edebiyat dünyası Mîna Urgan’ın ünlü bir fotoğraf sanatçısına gece yarısı telefonda sorduğu soru ile çalkalanıyor.

GECENİN oldukça geç saatinde, ünlü bir iş adamı ve aynı zamanda ünlü bir fotoğrafçının telefonu çalıyor.

Ahizeyi kaldırdığında karşısında son ayların çok satan yazarlarından, öğretim üyesi Mîna Urgan'ı buluyor.

Kısa bir konuşmanın ardından Mîna Urgan şu soruyu soruyor:

‘‘Kitaplarım çok satıyor, en çok satanlar listesindeyim, acaba çok mu bayağı yazıyorum?’’

Hatırlatalım, Bir Dinozor'un Anıları ile Bir Dinozor'un Gezileri best seller listelerinde hala üst sıralardaki yerlerini koruyor.

Yıllardır ünversite hocalığı yapan, İngiliz Edebiyatı üzerine kitaplarıyla bilim çevrelerinin çok yakından tanıdığı, saygın yazar Mîna Urgan'ın bu teláşını bizim Kültürazzi Timi algılayabilidi.

Çünkü daha önce D.H.Lawrence ve Virginia Woolf kitaplarının yazarının kapısını ne gazeteciler ne de televizyoncular çalmıştı.

Birdenbire çok satanlarda bulunmanın onu rahatsız ettiğini anladık.

Usta yazar Çetin Altan'ın yorumuyla, Mîna Urgan, 'beyin aristokrasisi'nden kopmayı, öbür cepheye düşmeyi, adının onların arasında anılmasını istemiyordu. Rahatsızlık duymuştu. Bir üniversite hocasının mesleğine, yazıya karşı gösterdiği titizlikti gösterdiği ve popülerliğin tehlikesine set çekmek istiyordu.

Gerçekten de ikinci kitabında televizyon röportajı önerilerini, gazete söyleşilerini kabul etmedi. Oysa kabahat yazdığında, onun kalitesinde değildi.

Dürüstçe anılarını yazmıştı, sansürden ve süzgeçten geçirmeyişinin bütün içtenliğini taşıyordu. Türk okuru bu tür anılara hasretti.

Çok satan yazarların kalite sorunu elbette tartışma gündemindeydi.

Yalnız bunun ardında, yazarlar kadar medyanın da rolü vardı.

Onlar da haberlerini, röportajlarını belli adların ekseninde dolandırıyor, sanki onlardan başkası yok gibi bir ortam yaratıyorlardı.

Yazarlar onları, onlar da yazarları kullanarak bir medyatik pazarlama sitesi oluşturulmuştu.

Mîna Urgan'ın söylediklerinden sonra Kültürazzi Timi olarak gene ünlü bir Fransız yazarının sözünü anımsadık: ‘‘Ben bu kitabı sevmiyorum, çünkü çok kişi beğendi.’’

Mîna Urgan'ın bu yargısı ve kuşkusu, tartışmalara yol açacak gibi görünüyor. Çok satmakla kalitenin bir arada olup olmayacağı konusunda kafa yormak gerekiyor.

Biz sayın hocanın kitapları için bu şüpheyi taşımıyoruz.

Diğerlerini de okurlarımız düşünsün.

Dinozor bombası

Füreya Ayşe Kulin / Remzi

Bay Pipo Soner Yalçın-Doğan Yurdakul/Doğan Kitap

Bir Çift Yürek Marlo Morgan/ Dharma

Öteki Renkler Orhan Pamuk/ İletişim

Bir Dinozorun Gezileri Mina Urgan/ YKY

Haybeden Gerçeküstü Konuşmalar

Yılmaz Erdoğan/ Sel

Karikatürler 3 Selçuk Erdem/ Parantez

Doğduğum

Yüzyıla Veda

Murathan Mungan/ Metis

Ödünç Yaşamlar Ali Poyrazoğlu/ Can

Paris'te Son Osmanlılar Hıfzı Topuz/ Remzi

Savaşçı Doğan Cüceloğlu/ Sistem

İstanbul Bir Masaldı Mario Levi/ Remzi

Salkım Hanımın Taneleri

Yılmaz Karakoyunlu/ Öteki

Depremin Gösterdikleri Yaşar Nuri Öztürk /Yeni Boyut

Üç Aynalı Kırk Oda Murathan Mungan/ Metis

Not: Liste D&R mağazalarından derlenmiştir.