Bugün doğan iki sevgilimiz

Güncelleme Tarihi:

Bugün doğan iki sevgilimiz
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2006 15:10

13 Nisan 1906 doğumludur; demek ki İrlandalı yazar, Godot’nun babası Samuel Beckett’in bugün 100.yıldönümü. Bu vesileyle, izin verirseniz eğer, beş yıllık bir eski yazıyı tekrar okutacağım size. Ayrıca 13 Nisan bir sevgilimizin daha doğum günüdür, onu da unutmayacağız elbet...

Haberin Devamı

Önce, Berrin Cankat’ın kaleminden eskiş ama her okuduğumda tüylerimi diken diken eden yazı:

/images/100/0x0/55eac706f018fbb8f896110f

 

Edebî intiharı engelledi

 

Yıllar önce bir gün, cesaretimi toplamış, telefonla aramıştım. “Güzel bir hatıranız varmış, ne olur bana da anlatın!” diye. Biraz tuhaf karşılamış, ama anlatmıştı. O günlerde böyle bir köşemin olacağını hayal bile edemezdim. Maksadım eşe dosta anlatmaktı. Hikâye beni çok heyecanlandırmıştı.

Haberin Devamı


Jérome Lindon’ın (yanda) vefatını duyunca aklıma bu konuşmamız geldi. Fransızcacıların iyi bildiği bir yayınevidir Editions de Minuit. Kurucusu Lindon’un dünya edebiyatına bir katkısı vardır ki pek bilinmez, ama bilinmeli ve unutulmamalı.


1950 yılında, Lindon’-un karşısına zayıf, soluk tenli bir adam dikilmiş, elinde iki kitap müsveddesiyle. “Siz, demiş, kapısını çaldığım 25. yayınevisiniz. Bu kitaplara lütfen bir göz atın. Siz de beğenip yayımlamazsanız, onları artık çöpe atın. Bir daha asla yazmayacağım...

 
Lindon, bezgin adamın getirdiği kitapları dikkatle okumuş, güvendiği lektörlerine okutmuş. “Tamam, demiş. Kitapları beğendik, yayımlıyoruz”.

  
Kitaplar basılmış, beğenilmiş, tutulmuş.

  
Genç adam edebiyata küsmemiş, yazmaya devam etmiş.

  
Jérome Lindon’un “edebî intiharödan kurtardığı bu genç yazarın adı Samuel Beckett’ti.

 

Milliyet, 07.06.2001

 

Serdar’ın notu: Ben 25 değil 5 yayınevi diye biliyorum bu hikayeyi. Lindon “Tamam. Kitapları beğendik, yayımlıyoruz’ deyince, Beckett’in “Bu genç adam gerçekten sempatik. Benim yüzünden batacağını düşündükçe üzülüyorum...” dediğini de okumuştum bir yerlerde.

Haberin Devamı

 

*

 

Evet, şimdi de gelelim Beckett gibi 13 Nisan doğumlu bir diğer edebi sevgilimize. O da şöyle yazmış zamanında:

 

“1914'te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 2 yaşımda gurbete çıktım. Yedisinde mektebe başladım. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak saldım. 13'te Oktay Rifat'ı, 16'da Melih Cevdet'i tanıdım. 17 yaşında bara gittim. 18'de rakıya başladım. 19'dan sonra avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. 25'te başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok aşık oldum. Hiç evlenmedim, şimdi askerim...”

 

Evet, doğru bildiniz. Orhan Veli’den bahsediyorum.

 

Onu da bir şiirle hatırlayalım:

 

İstanbul'da Boğaziçi'nde

Haberin Devamı

Bir garip Orhan Veli'yim

Veli'nin oğluyum

Tarifsiz kederler içindeyim

 

Urumeli Hisarı'na oturmuşum

Oturmuşta bir türkü tutturmuşum

 

İstanbul'un mermer taşları

Başıma da konuyor martı kuşları

Gözlerimden boşanır hicran yaşları

Edalım...

Senin yüzünden bu halim.

 

İstanbul'un orta yeri sinema

Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama

El konuşurmuş, görüşürmüş bana ne

 

Sevdalım...

Boynuna vebalim

 

İstanbul da, Boğaziçindeyim

Bir garip Orhan Veli’yim

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!