Cinnah fısıltıları

Güncelleme Tarihi:

Cinnah fısıltıları
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2003 00:00

YoÄŸurdu Ingilizce üfleyen adamAKP Ä°stanbul Milletvekili Egemen Bağış, bir koltuÄŸa pek çok karpuzu sığdıranlardan. Türkiye'ye gelmeden önce New York'ta yaÅŸayan ve uzun süre Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun baÅŸkanlığını yapan Bağış, milletvekili seçildikten sonra kısa zamanda ErdoÄŸan'ın iç kabinesine dahil oldu. Bağış, yeni statüsüyle BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın siyasi danışmanlığı görevini de yapıyor. Bir taraftan da Türkiye-ABD Parlamentoları Dostluk Grubu'nun baÅŸkanlığını yürütüyor.CLINTON'A DA TERCÃœMANDIABD Kongresi ile TBMM arasındaki iliÅŸkiler önemli ölçüde Bağış'ın üzerinden gidiyor. Bir de ek iÅŸ olarak ErdoÄŸan'ın resmi çevirmenliÄŸini yapıyor. ABD'de bir çevirmenlik bürosunun başında olduÄŸu için bu zorlandığı bir iÅŸ deÄŸil. GeçmiÅŸte BaÅŸkan Bill Clinton'a da çevirmenlik yapmıştı. ErdoÄŸan'ın 3 Kasım'dan sonra yabancılarla yaptığı hemen hemen bütün temaslarda çeviriyi Bağış yaptı. Bağış, bu çerçevede ErdoÄŸan'ın bütün yurtdışı gezilerinde hazır bulundu.ERDOÄžAN'IN KARA KUTUSUBağış'ı bir anlamda ErdoÄŸan'ın kara kutusu olarak görmek mümkün. Devlet sırlarının önemli bir bölümüne vakıf. Ancak ‘‘kara kutu’’ olsa da, BaÅŸbakan yabancılarla gazetecilerin önünde konuÅŸtuÄŸu zaman Bağış'ın çevirileri üzerinde herhangi bir gizlilik perdesi kalmıyor. Geçen hafta Çankaya Köşkü'ndeki 29 Ekim davetinde ErdoÄŸan'ın Ä°ngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Peter Westmacott ile konuÅŸmasında olduÄŸu gibi.DÄ°PLOMASÄ°DE ARGO DÖNEMÄ°Ancak gazetecilerin teyplerinin önünde geçen bu konuÅŸma ‘‘Kıbrıs'ta tadımızı kaçırmayın’’, ‘‘Bana numara yapma’’ diyen ErdoÄŸan'ın diplomaside kullandığı KasımpaÅŸa üslubu nedeniyle Bağış'ın iÅŸinin hiç de kolay olmadığını gösterdi. ErdoÄŸan'ın sıkça argo deyimler kullanması, ayrıca Türk atasözleri ve halk deyiÅŸlerinden geniÅŸ bir ÅŸekilde yararlanması, Bağış'ın yaratıcı bir çevirmenlik sergilemesini gerekli kılıyor.DERSÄ°NÄ° Ä°YÄ° ÇALIÅžIYORBağış, şöyle bir çözüm bulmuÅŸ durumda. ÖrneÄŸin ErdoÄŸan ‘‘İpe un seriyorsunuz’’ deyince, gazetecilerin kulak misafirliÄŸine göre, Bağış önce bu deyiÅŸi tam aslına sadık kalarak ‘‘You are putting flour on the wire’’ diyor. Ardından bunun karşı tarafta hiçbir anlam ifade etmemesi riskini dikkate alarak, deyiÅŸin ne anlama geldiÄŸini anlatan ek bir çeviri yaparak, ‘‘You are trying to create excuses’’, yani ‘‘Mazeret yaratmaya çalışıyorsunuz’’ diyor. Bağış'ın ErdoÄŸan'ın sıkça kullandığı Türkçe deyiÅŸlerin çevirileriyle ilgili olarak bir hayli hazırlıklı olduÄŸu ve bazı durumlarda doÄŸrudan Ä°ngilizce deyiÅŸlerden yararlandığı anlaşılıyor.