Cinnah fısıltıları

Güncelleme Tarihi:

Cinnah fısıltıları
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2003 02:04

Haberin Devamı

Günah merdivenleri

Kazakistan,  Kırgızistan, Tacikistan'dan sonra Başbakan  Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta da Özbekistan'a giderek başbakanlığının birinci yılı dolmadan Orta Asya ziyaretlerini dörtlemiş oldu.

Erdoğan, gezisi sırasında kullandığı söylem ile bir dönem Türkiye'nin Türki devletlere dönük politikasına hákim olan ‘‘ağabeylik’’ iddiasını bir tarafa bırakarak, dikkatli bir dil kullandı, ‘‘üstünlük’’ iddiasını ortaya atacak ifadelerden özenle kaçındı.

Bunun yerine ortak paydaları ve kardeşlik temasını ön plana çıkarttı. Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un ziyafetinde Özbekistan'dan ‘‘atayurdumuz’’ diye söz ederek, ‘‘Bizler aynı kavimdeniz’’ diyerek pantürkist temalara kaydı.

AYTIP BİTMEZ TARANASEN SEN

Erdoğan,
bu arada ‘‘büyük edip’’ olarak nitelendirdiği Ali Şir Nevai'nin ‘‘dilimiz ve kavmimiz’’ hakkındaki ‘‘şu anlamlı dizelerini’’ de aktardı:

‘‘Aytıp bitmez taranasen sen /Alıp kurmaz hazanezen sen. (Bitmeyen şarkısın sen /Harcamakla tükenmeyen hazinesin sen)’’

Erdoğan
, gezisinin üçüncü günü gittiği Semerkand'da ise milliyetçi temalardan dinsel motiflerin ağırlık kazandığı temalara geçti.

Başbakan, burada bulunan ve İslam tarihi içinde de büyük değer taşıyan külliyeleri, türbeleri gezdi, İmam Buhari Türbesi'nde öğle namazını kıldı.

Bu arada Şah Zinde Türbesi'ni ziyareti, esprili bir olaya da sahne oldu.

Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte türbenin girişindeki merdivenlere geldiğinde kendilerine eşlik eden mihmandar, merdivenin şu ilginç hikáyesini anlattı:

BASAMAKLARI SAY GÜNAHINI BELİRLE

‘‘Bu merdivenlere günah nerdivenleri denir. Merdivenleri çıkarken sayın, inerken de sayın. Eğer aynı sayı çıkarsa, günahsız sayılırsınız. Farklı sayı çıkarsa günahlı sayılırsınız.’’

Erdoğan
ve Emine Hanım, el ele tutuşarak merdivenleri çıktılar. Türbeyi ziyaret ettikten sonra yine el ele tutuşarak merdivenlerden aşağıya indiler.

Merdivenlerin sonuna gelindiğinde, Erdoğan, yanındakilere dönerek, havalı bir şekilde ‘‘Arkadaşlar ben sayıyı tutturdum. 36 çıktım, 36 indim’’ dedi.

Yanında duran Emine Erdoğan ise ‘‘Ama ben 37 saydım’’ deyiverdi.

Ortalığı birden kahkahalar kapladı.

Bu merdivenlere günah merdivenleri denir. Merdivenleri çıkarken sayın, inerken de sayın. Eğer aynı sayı çıkarsa, günahsız sayılırsınız. Farklı sayı çıkarsa günahlı sayılırsınız.

ELİNİ BIRAKMADI

Başbakan
Tayyip Erdoğan, Özbekistan gezisinde resmi temaslarından arta kalan zamanlarda eşi Emine Hanım ve kızı Esra ile birlikte tarihi ve turistik yerleri gezdi. Tarihi Semerkand kentini de el ele dolaşan Erdoğan çiftini ayıran tek şey ‘‘Günah Merdivenleri’’ oldu. Erdoğan'ın 36 olarak saydığı basamak sayısını, Emine Hanım bir fazla hesapladı.

İÇERDE DE MEZARDA DA OLSAK, BİZ BURADAYIZ

KKTC
seçimleri sürecinde Rauf Denktaş ve iktidar partilerine bir destek de DYP'nin Kıbrıs'a 60 kilometre uzaklıktaki Mersin'in Erdemli İlçesi'nde düzenlediği mitingden gitti.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın konuştuğu ‘‘Mukavemet Mitingi’’, milliyetçi duygular bakımından KKTC'dekileri bile geride bırakacak hararetteydi.

Mehter Takımı'nın ‘‘Çırpınırdı Karadeniz’’ ve ‘‘Genç Osman’’ marşlarıyla coşan DYP'lilere miting öncesinde yalnızca iki telgraf okundu.

İlk telgraf, Susurluk skandalındaki rolü nedeniyle çete organizasyonundan mahkum olan ve halen cezaevinde yatan eski özel harekátçı Korkut Eken'den gelmişti.

KIBRIS'A İNEN İLK KOMANDO

Yarbaylık rütbesiyle TSK'dan emekli olan Eken, 1974 Kıbrıs Barış Harekátı'nda adaya paraşütle inen ilk komando timinin komutanıydı. Ve uçaktan ilk atlayan askerdi.

Eken, mesajında Türk Mukavemet Teşkilatı'nın kuruluşu ve bu teşkilatın kuruluşunda görev alan, bu teşkilat için kendisiyle birlikte çarpışan ve şehit olan subay ve Kıbrıslı Türkleri tek tek andıktan sonra, ‘‘EOKA'cılara bir tek sözümüz var; biz buradayız. Mezarda da, hapiste de olsak biz buradayız’’ diyerek Rumlara hálá hayatta olduğunu bir kez daha anımsattı.

Telgrafın içeriği o kadar yüksek bir milliyetçi doz taşıyordu ki, Denktaş'ın telgrafı Eken'inkinin yanında oldukça sıradan bir alkış aldı.

DYP mitinglerinde Korkut Eken'in de önemli bir figür olarak kullanılması partinin lideri Mehmet Ağar'ın yanında mitingi izleyen arkadaşımız Şükrü Küçükşahin'in de dikkatini çekti. Ağar, Küçükşahin'in sorusu üzerine Eken'in Mersin'de çok sevildiğini belirterek şöyle dedi:

AĞAR: BENCE BİR MAHSURU YOK

‘‘Mersinliler düzenli olarak cezaevine gider, kendisini ziyaret ederler. Portakal götürür, ne ihtiyacı varsa giderirler. Kendisi buralarda çok sevilen biridir. Arkadaşlar telgrafının geldiğini söylediler;
‘Okuyalım mı' diye de sordular. Ben de okunmasında bir mahsur görmedim.’’

ÖZBEK TEYZE DE HİZMET İSTEDİ

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan Özbekistan'ın tarihi kenti Semerkand'da tarihi pazar yerini gezerken, muhtelif baharat ve otlar satan yaşlı bir kadının tezgahını ziyaret etti.

Erdoğan çevirmen aracılığıyla yaşlı tezgáhtara ‘‘Teyzeciğim, kaç yaşındasın?’’ diye sordu.

Ablayarova Ünsun adındaki teyze, 73 yaşında olduğunu açıkladı ve ‘‘İyi ettiniz geldiniz. Dünyada barış olsun, çocuklar mutlu olsun ve bize hizmet etsinler’’ dedi.

Daha sonra Erdoğan'ın başını da okşayan sempatik ‘‘Ablayorova Teyze’’, belli ki her gün pazar yerine gelmekten yorulmuştu ve evde artık gelin ve torunlarının kendisine hizmet etmesini istiyordu

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!