Camilerimizdeki eÅŸsiz akustik korunacak

Güncelleme Tarihi:

Camilerimizdeki eÅŸsiz akustik korunacak
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 03, 2002 00:00

Türk bilimci Zerhan Karabiber’in öncülüğünde 5 Avrupa ülkesi bilim insanları, Mimar Sinan’ın camilerindeki eÅŸsiz yankılanmanın (akustiÄŸi) korunması için 600 bin Euro’luk büyük bir bilimsel projeyi tamamlıyorlar.Camilerin bilinçsizce onarımı akustiÄŸi bozdu. 6 cami ve kilisenin bilgisayar ortamında ses ve görsel simülasyonları hazırlandı. Kani Karaca’nın sesi de projede kullanıldı. Sonuçlar tüm dünyada emsal alınacak. Prof. Dr. Zerhan Karabiber’in hazırladığı projeye Avrupa BirliÄŸi 600 bin Euro destek verince, özellikle Mimar Sinan’ın camilerinde ve Ayasofya gibi tarihi eserlerde yapılan bilinçsizce onarımlar sonucu büyük kayıplara uÄŸrayan akustiÄŸin korunması gündeme geldi. Yıldız Teknik Ãœniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde akustik (ses bilimi/ yankı bilim) uzmanı olan Karabiber 6 tarihi eserde ses simülasyonları ve 4 tarihi eserde de görsel simülasyonların gerçekleÅŸtirildiÄŸini ve elde edilen bulguların bütün dünyadaki yapıların ses düzenleri için referans olarak kullanılacağına iÅŸaret etti.Proje’de ünlü gazelhan Kani Karaca da var. Gazelhan, Mimar Sinan’ın yaptığı camilerdeki olaÄŸanüstü akustiÄŸin korunmasını amaçlayan bir projenin kilit isimlerinden biri. 75 yaşındaki gazelhan, gerçi sesinin Ä°stanbul’un görkemli camilerinde yankılanarak yayılmasına alışık. Ancak Karaca ilk kez camilerimizi korumaya yönelik bilimsel bir proje için gazel okudu. Karaca’nın kaydettiÄŸi albüm Türkiye’nin en büyük sanat yapıtlarının korunmasına önemli bir katkıda bulunuyor. Sesi, camilerde sesin yayılımı ve her köşesinden rahatça dinlenirliÄŸinin test edilmesinde ve bu amaçla hazırlanan bilgisayar simülüsyonlarında kullanılıyor. EÅŸsiz akustik bozuldu1489-1588 yılları arasında yaÅŸayan Sinan, Osmanlı döneminin en görkemli camilerine damgasını vurdu. Çarpıcı görüntülerinin yanı sıra, bu camilerin daha da önemli bir özelliÄŸi var: eÅŸsiz akustiÄŸi.Ne yazık ki, yıllardır sürdürülen onarım çalışmaları bu camilerdeki olaÄŸanüstü akustiÄŸi büyük ölçüde etkiledi. Zerhan Karabiber camilerin korunma ve onarımında ses düzeninin hiç dikkate alınmadığına, Sinan’ın camilerini korumaya ve onarmaya yönelik çabaların elde olmadan akustiÄŸe büyük bir zarar verdiÄŸine dikkat çekiyor.Karabiber örnek olarak Ä°stanbul’un ikinci büyük camisi olan ve Sinan’ın Kanuni Sultan Süleyman’a ithaf ettiÄŸi Süleymaniye’yi veriyor. Bu camide Sinan güçlü bir akustiÄŸe ulaÅŸmak için Roma’ya özgü mimarlık yöntemlerinden yararlandı. Yapının duvarlarına ağızları dışarıya doÄŸru açık tutulan kavanozlar yerleÅŸtirdi. Kavanozlarla caminin iç alanı arasındaki hava dolaşımı ses emilimini etkilemiyor.Ancak bilinçsiz bir sıva ustası, caminin 450 yıllık tarihinin bir aÅŸamasında bu delikleri kapatınca, caminin ses özellikleri büyük zarar gördü. Karabiber, hazırlanan proje ile bu tür sorumsuz davranışlara artık göz yumulamayacağını belirtiyor. Proje, Avrupa BirliÄŸi’nin 5. Çerçeve Programı kapsamında destek görüyor ve böylece dünyada ilk kez tarihi eserlerin akustiÄŸi bir insanlık mirası olarak kabul edilip korunmaya alınıyor.Uluslararası ekipAkustiÄŸin zarar görmesini engellemek amacıyla bir ekip oluÅŸturan Karabiber, camiye bir çekiç darbesi indirilmeden önce, onarım çalışmalarını sanal ortamda yürütmeyi, böylece koruma ekiplerinin nelerden kaçınmaları gerektiÄŸini önceden belirlemeyi tasarlıyor. Zehran Hanım’ın liderliÄŸini yaptığı ekipte Danimarkalı, Ä°talyan, Malta, Fransa ve Ä°sviçre’den uzman bilim adamları yer alıyor. Ekip ÅŸimdiden Sinan’ın üç camisinin (Süleymaniye, Kadırga Sokullu ve Selimiye) yanı sıra, mimara esin kaynağı olan daha eski kimi Bizans kiliselerinin de (Ayasofya, Aya Ä°rini, Küçük Ayasofya ÄžAziz Sergius ve Bacchus KilisesiÄž) sanal örneklerini oluÅŸturdu. Bunları oluÅŸturmak