ÇARE: Ä°NGÄ°LÄ°ZCE DEYÄ°MLERÖrneÄŸin ErdoÄŸan yabancılarla konuÅŸurken ‘‘YoÄŸurdu üfleyerek yiyoruz’’ dediÄŸinde, Bağış doÄŸrudan buna karşılık bir anlam içeren Ä°ngilizce ‘‘Once bitten, twice cautious’’ (bir kere arı tarafından ısırılan, ikincisinde ihtiyatlı davranır) gibi Ä°ngilizce deyimler kullanıyor.Böyle yapmadığını ve aslına sadık kalarak çevirdiÄŸini bir düşünün. Batılı muhatapları, kendilerine yoÄŸurdu yerken önce üflemelerini öneren Türk BaÅŸbakan'ın bu garip sözlerini nasıl karşılayacaklardır? PROFESÖRLERÄ° ARATMIYORBu arada, ErdoÄŸan'ın argo üslubundan söz ederken, deÄŸil Bağış'ın, Ä°ngiliz Filolojisi profesörlerinin bile çeviremeyecekleri ifadeler kullandığını da hatırlatalım. Bir hatırlatma da Ankara'daki Batılı büyükelçiler için olabilir. ErdoÄŸan'ın bazı açıklamalarını anlamakta zorlandıkları, sıkıştıkları anda Ferit DevelioÄŸlu veya Hulki Aktunç'un Argo Sözlüğü'nden yararlanabilirler.‘KasımpaÅŸalı’nın tercümanlığını yapmak zor iÅŸBAÅžBAKAN Tayyip ErdoÄŸan, davetlerden dış gezilere kadar hiçbir yerde Egemen Bağış'ı yanından ayırmıyor. Geçen yıl 12 Aralık'taki kritik Kopenhag Zirvesi'nden önce AB baÅŸkentlerini dolaÅŸan ErdoÄŸan, Avrupalı liderlerle yaptığı ikna görüşmelerinde de Bağış'ın tercümanlığından yararlanmıştı. Bağış, 21 Kasım 2002'de Dublin'de Ä°rlanda BaÅŸbakanı Bertie Ahern ile yaptığı bir saatlik görüşmede de ErdoÄŸan'ın tercümanlığını üstlenmiÅŸti. Egemen Bağış, BaÅŸbakan'ın ‘KasımpaÅŸa’ üslubuyla yaptığı konuÅŸmaları, yabancı muhataplarına anlayabilecekleri sözcüklerle ileterek olası yanlış anlamaları ortadan kaldırıyor.Cumhuriyet fidanlarıCUMHURBAÅžKANI Ahmet Necdet Sezer ile BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan arasında esen soÄŸuk rüzgarlar, 29 Ekim resepsiyonu ile ayaza dönüştü. Sezer 29 Ekim sabahı Anıtkabir'deki törende özel defteri imzalayıp ErdoÄŸan'ı beklemeden ayrılırken, akÅŸam resepsiyonda da CumhurbaÅŸkanı ve BaÅŸbakan arasındaki diyalog, birkaç cümleyle sınırlı kaldı. ErdoÄŸan resepsiyonda Sezer'e ‘‘Yarın Kars'a gideceÄŸim için haftalık olaÄŸan görüşmeyi yapamayacağız’’ dedi. Sezer de BaÅŸbakan'a, ‘‘Tamam, tamam, sonra görüşürüz’’ karşılığını verdi. Yurtdışı ve yurtiçi gezileri nedeniyle ErdoÄŸan bir süredir Sezer ile olaÄŸan görüşmelerini bile yapamadı.AYNI ZEMÄ°NDE BULUÅžTULAR Son dönemde olaÄŸan görüşmelerde bile bir araya gelemeyen, önemli konularda aynı bakış açısını paylaÅŸmayan CumhurbaÅŸkanı'nı ve BaÅŸbakan'ı, geçen çarÅŸamba