Bir iÅŸim de biliÅŸim

Güncelleme Tarihi:

Bir iÅŸim de biliÅŸim
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 08, 2003 09:51

16. Yüzyıl’da (tamı tamına 100 sene boyunca) üretilen bilgiyi, 21. Yüzyıl’ın 3 kısa gününe sıkıştırmışız. 100 yılda üretilen bilginin neredeyse 2 katını 1 hafta üretiyoruz. Akıl almaz bir hız. Elbette içerisinde tekrarlar, çerler – çöpler – saplar olacak. Ama yiğidi öldürmeden de hakkını teslim etmemiz gerek. Şu koskoca evrende burnumuzu sokmadığımız köşe, ilgilenmediğimiz konu yok.

Haberin Devamı

Araştırıyor, keşfediyor, uyguluyor, yaşıyor ve yaşatıyoruz. 16. Yüzyıl’da da bunlar oluyordu ama bugüne göre 2 önemli temel farklılık vardı. Birincisi üretilen bilgi günümüzle kıyaslanamayacak kadar azdı. İkincisi bilgiyi üretsen bile, paylaşma hızı kağnı hızındaydı. Dolayısı ile, çalışmalarına destek verecek ve hız kazandıracak bir bilgi, gençliğinde bulunmuş olsa, bunu eğer çok şanslı isen (!) , ölüm döşeğinde elde edebiliyordun. Günümüzde ise, saniyesi saniyesine bütün gelişmeler aynı anda dünyanın öbür ucuna ulaşıyor. Yani paylaşıyoruz. Paylaşım aracımız ise, Bilişim.

 

Haberin Devamı

Aslında ne iş yaparsak yapalım, ucundan köşesinden işi bilişime bulaşmamış bir meslek kalmadı gibi. Yani her ne iş yaparsak yapalım, bir işim de bilişim konseptini benimsememiz gerekiyor. Ar-Ge’de bilişim, üretimde bilişim, ambalajda, paketlemede, barkotta bilişim... Sevkiyatta, dağıtımda, satışta, pazarlamada bilişim. Ulaşımda, sağlıkta, sporda, sanatta bilişim. Pizza siparişimizi alan garson kızın elindeki bluetooth destekli el bilgisayarıyla mutfağa sipariş vermesine alışmıştık. Ama Bilişim Fuarında SMS mesajıyla verilen kebap siparişlerini görünce pes dedik.

 

Eve gelince kapı zili yerine cep telefonunu çaldıran, sabah uyanmak için çalar saat yerine titreşimli cep telefonunun deprep efektleri yapan sarsıntıları ile uyanan, işe gitmek için bineceği arabasını 15. kattan uzaktan kumandası ile çalıştıran, arabasında o günkü işlerini notebook’uyla organize eden… yeni bir kuşağız biz. Aslında kuşak muşak değil, resmen uşağız ama, o da işin bir başka boyutu.

 

Düşünsenize eve geldiğinizde cep telefonunun pili bitmiş. Zili çalmamaya o kadar alışmışız ki, bari bir arkadaşımın evine gideyim diye, kapıdan döndüğümüz bile oluyor. Cezayir depremi filan diye internet küt diye bir kesildi. Yeri değiştirilen tavuk yumurtlamazmış ya, aynen öyle ofiste çalışma dengemizi yitirdik. İnternete bağlı olmadan da çalışılır mı yani? Değil mi ama?

Haberin Devamı

 

Her ne iş yaparsak yapalım, bir işim de bilişim ya. Aslında hepimiz öyleyiz. Doktor, mühendis, avukat. Terzi, kuaför, kasap. Sanatçı, sporcu, çırak. Bilgisayarın, otomasyonun, bilişimin girmediği yer kalmadı. Av mevsimi açıldı. Vira Bismillah çekip, balığa çıkan balıkçılar bile, artık cepten mesajlaşıyormuş.

 

Peki madem bir işim de bilişim. O halde sizi bilişimle barıştıracak birkaç ip ucu vereyim. Bilişimin donamı kısmına başka bir zaman değinirim. 2 tekerlekli segway’lerden, cam kasalı PC’lere, avuçiçi kadar el bilgisayarlarından, kol saati kadar cep telefonlarına varıncaya kadar bilişimin donanım kısmının deryasına başka bir zaman dalarız kısmetse. Ama işin yazılım kısmında, bizi bilişimin bilgisayar programları ile barıştıracak bazı önerilerim olacak.

Haberin Devamı

Hayatınızı Renklendirecek On iki Bilgisayar Programı.

