Bu insanları iyi tanıyın

2001 ekonomik krizi sırasında bir dostum ilginç bir gözlemini aktarmıştı.Kriz sırasında yüz binlerce insan işini kaybetmişti.Sadece OSTİM sanayi bölgesinde 100 binden fazla insan işinden olmuştu.Ama maaşını devletten alan siyasetçiler krizin acısını fark etmemişlerdi.Çünkü onlar maaşlarını düzenli olarak almaya devam etmişlerdi.Tabii bunu her siyasetçi için söylemiyorum.Elbette seçim bölgelerindeki aile dramlarını gören bazı siyasetçiler de krizin sosyal boyutlarını içlerinde hissetmişlerdir.Bu yazımın hedefi onlar değil.Hedefim, maaşını cebine koyup, çağdaş ekonominin artık en mankafaların bile kabul ettiği gerçeklerini inkár edip, bunun üzerinden ilkel bir muhalefet yapmaya gayret edenler.* * *İsim vermeyeceğim.Onları köşelerinden, yıllardır bir türlü seçime sokamadıkları siyasi partilerinden, hayatları boyunca yüzde sıfır küsurun üzerine çıkaramadıkları oylarından tanıyorsunuz.Türk Telekom ihalesinden sonra yine meydana çıktılar.Yakın tarihte bu ülkeye yaptıkları kötülüklerin karanlık izi hálá bu ülke ekonomisinin bağrında saplı dururken, yine konuşmaya başladılar.Türk Telekom, bundan 15 yıl önce satılmaya çıktığı zaman, dünyanın önde gelen analiz şirketleri ona 20 milyar dolar değer biçiyordu.Çünkü o tarihte Türk Telekom tekel konumundaydı.GSM şebekeleri henüz 20-30 milyon abonelere çıkmamıştı.Dünyada henüz özelleşmeye çıkmış başka rakipler yoktu.Türkiye o dönemde elindeki bu malı satabilseydi, bugün sırtına yüklenmiş olan borçların önemli bir bölümünü tasfiye edebilecekti.Belki de bu sayede 2001 krizini yaşamayacak, bu kadar aile bedbaht olmayacaktı.Ama engellediler.Hayatları boyunca devletten veya kamu kurumlarından para kazanmış olan bu zevat, yanına bu işin rantını yiyen bürokrasiyi de alarak bu satışı engelledi.Şimdi yine engellemeye çalışıyorlar.Üstelik utanmadan ucuza gittiğini bile söyleyebiliyorlar.* * *Sevgili okurlarım bu insanları iyi tanıyın.Banka hortumcuları bu ülkenin cebinden 50 milyar dolar para götürdü.Kendini halka dürüst diye yutturmaya çalışan bu insanlar da ülkenin cebinden en az bu kadar para götürdüler.Türk Telekom’un o günkü değeri 20 milyar dolardı.Bugünkü parayla 30-35 milyar dolar para demektir.Bakın rekabetin iyice büyüdüğü, telefon tekellerinin yıkıldığı, cep telefonu sayısının sabit telefonu geçtiği bugün değeri 12 milyar dolar oldu.Nerede bu aradaki 25 milyar dolardan fazla para?Millete verilen bu zararı kim ödeyecek? Onlar mı?Beni güldürmeyin. Onlar bırakın ödemeyi, basit bir utanç bile duymuyorlar.Hatta kendilerini vatansever diye yutturmaya çalışıyorlar.Başkalarının yakasına yapışmaya çalışıyorlar.* * *Geçen gün televizyonda Ulaştırma Bakanı’nı gördüm.Ulaştırma Bakanı bu kabinenin en vizyon sahibi üyelerinden biridir.Bana sanki ürkek bir ifade ile konuşuyormuş gibi geldi.Demek ki o malum cazgır takım onu da etkilemiş.Oysa göğsünü gere gere halkın önüne çıkıp bu satışı savunabilir.Telekom bugünün şartlarında iyi değil, çok iyi bir paraya gitmiştir.Satılan mal artık bir tekel değildir.Bütün dünyada telefon artık deregüle edilmiştir.İnternet üzerinden haberleşme giderek yayılıyor.Rekabet nedeniyle haberleşme ücretleri giderek düşüyor.En önemlisi de sabit telefon artık tarihe karışıyor.Bu şartlarda Türk Telekom’dan 12 milyar dolar para gelmesi büyük bir başarıdır.Türkiye bu sahte kahramanları elinin tersiyle kenara iterek, cesaretle bütün özelleştirmelerini tamamlamalıdır.Geçmişte ülkeye milyarlarca dolar para kaybettiren bu yaygaracılara pabuç bırakmamalıdır.* * *Ama bunlara iyi de bir ders vermelidir.Onlar hayatlarında bir gün dahi işlerini kaybetme korkusunu, evine para götürememe endişesini yaşamadılar.Çünkü devlet baba onların maaşını bir gün bile geciktirmedi.Artık öyle bir şey yapmalıyız ki, ülke bir ekonomik krize daha girdiği takdirde, OSTİM’de, İzmir, Kayseri, Gaziantep sanayi çarşılarında yaşanan aile dramlarını onlar da içlerinde hissetsinler.Krizde onların maaşları da mı indirilir, yoksa onlara da mı kapı gösterilir bilmiyorum.Bildiğim bir şey varsa, artık bu korkuyu onların içine de salma zamanı geldi.