Baykal: Bir dönemin sonuna geldik

Güncelleme Tarihi:

Baykal: Bir dönemin sonuna geldik
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2008 13:53

CHP Lideri Deniz Baykal, grupta yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu. İşte Baykal'ın konuşmasından satırbaşları:

Haberin Devamı

- Türkiye vahabi kültürüne doğru sürüklenmek isteniyor

 

- Türkiye'de yeni anayasa tartışmaları yaşanıyor

 

- Neden böyle deniyor. Sıdırdan yeni bir anayasanın altında neyin yattığını hala anlamadıl. Anayasanın 60 maddesi değişmiş. Bunlar kesmiyor. Tümünün yenilenmesini istiyorlar. Eskisi gitsin diyor. Atatürk cumhuriyetinin temellerini yansıtan anayasanın atılmasını istiyorlar.

 

- Yepyeni bir anayasa diyenlerin bir kısmı bilinçli, bir kısmı da kullanılıyorlar. İran'daki gibi solcular da kullanılıyor

 

Haberin Devamı

- Bugünkü şartların böyle bir anayasa değişikliği için uygun bir zaman dönemi ortaya koyduğunu farzetmek için insanın ne olması gerekir. Çağdaş anayasa özlemini anlıyorum ama zamanı değil

 

- Bu ortamda her şey olabilir ama sıfırdan yeni bir anayasa olmaz

 

- Yeni bir anayasa yapılırsa laikliği güvenceye alacak, yargı bapımsızlığını güvenceye alacak bir anayasa olacağını umut etmek hiçbir şekilde gerçekleşmez.

 

- Umut ediyorum yeni anayasa söylemi sadece anayasal sistemin temellerine karşı mücadele verenlerin bir özlemi olarak kalır

 

- Türkiye'de Atatürk, Humeyni tartışması yaşanıyor. Türkiye'de AKP'nin en etkili adamı 'travma Türkiye'yi bu hale getirdi' diye geçmişe yönelik savaşın ilk söylemini yapıyor

 

- Önce nasıl bir toplum olmak istediğimize karar vereceğiz. Önce kendi anayasa ve hukukumuzla hesaplaşacağız

 

- Türkiye Humeyni bozuntusu Ortadoğu islam devleti mi olmak istiyor yoksa çağdaş bir islam devleti mi olmak istiyor. Türkiye ne olmak istediğine karar vermeli önce

 

Haberin Devamı

- Biz bu kararı Kurtuluş Savaşı'nda almıştık, o kararı sürdürdük. O kararı bozmak isteyenlere fırsat verilmedi. Şimdi aynı mücadele veriliyor. Bir kez daha sınav var.

- 1920'deki değişim kolay olmadı, tepki çekti

- Bu hesaplaşma hala sürdürülmek isteniyor

- Bir süre önce Başbakan'ın birbiri ardına söylediği yargılanıcı sözler, AKP'lilerin açıklamalarını biz aşmaya çalışıyoruz ama anlaşılıyor ki onlar boşuna söylenmiş değil.

- İşte daha önce söyledikleri sözler: Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok, hem laik hem müslüman olunmaz, ikisi birarada olunca ters mıknatıslanma yapar. İktidara geldiğimizde çarşaf moda olacak. Bu sözler Başbakan'ın daha önce söylediği sözler

Haberin Devamı

- Bir hesaplaşma yaşandı mı bu söylenenlerle ilgili. 'Gömlek değiştirdim' lafı yeterli mi?

- Çağdaş yaşam şansının bütün olanaklarını kullanarak, siyasi istismar yapıyorsun

- Babacan bir süre önce neler söyledi: Türkiye'de müslümanlar baskı altında

- İslamiyeti en güzel şekilde yaşadığımızı düşünüyoruz. Milyonlar dini inançaları konusunda baskı altında olduklarını düşünmüyorlar. Milyonların problemi yok ama birilerinin var

- Türkiye'de böyle bir talep ve arayış yok. Halkın diniyle bir problemi yok. Bunlar kendi problemlerini halkın problemi haline sokuyorlar ve çok tehlikeli bir iş yapıyorlar

- Eğer Türkiye'de müslümanlar baskı altındaysa senin işin ne 6 yıldır iktidardasın

Haberin Devamı

- Türkiye çok ciddi bir sorunla karşı karşıya. Bu sorun kökleri tarihe dayanan çok ciddi bir sorun

- Bu mücadelenin Türkiye'yi nereye götürdüğünün de hesabı yapılmıyor

- Geçenlerde bir genç kız TV'de 'Atatürk'ü değil Humeyni'yi seviyorum. Keşke İngilizler kalsaydı' dedi. Bunlar tesadüf mü? Bunların yansıttığı bir gerçek yok mu?

- 6 yıllık dönemde AKP, kendisinin temelini attığı hiçbir şeyi tamamlamış değildir

- 6 yılda AKP enerjiye yatırım yapmamaıştır

- Türkiye enerji kriziyle karşı karşıya. AKP'nin enerji konusunda ihmali vardır. Türkiye önümüzdeki dönemde enerji sorunuyla karşı karşıyadır

- AKP Genel Başkan Yardımcısı, çok çarpıcı bir değerlendirmeyi New York Times'a yaptı. Gazete de bunu ilgiyle değerlendirdi. 'Kökleri tarihe dayanan acı bir kan davası' olarak nitelendirdi gazete.

