Başörtülü kadın mahkemeye alınmadı

Güncelleme Tarihi:

Başörtülü kadın mahkemeye alınmadı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2004 00:00

Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak ile Mustafa Karahasanoğlu ve 3 emekli subayın, kapatılan Türkiye'de Cuma dergisindeki bir yazıdan dolayı “astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir ve komutanlara karşı görev hissini yok etmeye matuf olarak basın yoluyla alenen tahkir ve tezyif edici fiil ve harekette bulunmak” suçundan askeri mahkemede yargılanmasına devam edildi. Mahkemeyi izlemek isteyen başörtülü bir kadın ise salona alınmadı. 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin 2 No'lu salonundaki duruşmaya, tutuksuz sanık Abdurrahman Dilipak katıldı. Diğer tutuksuz sanıklar gazeteci-yazar Mustafa Karahasanoğlu, Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Emekli Albay Hüseyin Arı ve Emekli Binbaşı Mustafa Hacımustafaoğulları ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada esasa ilşkin susma hakkını kullandığını belirten Dilipak, askeri mahkemede sivil kişilerin yargılanmasının çağdaş hukuk normları, insan hakları ve hukuk devletinin temel ilkelerine aykırı olduğuna ilşkin yazılı dilekçe verdi. Dilekçenin bazı bölümlerini okuyan Dilipak, davada kendisi yönünden “görevsizlik kararı” verilmesini istedi. Karahasanoğlu'nun avukatı da, müvekkilinin aynı gerekçelerle askeri mahkemede yargılanamayacağını savunarak, “görevsizlik kararı” talebinde bulundu.Duruşma, askeri savcının “sivillerin askeri mahkemede yargılanamaması” konusuna ilişkin görüşünü hazırlaması ve Basın Kanunu'nda yapılan değişiklikleri inceleyerek görüşünü bildirmesi için ertelendi. Askeri mahkemedeki duruşmaya, MAZLUM-DER'den gelen başörtülü bir bayan alınmadı.İDDİANAMEDENAskeri savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, kapatılan Türkiye'de Cuma dergisinin 29 Ağustos - 3 Eylül 2003 tarihinde çıkan 84. sayısında, “Paşalar Laf Dinlemezse” başlıklı yazıda emekli subaylarla röportajlar yapıldığı ve yazıda Askeri Ceza Kanunu'nun 95/4 maddesi uyarınca, “astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir ve komutanlara karşı görev hissini yok etmeye matuf olarak basın yoluyla alenen tahkir ve tezyif edici fiil ve harekette bulunmak” suçunun işlendiği öne sürülüyor. İddianamede, tüm sanıkların, 6 ay ile 3'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!