Biz Çanakkale’ye bir darülfünun gömdük

Güncelleme Tarihi:

Biz Çanakkale’ye bir darülfünun gömdük
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2015 07:12

Tarihin en trajik savaşları arasında gösterilen Çanakkale’de Atatürk’ün sözleriyle “Bir üniversite şehit olmuştu”. Anadolu’nun dört bir yanındaki pek çok lise de iki yıl boyunca mezun veremedi.

Haberin Devamı

“Ne ben şu İngilizleri tanırım ne onlar beni. Ah, bizi böyle karşı karşıya getirmeye sebep olanlara ne diyeyim bilmem. Ahdettim ki sebepsiz yere bir kurşun atmayayım!”
Hukuk fakültesinde okurken kendini bir anda Çanakkale’deki savaşın ortasında bulan İsmail Hakkı (Sunata) cephede tuttuğu not defterine böyle yazmıştı. Savaşın anlamsız olduğunu düşünen idealist bir hukuk öğrencisiydi. Fakat cepheye gitmekten çekinmedi.
Çanakkale’de hayatta kaldı, sonrasında dört yıl Doğu Cephesi’nde savaştı. Savaşta geçen yıllarının ardından nihayet hukuk fakültesine dönerek eğitimini tamamladı. Ama pek çok öğrenci, İsmail Hakkı Bey kadar şanslı değildi.
Atatürk’ün “Biz oraya bir darülfünun (üniversite) gömdük” dediği Çanakkale Savaşı, sadece üniversiteliler için değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki liselilerin de canlarına mal olmuştu.
Çanakkale’de Nisan 1915’ten itibaren kara çıkartmalarının artması üzerine Sultan (V. Mehmed) Reşad, Harbiye Nezareti’ne (Savunma Bakanlığı) bir tebliğ yayımlattı. Buna göre Askerlik Kanunu değişmiş, lise ikinci sınıf öğrencilerinin de askerlik hizmetine alındığı açıklanmış, kıtalara teslim olmaları istenmişti.
Çağrı üzerine Anadolu’nun farklı yerlerinden lise öğrencileri gönüllü olarak savaşa katılmaya başladı. İstanbul’daki Galatasaray, Vefa, Kabataş ve İstanbul Lisesi öğrencileri cepheye ilk ulaşanlardandı.
Kısa süre içinde Balıkesir, Bursa, Edirne, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Konya, Denizli, Erzurum ve Sivas’tan 15-16 yaşında, ülkenin en eğitimli, gencecik insanları cephedeki yerlerini almışlardı. Pek çoğu geri dönmedi.
Hayallerini bıraktıkları okullardan iki yıl boyunca mezun olan öğrenci sayısı 4-5’i aşmadı. Çanakkale Savaşı’na katılan liseliler hakkında maalesef kapsamlı bir akademik çalışma bulunmuyor. Ancak tarihçi İsmail Çolak’ın ‘Okuldan Çanakkale’ye’ isimli kitabında, Çanakkale’ye giden liselilerin çeşitli kaynaklardan derlenen hikâyeleri anlatılıyor.

Haberin Devamı

Biz Çanakkale’ye bir darülfünun gömdük

Haberin Devamı

İşte onlardan bazıları:
/////
1 numaralı gönüllü Celal İbrahim
Mekteb-i Sultani yani Galatasaray Lisesi, Osmanlı’nın son döneminde ‘Batı’ya açılan pencere’ durumundadır. Çanakkale Savaşı için gönüllü çağrısı yapıldığında liseden cepheye büyük bir akın olur. Okulun 1916’da sadece 4, 1917’de ise 5 mezun vermesi de tam bu yüzden.
Çanakkale Savaşı’na katılan Galatasaray Liseli öğrenci ve mezunların 17-22 yaş aralığında olduğu biliniyor. Yabancı dilleri çok iyi olduğu için Galatasaraylılar başta cephe gerisine, karargâh işlerine alınmış fakat gönüllüler ön cepheye geçerek çatışmalara girmişler.
Savaşa gönüllülerin alınacağının duyurulduğu akşam, askeriye önünde sabahlayıp ertesi sabah 1 numaralı gönüllü olarak kayıt yaptıran Celal İbrahim, aynı zamanda Galatasaray Kulübü’nün 4 numaralı kurucu üyesiydi. Ve savaşa katılmadan dört yıl önce oynanan maçta Fenerbahçe kalesine tam dört gol atmıştı.
///
Cennet mezunları
İstanbul Sultanisi, Türkiye’de ‘lise’ adını kullanan okullardan. Liseden 50-55 gönüllü Çanakkale’ye gidince okul arkadaşları cepheden yaralı dönecekler için binayı o zamanki hastanelerin rengi olan sarıya boyamışlar. Arıburnu, İkinci Tümen’e katılan çok sayıdaki öğrenci arasında onlar da bulunuyordu. Kollarına liseli olduklarını gösteren sarı kurdeleler takmışlardı. 19 Mayıs 1915’te, tarihin o en kanlı çatışmalarından birinde buğday taneleri gibi düşen 10 bin askerin arasında kollarında sarı kurdele olan birkaç çocuk pek de dikkat çekmemişti. Fakat mateme bürünen okullarının tüm pencere ve kapıları siyaha boyanmıştı. Sarı-siyah İstanbul Lisesi’nin renkleri olacaktı.
////
Vefa, bir lisenin adı
Çanakkale’den üç yıl önce Balkan Savaşları sırasında bir toplantı yaparak öğretmeni-öğrencisi, eli silah tutan herkes cepheye katılma kararı almıştı. Vefa Lisesi en yaşlı öğretmenleri ve en küçük çocuklarıyla eğitime devam etti. Geriye kalanlar 1915’te üniformalarını giyerek ağabeylerinin ardından cepheye katıldı. Doğal olarak büyük çoğunluğu geri dönemedi.
/////
Savaşmaya giden yavrukurtlar
Çanakkale Savaşı’nın en acıklı fotoğraflarından biri Balıkesir’de çekilmiş. İttihatçıların ileri gelenlerinden Talat Paşa ile İsmail Canbulat Bey’in önünde Balıkesir Lisesi’nin merdivenlerine oturan 25 kişilik izci birliği, bu pozun ardından Çanakkale’ye doğru yola çıkmış. Tabii ki genç izcilerin hiçbiri cepheden dönememiş. Çanakkale’de 100’ün üzerinde şehit veren Balıkesir Lisesi’nin kayıtlarında 1916, 1917 ve 1918 yılları için şu bilgi not edilmiş: “Bu ders yılında Harb-i Umumi münasebetiyle, mektebin 12, 11 ve 10. sınıflarında talebe bulunmadığından sınıflar 9. sınıfla başlamıştır”.
/////
Beş yılda bir kez mezun verdi
Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi öğrencileri de Çanakkale’ye gönüllü olarak gitti. 1911’de 64 mezun veren okul, 1916-1921 arasında sadece bir kez mezun verebilmiş. Tıpkı Edirne, Trabzon ve Konya liseleri gibi Çanakkale Savaşı yüzünden öğrencisiz kalmıştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!