 

Abartmanın alemi yok. Bir yerden başlayın bence. Bu iş bilgisayarsız olmaz. Olmuyor. Olmayacak da. İyisi mi, tez elden, aşağıda kısa tanıtımlarını verdiğim 12 programı öğrenmeye bakın. Daha fazla ipucu isterseniz, maille sorabilirsiniz. Ya da arama motorları sizi daha detaylı bilgilere ulaştıracaktır. Unutmadan kısa bir hatırlatma. Bu programların hepsini kendi başınıza öğrenebilirsiniz. Yeter ki, isteyin.

 

Mind Manager (Beyin Haritası): Beyninizi etkin kullanmanızı, daha verimli çalışmanızı ve yaptığınız işleri daha doğru yapmanızı sağlayan harikulade bir program.

 

Outlook (Kişisel Organizatör): Kişisel e-mail trafiğinizi ayarlayan gelen ve giden posta klasörü, takvim ve ajandası, kişiler klasörü ile telefon ve adres rehberi, yapılacak işlerle ilgili görevler klasörü, ekrana yapıştırılan hatırlatıcı notlar ve günlük klasörü ile o güne ait işlemleri tek sayfada görebilme imkanı sağlayan Outlook vazgeçilmez bir yardımcınız olacaktır.

Haberin Devamı

 

Word: Söz uçar, yazı kalır. Fazla söze ne hacet, yazıyı en iyi Word hazırlar. Sizin için tam bir yazım sekreteridir.

 

Excel: Tablolar, hesaplamalar ve özel formüller diyince aklımıza ilk gelen bilgi işlem uzmanı. Asla tam olarak öğrenemeyeceğiniz kadar müthiş seçenekler sunan bir program.

 

Internet Explorer: Bilgiye açılan kapı. Sınırsız bilgi ve eğlence dünyası. Internetin diyince akla ilk gelen program. Dünya üzerindeki 200 milyonu aşkın internet kullanıcısının ve 10 milyona yaklaşan web sayfasının birbirine kavuşma platformu.

 

Paint / Photo Shop / Corel Draw: Resim, çizim, ve tasarım için en azından bunlardan bir tanesini öğrenmeniz şart. Görsel zenginlikler oluşturmak ve etkileyici resimler dizayn etmek istiyorsanız, buyurun.

Haberin Devamı

 

Windows Gezgini: Sanal kütüphanenizin kütüphane memuru. Ne istediğinizi ona söyleyin yeter. Ama önce onu eğitmeniz ve ona bir çeki düzen vermeniz gerek. Yani Windows Gezgini ile kütüphanenizi yönetecek bir sistem kuracaksınız.

 

Power Point: Etkin bir sunum hazırlama programı. Animasyonlu, sesli, efektli, resimli, resimsiz ve olağanüstü etkileyici sunum dosyaları hazırlayabileceğiniz bir program.

 

Visio: Güzel bir çizim programı. Özellikle iş tanımları, süreç analizleri, iş akış diyagramları, kalite politikaları, yerleşim planları, krokiler, organizasyon şeması, proje zaman planı v.b. çizimler için muhteşem.

 

ICQ - MSN Messanger: Chat diyince çat diye aklımıza gelen programlar. Acil bilgi toplama, anında iÅŸ emri verebilme, bilgi paylaşımı ve fikir alışveriÅŸi saÄŸlaması içinÂmutlaka gerekli.

 

ACDSee: Bilgisayarınızdaki resimlere bakma ve görsel dosyalarınız üzerinde belli değişiklikler yapmanızı sağlayan bir program. Olmazsa olmazlardan biri.

 

AceReader: Bilgisayar destekli hızlı okuma programı. Hızınızı kontrollü ve planlı bir şekilde arttırırken, aynı zamanda size hızlı okuma konseptini de öğreten yazılım.

 

Peki bütün bu programları nasıl öğreneceğiz? Bu 12 programı öğrenmekle ilgili size kendi öğrenme şeklimi önermekten başka şansım yok. Kendi kendinize deneyerek, çalışarak, çabalayarak öğrenebilirsiniz. En iyi öğrenme şekli budur çünkü. İmkanınız varsa kursa gidebilirsiniz. Veya bu programların tanıtımının yapıldığı seminerlerimize katılabilirsiniz. Ama unutmayın, anlattıklarımız anladıklarınızla sınırlıdır. Hele hele teknolojik kavramlar işin içine girdiğinde, hazmetmeden, denemeden, yanılmadan, hata yapmadan ve en önemlisi hatalarınızın sonucunu yüreğiniz yanarak görmeden etkin bir şekilde bilgisayarı öğrenemezsiniz.

 

Ve bu işin tadı, birkaç saattir üzerinde çalıştığınız o güzelim bilgileri vaktinde kaydetmediğiniz için kaybetme acısını tatmadan çıkmaz.

 

Unutmayın. Artık bir işim de bilişim. Bilişim de bilişim. Bazı küçük teknik detaylara da gelecek hafta değiniriz, kısmetse.

 

Münir Arıkan – Düşünce öğretmeni & NLP Trainer

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!