Haberin Devamı

- Bugünkü kavgalar 1920'lerde başlayan olağanüstü tarihinin son halkası diyor ve M. Kemal yüzünü Avrupa'ya dönmüş bir lider diyor ve ardından Fırat'ın değerlendirmesine yer veriyor.Türk toplumu travma yuaşadı diyor. Travma ne? 1920'lerde ortaya atılan dönüşüm projesi. Bir gecede diller, kıyafetler değiştirildi, dini yaşam biçimleri ortadan kaldırıldı diyor. Kimse Fırat'a haksızlık yapmasın. Çok doğru söylemiştir. Olayın özü budur. Şimdi yaşadığımız olaylar 1920'lerde ortaya atılan modernleşme projesinin istismarlaşması anlayışına dayanan, geçmişle bir rövanş arayışını sürdürme özlemleriyle beslenen bir harekettir. Fırat 'ben iyidir, kötüdür demedim, tespit ettim' diyor.

- Türkiye tarihin kaydettiği en önemli değişim politikalarından birisini 20'lerde yaşamıştır

- İzlenen bu politikalar, en ağır tahribatını çiftçi ve esnaf üzerinde hissedilmiştir. Tarım bu politikalar yüzünden çökertilmiştir.

- Avrupa’dan daha korumasız halde, Türkiye çiftçisi mağdur hale sokulmuştur. Tarım bu politikanın en ağır bedelini ödemiştir.

- GAP’ta sulama yatırımları bir kenara bırakılmıştır. Hayvancılık kendi haline bırakılmıştır.

-Milli Takım’ı yürekten kutluyorum, varolsunlar, sağolsunlar. Daha nice başarılarını bekliyoruz.

- Ekonomiye bakınca derin derin düşünüyoruz. Siyasete bakınca derin derin düşünüyoruz. Bir dönemin sonuna geldiğini görüyoruz. AKP ile ilgili kapatma davasının Anayasa Mahkemesi’nde ele alınması nedeniyle olduğunu söylemiyorum.

- Türkiye yeni bir başlangıç yaptı. Çok uygun bir dünya şartları içinde Türkiye tek başına kurulmuş bir iktidar eliyle çok önemli bir yeni dönemi yaşama durumunda oldu. Bu dönemde izlenen politikaların ne anlama geldiği görülmeye  başlanmıştır.

- Türkiye borca batmıştır. Devletiyle milletiyle borca batmıştır. Türkiye faiz bataklığına saplanmıştır. Bu bir batak. Bu anlık bir olay değildir. İzlenen politikanın bize getirdiği sonuç.

- Tarihi rekor düzeyde işsizlikle karşı karşıyayız. Çok ciddi bir yoksullaşma tablosu var. İnsanlar işsiz, gelecekten umudunu kesmiş. Yoksullaşma çok reel ciddi olarak önümüzde duruyor.

-220 milyar dolar borç. Cumhuriyet tarihinin tümünün ortaya koyduğu borç manzarası 220 milyar borç. 5,5 yılda ortaya çıkan manzara, bu borcun inmesi tablosu değildir, aynı kalma tablosu da değildir. Bu borç 500 milyar dolar olmuştur.

- Bu bir başarı tablosu mudur? Türkiye 500 milyar dolar borca, 6 yılda bu iktidar döneminde getirilmiştir. Bu devletin ve milletin borcu.

- Faizler yüzde 22 düzeyinde. 2004 yılındaki reel faiz düzeyinde Türkiye. Türkiye borçlu. Faiz artında Türkiye’nin borcu daha da borçlanıyor. Faiz  ne demektir? Faiz Türkiye’de üretmekten uzak dur demektir. Bu iyi bir tablo mu?

- Bakın dünyaya, borç yüksek mi, faiz yüksek mi? Bizde borçta yüksek, faizde yüksek.

- Her ailede mutlaka çalışan yok ama her ailede bir işsiz var.

- Dışardan kredi olarak borç alarak yüksek faiz ödeyerek yatırım yapmak karlı değil.

- Bu duruma izlenen politikalar yüzünden gelindi. Devlet açık vermiştir, borçlanmıştır. Vatandaşlar işsiz kalmıştır, yoksullaşmıştır. Bu Türkiye’nin gerçeği.

- AKP ilk geldiğinde cari açık 1,5 milyar dolardı. Şimdi 50 milyar dolar oldu.

- ABD kendi üreticisini, Türkiye’den daha fazla korumaktadır.

- Bu dönemde bir özelleştirme politikası izlenmiştir. Türkiye ne kazandı bu özelleştirmeden?

- Özelleştirme gelirleri, faizde ve cari açığın kapatılmasına harcandı.

- Tarımdaki özelleştirme tam bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

- Bizim geldiğimiz noktada KİT’lerin zararları, 2001 yılından çok daha fazladır. Bugün KİT’ler daha çok zarar ediyor. Hâlbuki tam tersi olması lazım.

- Özelleştirmenin balayı dönemi bitti. Şimdi özelleştirmenin bedelini ödeme zamanı gelmiştir.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!