Cinnah fısıltıları

Güncelleme Tarihi:

Cinnah fısıltıları
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2003 01:51

Aynı tören iki davetiye

BAŞBAKAN Abdullah Gül
ile AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın birlikte katıldığı törenler bürokratlar için tam bir çileye dönüşüyor.

Nedeni, ikisinin bir arada olmasının yarattığı protokol güçlüklerinden kaynaklanıyor.

Güçlüklerden biri, davetiyelerin hazırlanmasında ortaya çıkıyor.

Bir devlet törenine hem Gül hem de Erdoğan katılacaksa, davetiyede kimin adının önde olması gerekir?

Devlet protokolüne göre Başbakan'ın önde, Erdoğan'ın da ondan sonra olması gerekir.

Ancak iktidar protokol falan tanımıyor.

Nitekim, geçenlerde bir devlet dairesinde düzenlenecek olan törenin davetiyelerinin hazırlanması aşamasında yine bu sorunla karşılaşıldı.

Sonunda bir bürokrat çok dahiyane bir fikir üretti:

Aynı tören için iki davetiye bastırılabilir ve konuklara iki davetiye de göderilebilirdi. Davetiyelerin birinde Gül'ün, diğerinde ise Erdoğan'ın adı yer alabilirdi.

Şaka gibi algılanabilir, ama gerçekten de böyle oldu.

sürpriz gelişme

Hazırlıklara başlandı ve davetiyeler bastırıldı. Ancak Gül, törene katılmaktan vazgeçince davetiyelerin yarısı elde kaldı.

Ancak bürokratlar önemli bir sıkıntıdan kurtuldukları ve kendi ifadeleriyle ‘‘Basının diline düşmekten kurtuldukları için’’ bundan sadece mutlu oldular.

Bu arada, Gül ve Erdoğan'ın birlikte geldikleri törenlerde bu tür cinlikler yapılamıyor ve devlet protokolüne itibar ediliyor.

Bu tip törenlerde, devleti temsil ettiği için Abdullah Gül'ün koltuğu merkeze konuyor, onun sağındaki koltukta ise Erdoğan'a yer ayrılıyor.

Günün birinde Gül'ü Erdoğan'ın sağında görürseniz, bilin ki ya fiili bir durum yaratılmıştır, ya da artık koltuk gerçekten de el değiştirmiştir.


Mankenlere Irak brifingi verdi


AKP Lideri Tayyip Erdoğan'ın Davos çıkarmasının en önemli isimlerinden biri de, en yakın siyasi danışmanı olan Adana Milletvekili Ömer Çelik'ti. Aynı zamanda bir günlük gazetede köşe yazısı da yazan Çelik, entelektüel donanımı, insan ilişkilerindeki becerisi ile hep ilgi odağı oldu. Çelik, büyük tartışmalar yaratan ünlü Türk gecesinde bir ara koreograf Uğurtan Ezer ve iki mankenle bir süre aynı masada oturdu. Peki, Çelik ve mankenlerimiz ne konuşuyorlardı?

Doğru adres

Hiçbir yanlış anlama olmasın. Konu, Irak'tı. Mankenlerimizden biri, ‘‘Ömer Bey, çok merak ediyorum, bu Irak işi ne olacak?’’ diye sordu. Bu sorunun yanıtını Çelik bilmeyecekti de, kim bilecekti?

Bir kere Erdoğan'ın sırdaşıydı ve liderinin Başkan George Bush ve ABD Savunma Bakan Vekili Paul Wolfowitz ile yaptığı görüşmelerin hepsinde hazır bulunmuştu. Çelik, mankene şu yanıtı verdi:

‘‘ABD çok kararlı. Şubat sonunda vuracak.’’

Hürriyet Ankara Temsilci Yardımcısı Şükrü Küçükşahin'in tespitlerine göre, Çelik, o kadar net bir ifadeyle konuşmuştu ki, manken ikinci bir soru yöneltme ihtiyacı bile duymadı. Böylelikle gazetecilerin Çelik'ten alamadığı son derece hayati bir bilgiyi kendisinden sökebilmek, bir mankenimizin başarısı oldu. Ve derken, konu Çelik'in bizzat kendisine kaydı. Mankenler, kendisinin Tayyip Erdoğan'ın yanında tam olarak ne iş yaptığını merak ediyorlardı.

