Cinnah fısıltıları

Güncelleme Tarihi:

Cinnah fısıltıları
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 03, 2005 00:00

Bir yılbaşı hutbesi analiziDÄ°YANET Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’nın yayınladığı ‘Yılbaşı Hutbesi’ haklı bir tartışma yarattı. Gerçi yılbaşı idrak edildi ama eleÅŸtiri ve tepkilere karşı yapılan ‘nüanslı’ savunmalar, pek de ‘idrak’ ettirici olmadığı için tartışma sürecek gibi görünüyor.Tartışmanın çıkış noktası Diyanet’in ‘yılbaşı kutlaması adı altında düzenlenen eÄŸlence ve toplantıları’ eleÅŸtiren açıklamasındaki keskin ‘uyarı’ cümleleriydi. Hutbede yılbaşının ‘kutlanmaması’na yönelik ‘zinhar’ tonunda sıralanan uyarılar, alternatif bir yılbaşı gecesinin nasıl olması gerektiÄŸi konusunda tek cümlelik bir öneri ile noktalanıyordu.TEFEKKÃœR ÖNERÄ°SÄ° BaÅŸkanlığın önerisi, yılbaşı gecesinde insanların oturup bugüne kadar yaptıklarının ve yeni yılda hayatlarına nasıl yön vereceklerinin ‘muhasebesi’ni yaparak, ‘tefekkür’e dalmalarıydı. Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu Uzmanı Abdurrahman Akbaş’ın imzasını taşıyan hutbenin yarattığı tepki üzerine önce BaÅŸkanlık, ardından Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Ä°lahiyat Profesörü Mehmet Aydın savunma yaptı. Ancak orijinal hutbede, BaÅŸkanlığın savunmasında ve Bakan Aydın’ın CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı’nın soru önergesine verdiÄŸi yanıtta çok önemli nüanslar vardı. Ä°ÅŸte yandaki belgeler ve ‘nüans’lar: Belge 1Okunan hutbeBirliÄŸimizi bozacak adetlerden sakınınDeÄŸerli Müslümanlar! (...) ‘İşte bu din, benim dosdoÄŸru yolumdur. Artık ona uyun. BaÅŸka yollara uymayın. Yoksa o yollar, sizi parça parça edip, doÄŸru yoldan ayırır. Ä°ÅŸte bunları, sakınasınız diye Allah size emreder.’ Sevgili Peygamberimiz (a.s.) de bizleri ahlaki çöküntüye neden olabilecek, birlik ve beraberliÄŸimizi bozacak baÅŸka milletlerin örf ve adetlerini benimsemekten sakındırmıştır. DÄ°NLE BAÄžDAÅžMAZ Aziz Müslümanlar! Bugün, toplumumuzda yılbaşı kutlaması adı altında düzenlenen eÄŸlence ve toplantılar kültürel ve geleneksel bir temele sahip deÄŸildir. Bu tür eÄŸlencelerde aklı ve saÄŸlığı tehdit eden içki içmeyi, aile bütçesini sarsan kumarı ve israf boyutundaki harcamaları milli ve dini deÄŸerlerimizle baÄŸdaÅŸtırmak asla mümkün deÄŸildir. Ayrıca milli ve manevi deÄŸerlerimize ters bu tür eÄŸlence ve adetler, kültürel tahribata yol açmakta, bizleri milli kimliÄŸimizden uzaklaÅŸtırmaktadır.ALLAH RAZI OLMAZ (...) Dini ve milli deÄŸerlerimizle çeliÅŸen baÅŸka kültürlerin örf ve adetlerini körü körüne taklit ve özentiden kaçınalım. Yılbaşı kutlamalarını vesile edinerek Allah ve Resulünün razı olmayacağı tavırlar yerine, geçmiÅŸ senelerde yaptıklarımızı gözden geçirerek ve gelecek yeni yılda hayatımıza daha iyi nasıl yön verebileceÄŸimizi düşünelim. Abdurrahman AkbaÅŸ, Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu Uzmanı Belge 2YumuÅŸatma açıklamasıEvrensel bir olgu abartmadan olabilirDÄ°YANET Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı tepkiler üzerine 13 Aralık’ta bir açıklama yaptı. BaÅŸkanlık açıklamasında, hem üstü kapalı bir savunmayı, hem yumuÅŸatıcı bir rötuÅŸu, hem de hutbenin aksine ‘aşırıya kaçılmadan’, ‘evrensel bir olgu olan’ yılbaşının ‘kutlanabileceÄŸi’ geri adımını nüanslara dayalı bir dozda birleÅŸtirdi. Açıklama özetle şöyleydi: Cuma ve bayramlarda camilerimizde okunan hutbelerin yeni bir üslup, içerik ve yaklaşımla hazırlanmasıyla ilgili olarak BaÅŸkanlığımızın yürütmekte olduÄŸu çalışmalar devam etmektedir. Halen hutbeler geçici olarak oluÅŸturulan ilmi bir komisyon tarafından hazırlanmakta ve bağımsız bir ilmi kurul olan Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu’nda son ÅŸeklini almaktadır. KUTLAMAK DOÄžALYılbaşı, geçen sene BaÅŸkanlığımızca yapılan ve web sayfamızda bulunan açıklamada da ifade edildiÄŸi gibi, deÄŸiÅŸik kültürleri bir araya getiren evrensel nitelikte bir olgudur. Her ülkenin kendine özgü eÄŸlence biçimiyle bunu kutlaması ise doÄŸaldır. EÄŸlence ve kutlamanın bizzat kendisi olumlu veya olumsuz bir deÄŸer taşımadığı için hutbede de eÄŸlence olgusuna deÄŸil bu olgu ile ilgili uygulamadaki bazı yanlışlara iÅŸaret edilmiÅŸ, dinimizin uygun görmediÄŸi davranışlarla yılbaşının kutlanmasının doÄŸru olmadığı belirtilmiÅŸtir. Kamuoyuna duyurulur. Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığıBelge 3Bakan’ın savunmasıHaramlar kıyamete kadar asla deÄŸiÅŸmezDEVLET Bakanı Mehmet Aydın da 21 Aralık’ta CHP’li Gazalcı’nın önergesini yanıtlarken, kelime ve cümleleri, ‘nüanslar’ın kıyısında geziyordu. Ãœstelik Bakan, önergeyi yanıtlarken ‘Açıkçası, kendim görmedim’ diyerek Diyanet’in yılbaşından yaklaşık 1 ay önce sitesine aldığı ve günlerdir tartışılan hutbeyi ‘henüz okumadığını’ da itiraf ediyordu. Ancak ‘dindeki helaller helaldir, haramlar haramdır; bu, size, anıyla, her zaman, kıyamete kadar böyle bildirilir’ cümlesine yer vererek, kısa savunmasının ana dayanaklarından birisinin altını da kalın çizgilerle çiziyordu. Bakan Mehmet Aydın’ın açıklaması da özetle şöyleydi:Ä°SRAFA TEPKÄ° Yılbaşı, geçen sene BaÅŸkanlığımıza yapılan ve web sayfamızda da bulunan açıklamada da ifade edildiÄŸi gibi, deÄŸiÅŸik kültürleri bir araya getiren, evrensel nitelikte bir olgudur. EÄŸlence ve kutlamanın bizzat kendisi olumlu veya olumsuz bir deÄŸer taşımadığı için, hutbede eÄŸlence olgusuna deÄŸil, bu olguyla ilgili uygulamada görülen bazı yanlışlıklara iÅŸaret edilmiÅŸ; israf, vesaire gibi dinimizin uygun görmediÄŸi davranışlarla yılbaşı kutlamasının, davranışlarla birlikte böyle bir kutlamanın yapılmaması gerektiÄŸi üzerinde durulmuÅŸtur. Yani, arkadaÅŸlar, tekrar ediyorum: Diyanet’e ne zaman sorarsanız sorun, dindeki helaller helaldir, dindeki haramlar haramdır; bu, size, aynıyla, her zaman, kıyamete kadar böyle bildirilir. Dinin özü, özelliÄŸi de zaten budur.ÖRTÃœLÃœ Ä°TÄ°RAF BaÅŸkanlığın ve Bakan’ın savunmalarında, eleÅŸtirilere karşı, Diyanet’in 2003 yılında ‘yılbaşının evrensel bir olgu’ olduÄŸunu vurgulayan açıklamasını referans göstermeye çalışmaları da, bu yılki hutbenin geçen yılki açıklamanın gerisine düştüğü yolunda ‘ortak kabul ve itiraf’ olarak yorumlanabilir. Ancak bu üç belgeye göz atıldığında, açıklama ve savunmaların aynı dalga boyunda gitmediÄŸi de aÅŸikardır.Kutlamada AB uyumuDÄ°YANET Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’nın yılbaşını ‘Milli ve manevi deÄŸerlerimize ters adetler’ diye nitelediÄŸi hutbe, kutlamaların hızını kesmedi. Türkiye’nin birçok yerinde olduÄŸu gibi Bodrum’da da Barlar Sokağı’nı ve Ä°skele Meydanı’nı dolduran yaklaşık 10 bin kiÅŸi, büyük bir coÅŸkuyla yeni yılı karşıladı. Gençler, bar ve diskolarda sabahın erken saatlerine kadar dans ederek çılgınca eÄŸlendi. Delfi Otel’deki eÄŸlence ise sokaklara taÅŸtı. ‘Noel Baba’ ve ‘Noel Anne’ ile sokaÄŸa çıkan dansöz Miranda ve tatilciler ellerinde Avrupa BirliÄŸi bayrağı ile dans etti.YaÅŸar ANTER/BODRUM, DHABelge yakmak yoksa CHP’nin arÅŸivi neredeMGK’nın ilk sivil Genel Sekreteri olarak göreve baÅŸlayan Büyükelçi YiÄŸit Alpogan geçenlerde MGK binasını gezdirdiÄŸi basın mensuplarına ‘Türk devlet geleneÄŸinde belge yakmak yoktur’ diye iddialı bir söz söyledi. Alpogan’ın bu iddialı çıkışına yanıt 12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında da CHP’nin Denizli Milletvekili olan ÅŸimdinin de CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı’dan geldi.YANILGI İÇİNDE Gazalcı, arkadaşımız Åžaban Sevinç’e yaptığı açıklamada, ‘MGK Genel Sekreteri ya olayları bilmiyor ya da büyük yanılgı içinde. Türk devlet geleneÄŸinde belge imha etmek yoksa CHP’nin 1980 darbesinden sonra askeri yönetim kararıyla yakılmak üzere SEKA’ya gönderilen arÅŸivi nerede?’ diye sordu. Gazalcı, şöyle devam etti:AYNI DEVLET MÄ°? ‘Bizim CHP arÅŸivinde kurultaylarımızın belgeleri vardı, kitaplarımız vardı, yalnız CHP’nin deÄŸil bir anlamda Türkiye’nin tarihiydi. Atatürk döneminden Ä°smet PaÅŸa döneminden çok önemli belgeler vardı. Bu yok edilen belgeleri ÅŸimdi Tarih Vakfı, meraklılarından ulaşılabildiÄŸi belgeleri yeniden oluÅŸturmaya çalışıyor.’Bu durumda Alpogan, muhtemelen bir baÅŸka devletten söz ediyordu.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!