"Başka Nevzatlar ölmesin" diye ağızlarını bantladılar

Türkiye'de yaşayan 8.5 milyon engelli adına yapılan eylemde konfederasyon yönetim ve üyeleri "Sözün bittiği yerdeyiz, başka Nevzatlar ölmesin" diyerek ağızlarını bantladılar.

KALDIRIM CİNAYETİ
 
Ankara Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde eylem yapan konfederasyon, Hürriyet'in gündeme getirdiği ve akülü arabasıyla kaldırımdan gidemediği için bir kamyonun altında kalan Nevzat Özyavuzer için de anıtın önüne karanfiller bıraktı, mum yaktı.
 
ARTIK MEZARA GİRMEK İSTEMİYORUZ
 
 "Engelliler dört duvar hapishaneden çıksın, dedik. Ama yollar, kaldırımlar, merdivenler, okullar, devlet daireleri kısaca hiçbir yer bize uygun olmadığından Nevzat kardeşimiz gibi hapishanemizden çıktığımızda ölüyoruz. Prangalarımız çözülmüştür, diye dışarı çıkmış, mezara girmiştir. Biz artık mezara girmek istemiyoruz" diyen Konfederasyon Başkanı Yusuf Çelebi, talep ettikleri hakları almanın bedeli ölmek ise artık ölmek istemediklerini vurguladı.
 
Çelebi, herkes gibi kaldırıma çıkmak, tiyatroya gitmek, hastaneye gitmek istediklerini belirterek, "Eğitim, istihdam, ulaşabilirlik, özgürlük istiyoruz" dedi.
 
Eylemin ardından yapılan basın açıklamasında Türkiye nüfusunun yüzde 12.5'inin engelli olduğu, her gün hastalıklar, trafik kazaları gibi önlenebilir nedenlerden dolayı yüzlerce vatandaşın da göz göre göre engelli konumuna düştüğü vurgulandı.
 
Engellilerin yüzde 90'ının istihdam dışı olduğu ve yardıma muhtaç konumda zorunlu ev hapsinde hayatını sürdürdüğü vurgulandı "Yaşamın her alanında ayrımcılığa uğramakta, ulaşım, erişim engellerinden dolayı eğitim, öğretim haklarından yararlanamamakta sosyal yaşama katılamamaktadır" denildi.
 
7 YIL ZGEÇTİ AMA...
 
7 yıl önce 5378 sayılı Yasanın, 4 yıl önce BM Engelli Hakları Sözleşmesi'nin kabul edilmiş olmasına rağmen engelli sorunlarına kalıcı ve çağın gereklerine uygun çözümler üretilemediği vurgulandı. 7 yıl içinde kamusal alanların, binaların ve toplu taşıma araçlarının engellerden arındırılması için hükümete ve yerel yönetimlere görev verildiği ve bu sürenin Temmuz ayında dolduğuna dikkat çekildi.
 
"Ancak yasada hiçbir cezai hüküm olmadığından yerel yönetimler ya konuya duyarsız kalmış ya da göstermelik düzenlemelerle adeta yasak savmıştır. Engelli vatandaşlarımız evlerinden çıktıkları andan itibaren büyük tehlikelerle karşılaşmaktadır" denildi. Açıklama şöyle devam etti:
 
SAĞLIK PAHALANDI RAPORLAR BIKTIRDI
 
"Sağlık Uygulama Tebliği ile sağlık hizmetlerinden yararlanmanın her geçen gün pahalandığı belirtilerek, "Sürekli artan katılım payları, tıbbi araç ve gereçler, ilaçlar için ödenen bedeller alım gücü yetersiz engellilerin sağlık hakkını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca engelliler sürekli, tekrar tekrar sağlık raporu almak zorunda bırakılarak, adeta cezalandırılmaktadır"
 
BAKIM SİGORTASI İSTİYORUZ
 
Bakacak kimsesi olmayan, çalışamayan, bakıma muhtaç engelliye aylık bağlanmaktadır. Ancak aylık bağlama kriterleri ne hayatın gerçekliğine uymakta, ne de bağlanan aylık miktarı onurlu, insanca bir yaşam için yeterli olmaktadır.
 
Bakıma muhtaç engelliler için onları kimseye muhtaç etmeden himaye edecek bakım sigorta yasası acilen çıkarılmalı ve bakıma muhtaç aileleri 'ben ölürsem engellime kim bakacak' kaygısından kurtarılmalıdır.
 
Bizler artık kağıt üzerinde kalan haklar, uygulanmayan projeler değil, gerçek anlamda kalıcı çözümlerin acilen yaşama geçirilmesini istiyoruz. Kamusal alanlarda, binalarda, araçlarda güvenli ve engelsiz bir yaşam istiyoruz.
 
Engelli istihdamının artırılarak, üretime katılmak ve eşit ücret almak istiyoruz.
 
Sosyal yaşama özgürce katılabileceğimiz, engelsiz kentler ve özgürce yaşayabileceğimiz engelsiz bir Türkiye istiyoruz!"