Çelik, şöyle yanıtladı:

‘‘Vallahi, kendimi Sayın Genel Başkan'a demirbaş olarak kaydettim; yerimi de ayırttım, o nerede ben orada. Böyle yaşayıp gidiyorum ve hem Tayyip Bey'i, hem de işimi çok seviyorum.’’

Bilgi sızmadı

Çelik,
dönüş yolculuğunda uçakta, bir başka mankenimizin yanına oturup bir süre sohbet etti. Bu durumu uzaktan gözleyen gazeteciler fena halde çatladılar. Ancak bu görüşmeden hiçbir bilgi sızmadı. Kimbilir belki de BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs'a ilişkin çözüm planını görüşmüş olabilirler.


Kendi çıkardıkları yasaya uymuyorlar


KAPALI ortamlarda sigara içilmesini yasaklayan yasa, kendisini üreten TBMMtarafından bile kaale alınmıyor. Nitekim, yasanın Meclis koridorlarında ve kulislerinde uygulanmadığını gören AKP ve CHP'li milletvekillerinden 126'sı, AKP Tokat Milletvekili Resul Tosun önderliğinde TBMM Başkanlığı'na bir dilekçe ile başvurarak, yasanın uygulanmasını talep ettiler. TBMM Başkanı Bülent Arınç, bu talebi hemen işleme koydu ve Başkanlık Divanı'ndan kulislerde sigara içilmemesi konusunda bir karar çıkarttı. Ancak geçen hafta üç gün boyunca vekillerin bu yasağı hiçbir şekilde takmadıkları tespit edildi. Meclis İdare Amiri AKP Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş, sigaranın tümüyle yasaklanamayacağını kabul ediyor. Göktaş, bu amaçla bir orta yol formülü buldu. Sigara içebilmeleri için milletvekillerine özel bölümler ayrılacak. İç kulislerdeki kül tablalarını da kaldırtma kararı alan Göktaş, ‘‘Madem bir yasa çıkardık, buna uymalıyız. Sigara yasağını uygulamayan bir Meclis'i kim ciddiye alır ki?’’ diye konuştu.

Bu yasaktan en çok rahatsız olanların başında ise tartışmasız Meclis'in en fazla sigara içicisi olan CHP Eskişehir Milletvekili Cevdet Selvi geliyor.

Selvi, ‘‘Ben sigaranın zararlı olduğunu bilmiyor muyum ki? Bile bile içiyoruz işte... Bizim de kendimize göre birtakım nedenlerimiz var. Bu kadar yoğun, üzücü, stresli işte insan mecbur kalıyor’’ diyor.


Turşucu bakan


ENERJİ
Bakanı Hilmi Güler, önceki gün basınla sohbet amaçlı olarak bir kahvaltılı toplantı düzenledi.

Bu, Bakan'ın basının karşısına ilk çıkışıydı.

Herkes enerji politikaları, doğalgazda indirim, yap işlet devret projelerinde yüksek tutulan maliyetler, Beyaz Enerji dosyası gibi konulardaki görüşlerini bekliyordu.

Soruları da hazırdı gazetecilerin.

Ancak Bakan sohbete ‘‘biyolojik enerji’’ ile ilgili bir konuyla başladı.

Güler, Karadeniz yemekleri alanındaki becerilerini sıraladı.

Önce nasıl turşu kurulacağını anlattı.

Turşuyu çok güzel yaptığını anlatırken, bir gazeteci bu durumu teyit etme gereğini bile duydu.

‘‘Gerçekten turşu yapıyor musunuz sayın Bakanım?’’ diye sordu gazeteci.

Ve hiç tereddütsüz bir ‘‘Evet’’ yanıtı aldı.

Bunu reçel yapımı izledi.

Özellikle kadın muhabirler verdiği ayrıntılı tarifler karşısında Bakan'ı hem şaşkınlıkla, hem de gıpta ile dinlediler.

Bakan, Orduluydu.

Tabii ki finalde Karadeniz yemekleri ve hamsinin nasıl pişirileceği yer aldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!