bir etkinlik tam anlamıyla ‘‘aynı zeminde’’ buluÅŸturdu. Sezer ve ErdoÄŸan'ın cisimleri olmasa da isimleri yan yana geliverdi. Hem de ebediyete kadar... Ä°ki ismi buluÅŸturan, yine 29 Ekim ÇarÅŸamba günü yapılan bir baÅŸka törendi. Atatürk Orman ÇiftliÄŸi'ni aÄŸaçlandırma projesi çerçevesinde, Sezer ve ErdoÄŸan adına da iki fidan dikildi. Hem de yan yana, aynı zemine, aynı topraÄŸa...Törene havanın soÄŸukluÄŸu nedeniyle, doktorunun tavsiye üzerine Sezer katılamadı. Ama katılanlar iki fidanı yan yana görünce tebessümlerini gizleyemediler. Sezer ile ErdoÄŸan birçok anlamda ‘‘bir araya gelemezken’’, isimlerine dikilen iki çam fidanı büyüyecek, omuz omuza gelecek, hatta kökleri birbirine karışacaktı.Neden arazi oldu?TBMM Adalet Alt Komisyonu son günlerde iki önemli arayış içinde. Bunlardan ilki, bir süredir toplantılara katılmayarak, ‘‘arazi’’ olan bir temsilci. Türk Ceza Kanunu tasarısının ele alındığı alt komisyon toplantıları, Adalet Bakanlığı temsilcisi olarak görüşmelere katılan Prof. Dr. DoÄŸan Soyaslan'ın ‘‘ilginç görüşleri’’ sayesinde bir anda manÅŸetlere taşındı. CHP'lilerin, ‘‘Tecavüz edenler, maÄŸdureyle evlenince cezadan kurtulmamalı’’ önerisinin ele alındığı toplantıda Soyaslan, ‘‘Tecavüzcü ile evlendirilmek Türk toplumunun bir gerçeÄŸi. Anadolu'da, tecavüz edeni takır takır vuruyorlar’’ deyiverdi. Soyaslan ikinci gafını da, ‘‘Herkes, evlendiÄŸi kiÅŸinin bakire olmasını ister. Aksini savunanlar sahtekar’’ diyerek yaptı.Soyaslan bu sözlerinin basında yer almasından sonra düzenlenen alt komisyon toplantılarına katılmadı. Adalet Bakanlığı temsilcisinin bir anda yok olması, üyelerin de dikkatini çekti. Ãœyeler bu konuda, ‘‘Sözleri basında yer alınca toplum içine çıkamaz oldu anlaşılan’’ yorumunu yaptılar. Komisyonun ikinci arayışı da yine aynı konuda ortaya çıktı. Ancak bu kez aranan Soyaslan deÄŸil ‘‘teyp’’ti. Alt Komisyon BaÅŸkanı Hakkı Ãœlkü, Soyaslan'ın sözlerinin satır satır gazetelerde yer alması üzerine büyük bir ÅŸaÅŸkınlık yaÅŸadı.ÇİÇEK HALA SUSKUN Ãœlkü bu ÅŸaÅŸkınlığını, ‘‘Hocanın sözleri, ne bir eksik ne bir fazla aynen yazılmış. Toplantıya katılan biri anlatsa bile bu kadarını aklında tutamaz. Acaba buraya teyp mi yerleÅŸtirilmiş’’ endiÅŸeleri ile birlikte dile getirdi. Kulislerde, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in bu konuda neden sessiz kaldığı da konuÅŸuluyor. ‘‘Bakan Çiçek Soyaslan'ı hálá Adalet Bakanlığı temsilcisi sıfatı ile tutacak mı?’’ sorusu, kulislerde yanıtını da birlikte getiriyor: ‘‘Tutarsa, Bakan bu tavrıyla kadınları karşısına alır...’’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!