Brüt 20, net 10 dakika

Güncelleme Tarihi:

Brüt 20, net 10 dakika
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2002 00:00

DÜN Çankaya'dan döner dönmez AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ı aradım. Tabii sorum, her gazetecinin sorduğu soruydu:‘‘Görüşme nasıl geçti?’’‘‘Gayet iyi’’ cevabını verdi.SADECE LİSTEYİ VERAma yıllardır gözü Çankaya ve Ankara kulislerinde olan bir gazeteci, bu sorudan tatmin olabilir mi?Herhangi bir gazetecinin kafasında mutlaka şu soru vardır:Bu kadar kritik bir görüşme, sadece 10 dakika sürer mi?Bu kadar kritik bir görüşme, sadece 10 dakika sürerse dışardan izleyen biri bunu nasıl değerlendirir?Konu, bir Cumhurbaşkanı'nın süresi boyunca en fazla iki, bilemediğiniz üç kere yapacağı çok önemli bir yetkiyle ilgili.Yani başbakanın atanması.Ülkede siyasi devrim sayılabilecek bir gelişme olmuş.Daha bir yıl önce kurulmuş bir parti yüzde 34'le iktidara gelmiş.Genel başkanının durumu tartışmalı.Yüzde 34 oy aldığı halde, Meclis'e giremediği için başbakan olamıyor.İşte böyle kritik ve önemli bir görüşmeye bakıyorum, sadece 10 dakika sürüyor.AKP Genel Başkanı'nın gazetecilerin önünden geçip Köşk'e girişi ile yine gazetecilerin önünden çıkışı arasında geçen süre sadece 20 dakika.Çankaya'da geçen 20 dakikalık brüt bir ziyaretin neti neye gelir?Taş çatlasa 10 dakika.İşte bu yüzden Erdoğan'a görüşmenin nasıl geçtiğini sordum.O da ‘‘Gayet iyi’’ cevabını verdi.Bana göre bu görüşmenin daha uzun sürmesi gerekirdi.Çünkü 10 dakikalık bir görüşmenin zaten beş dakikası nasılsınız, iyi misinizle geçer.Sistemle ve başbakanın kişiliği ile ilgili bu kadar büyük tartışmanın olduğu günlerde, konuşacak daha fazla mesele yok mudur?AJANDA BU MUBence vardır.Ama bunu fazla kaşıyıp, maraza çıkarmanın nedeni de yok.Erdoğan'a, ‘‘Üç kişinin ismini vermişsiniz’’ diyorum.Bir şey söylemiyor.‘‘Ama bunu dün bir arkadaşımıza kendiniz söylediniz’’ dediğimde, ‘‘Ben sadece sayısını verdim. İsimlerini değil’’ cevabını veriyor.Ben, devam ediyorum:‘‘Abdullah Gül, Abdülkadir Aksu ve Vecdi Gönül dersek yanlış yapmış olur muyuz?’’‘‘Hatalı olur. Cumhurbaşkanı'na karşı yanlış bir şey olur. Çünkü onun yetkisinde’’ diyor.SÜRPRİZ ÇIKAR MIErdoğan, Cumhurbaşkanı ile ilişkilerde son derece dikkatli.Zaten kendisi de, ‘‘Her konuşmamızda ve davranışımızda çok dikkatli hareket ediyoruz’’ diyor.Bu konuda çevresi de ketum.Ankaralı gazeteciler, muhtemel isimlerden söz ediyorlar ama kesin isim dışarı sızmıyor.Ama bütün bu ihtimama rağmen, dünkü görüşmeden çıkan hava şu:Cumhurbaşkanı, Erdoğan'la olan ilişkisinde çok mesafeli.Cumhurbaşkanı'nın kişiliğini artık biliyoruz. Yani oradan bir sürpriz çıkması ihtimali de hiç yok değil.İşte bu nedenle dün Anayasa'nın 109'uncu maddesinin değiştirilip, bu işin doğal mecrasına sokulması gerektiğini yazdım.Dün Çankaya'daki fotoğrafa bakınca, bunun ne kadar gerekli olduğunu bir kere daha anladım.Cumhurbaşkanı bir başbakan atayacak.Erdoğan için bir formül bulununcaya kadar Türkiye acayip bir siyasi ilişkiler sistemi yaşayacak.Ankara'ya gelen yabancılar, belki bir başbakana, bir de Tayyip Erdoğan'a gidecekler.Hem komik tablolar ortaya çıkacak, hem de hükümetin görüntüsü bozulacak.Oysa yakalanmış çok güzel bir fırsat var.‘‘Sistemin özüne dokunmayalım’’ gerekçesiyle bu güzel momentumu kaçırmak kimsenin işine yaramayacaktır.YENİDEN DÜŞÜNMEKBelki bazı kurumlar, bu ikili yapıdan kendilerine yeni roller çıkaracaktır ama Kıbrıs konusunun ve Avrupa Birliği'ne girişin konuşulduğu bu en kritik dönemde, Türkiye'yi böyle acayip bir durumda bırakmanın sorumluluğu vardır.O nedenle Çankaya'daki 10 dakikalık görüşmenin maliyeti üzerinde iyi düşünmek gerekir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!