Büyükşehir'de çifte standart

Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Acil Yardım ve Can Kurtarma İstasyonları ile Sağlık İşleri Müdürlüğü'nde görevli hekimler, işyeri hekimliği hizmeti karşılığında haziran ayından itibaren ayda 134 milyon lira ek ücret alacak. Bu hizmet sırasında kendilerine yardım edecek hemşire ve diğer sağlık personeline hiçbir ek ücret ödenmeyecek.

Büyükşehir Belediyesi, Sağlık İşleri Müdürlüğü ile Acil Yardım ve Can Kurtarma Müdürlüğü, belediyede çalışan hekimlerin yine belediyede çalışan 8 bin işçiye işyeri hekimliği yapması için imzaladığı sözleşme gereğince hekimler, 1 Haziran'dan itibaren 134 milyon lira ücret almaya hak kazandı. Hekimler maaşlarını temmuz ayından itibaren zamlı alacaklar.

8 bin işçiye verilecek işyeri hekimliği hizmeti sırasındaki ek görevden dolayı diğer sağlık personeline ise ek ücret ödenmeyecek. Hekimlere, İş Kanunu'nda mesai saatinden bir saat önce işyerinden çıkıp part-time çalışma hakkı tanındığı için işyeri hekimliği hizmetinden dolayı ek ücret alabilirken, aynı hak hemşire ve diğer sağlık personeline tanınmıyor.

İş Kanunu'na göre bir işyeri hekiminin ayda asgari 18.5 saat çalışması gerekiyor. Bunun 22 iş gününe bölünmesi şart. Bu da hekimin günde 45 dakika çalışması demek. Hekim ya haftada iki gün iki saat ya da bir gün dört saat çalışarak işyeri hekimliği görevini yerine getirecek.

İşyeri Hekimliği Kurulu'ndan Büyükşehir Acil Yardım Cankurtarma Müdürlüğü Sağlık Komuta Merkezi Amiri Dr. Hakan Sarper bu durumu şöyle açıklıyor: ‘‘İş Kanunu'na göre 50 kişinin üstünde işçi çalışan kuruluşlarda part-time hekim çalıştırma zorunluluğu var. 700 kişinin çalıştığı bir iş yerinde ise tam gün hekim çalıştırılması gerekiyor. Yasa gereği hekim günde bir saat işten erken çıkabilir ve part-time hekimlik yapabilir. Ancak hemşire ve diğer sağlık personeli için yasada böyle bir madde yok.’’

Ek ücret istiyorlar

Belediye'ye bağlı çalışan hemşire ve diğer sağlık personeli ise yeni görevlerinden hoşnut değil: ‘‘24 saat hizmet veriyoruz. Fazla mesai zaten yapıyoruz. Bunların karşılığı ödenmediği için de mahkemelik olduk. Bir de bu işi yüklediler. Öncelikli işimiz ne? On işi birarada yapıyoruz. Hastaya müdahale ederken yangın çıkıyor. İşi çarçabuk yapıp kendimizi yangının içinde buluyoruz. Acil hizmet veriyoruz, defin ruhsatı yazılıyor, emeklilere reçete yazılıyor, İGDAŞ'la beraber doğalgaz çalışmalarına gidiliyor, diyaliz hastalarına ambülans çıkarıyoruz. Herkes kendi işinin öncelikle yapılmasını istiyor. Oysa bir yangına gittiğimiz zaman iki saatten önce istasyona geri dönemiyoruz. Daha kaç parçaya bölüneceğiz? Personel sayımız yetersiz. Bugüne dek birtakım sözler verildi ama yerine getirilmedi. Bu hekimlerin de sorunu ama en azından ücretlerinde iyileştirme yaptılar.’’