hiç de basit olmadı. ÖrneÄŸin Süleymaniye’nin bilgisayar örneÄŸi, tümü mimari çizimlerden bilgisayar kodlarına dönüştürülen, 4677 yüzey ve 7123 köşeden oluÅŸuyor. Buna her yüzeyde kullanılan malzemenin akustik özellikleriyle ilgili bilgiler eklendiÄŸinde, ekibin ne denli geniÅŸ ölçekli bir iÅŸle uÄŸraÅŸtığı gözler önüne seriliyor.Kani Karaca’nın sesiKani Karaca’nın CD kayıtlarını hazırlanan bu örneklerde çalan ekip, sesin sanal her yüzeyden yankılandığına tanık oldu. AraÅŸtırmacılar kendilerini sanal caminin herhangi bir konumuna yerleÅŸtirip orada duran kiÅŸinin sesi tam olarak nasıl algılayacağı konusunda bilgi edinebiliyorlar. Daha da önemlisi, sanal yapının akustik özellikleri üzerinde oynamalar da yapabiliyorlar. Projenin Danimarkalı uzmanlarındanJens Holger Rindel, ‘Halıların kaldırılması, ya da duvarların sıvanması durumunda sesin ne gibi deÄŸiÅŸikliklere uÄŸrayacağına kulaklarımızla tanık olabiliyoruz. Mekanda yapılacak en ufak bir deÄŸiÅŸiklik bile akustiÄŸi büyük ölçüde etkileyebilir,’ diyor. Durum böyle olunca ekip cami ve kiliselerin ÅŸimdiki akustiÄŸini ölçerek özgün seslerini yeniden yaratmayı tasarlıyor. Can alıcı noktaÄ°ÅŸin en can alıcı bölümünü, akustik açısından en önemli özellik sayılan, her yapının ‘yankılanma süresinin’ ölçülmesi oluÅŸturuyor. Söz konusu ölçüm sesin yok oluÅŸ biçimini ortaya koyuyor ve ilintili havanın yoÄŸunluÄŸuna, yapının taban, duvar ve tavanında kullanılan malzemeye göre deÄŸiÅŸiyor.Yankılanma süresi, odadaki sesin özgün yoÄŸunluÄŸunun (yaklaşık olarak bir orkestranın kreÅŸendo düzeyinden sessizliÄŸe geçiÅŸine eÅŸit) milyonda birine eÅŸit bir düzeye düşene dek geçen süre olarak tanımlanıyor. AraÅŸtırmacılar yankılanma süresini genellikle 500 hertzde bir sesi ölçüt alarak kullanıyorlar. Düşük bir yankılanma süresi bir konuÅŸma metninin çok daha kolay anlaşılmasını saÄŸladığından, konferans salonlarında bu süre genellikle bir saniyenin altında tutuluyor. Gelgelelim, bu salonlarda müzik çalındığında ses son derece yavan ve donuk gelir. Bu nedenle konser salonları daha yüksek yankılanma sürelerine (yaklaşık iki saniye) sahip olacak biçimde tasarlanırlar. Koro ve aÄŸdalı org müziÄŸine yönelik kilise ve katedrallerde bu süre daha da yüksek tutulur. Söz gelimi, Paris’teki Notre-dame kilisesinde bu süre 8,5 saniye, Londra’daki St.Paul katedralinde ise 13,5 saniyedir. Süleymaniye’de 8 saniyeSinan’ın camilerindeki yankılanma süreleri bugüne dek ölçülmemiÅŸti. Karabiber ve ekibi Süleymaniye’de bu sürenin günümüzde yaklaşık 8 saniye olduÄŸunu ortaya koydu. Sinan’ın süreyi bu denli uzun tutmak isteyip istemediÄŸi bilinmediÄŸinden, ekip hangisinin kulaÄŸa daha hoÅŸ geldiÄŸine bir grup yankıbilim uzmanının görüşünü alarak karar verecek. Camiye en uygun sürenin saptanması durumunda, ekibin elde ettiÄŸi bulgular gelecekte tüm dünyadaki yapı tasarılarına ışık tutacak. Yapıların korunması yine de iÅŸin en zorlu yönünü oluÅŸturuyor. Karabiber ekibi onarım çalışmalarını sürdürenlerin akustiÄŸi görevlerinin önemli bir parçası saymaları için büyük bir uÄŸraÅŸ vermeleri gerektiÄŸine inanıyor. Kimi yönlerden baÅŸarısız olsa da, projenin en azından camilerin bilgisayar onarımları aracılığıyla turistlerin gezdikleri mekanın özgün görkemini ekrandan izlemelerine olanak saÄŸlayacağına inanılıyor. Karabiber’in ekibinde yer alan Ä°sviçreli uzmanlar camilerin CD-ROM aracılığıyla sanal ortamda gezilmesi üzerinde çalışıyorlar. Bu yöntemle ziyaretçiler Osmanlı halkı arasında gezinip, imamı ilahilerini söylerken ve vaaz verirken izleyebilecekler. Görüntü ve seslerin Kanuni dönemindekine uygun olması tasarlanıyor. Bilgi: http://www.dat.dtu.dk/cahrisma.htm: Bu sitede Kani Karaca’nın sesi dinlenebiliyor. Ayrıca: www.miralab.unige.chBilimsel proje üzerine bugüne kadar 18 tane bilimsel makale ve kongre sunumu yapıldı. Karabiber projenin gelecek yıl tamamlanacağını söyledi.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!