Bakan Türk affı savundu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2000 00:00
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, ''Af Yasa Tasarısı'nda bankalara, vatandaşlara verilen zararların tazmin edilmesi amaçlanmaktadır. Bu koşula bağlı olarak bir erteleme düşünülmektedir. Zararın tazmin edilmesi, giderilmesi, sanıyorum ki hiç kimsenin itiraz etmeyeceği bir durumdur. Bunu faiziyle birlikte tazmin etme söz konusu'' dedi.
Adalet Bakanı Türk, Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği tarafından çocuk ıslahevleri ve tutukevlerindeki çocukların yaşam koşullarının iyileştirilmesi, eğitim ve öğretimine yardımcı olmak amacıyla Sheraton Oteli'nde düzenlenen kermesi, Devlet Bakanı Faruk Bal ile birlikte açtı.
Türk, kermese gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Bankaların içini boşaltanlar af kapsamına alınacak mı?'' şeklindeki bir soru üzerine Türk, bu konuda henüz kesin birşeyin olmadığını söyledi. Türk, ''Ayrıca benzeri bir düzenleme şu anda yürürlükte olan Terörle Mücadele Kanunu'nun geçici maddelerinde 8 Nisan 1991 tarihinden önce işlenmiş suçlar bakımından var. Böyle bir düzenleme Türk hukukunda bir yenilik değildir'' diye konuştu.
Bakan Türk, ''Uygulama kamusal vicdan açısından nasıl sonuçlanacak?'' diye soran bir başka gazeteciye de, şu karşılığı verdi: ''Türk hukukunda daha önce uygulanmış hiç kimsenin itiraz etmediğibir düzenleme. Ayrıca şu noktayı da gözden uzak tutmamak gerekir. Şimdiye kadar Af Kanunu'nda tarih 23 Nisan 1999 olarak düşünülmüştür, yani o tarihe kadar işlenmiş suçlar bakımından bir af veya erteleme söz konusu olacaktır. Af konusu TBMM'nin takdirinde olan bir konudur. Ama söylediğiniz düzenleme daha önce bizim hukukumuzda benzer olan biruygulama. Terörle Mücadele Kanunu'nun geçici maddelerinde de hemen hemen aynı sözcüklerle aynı düzenlemeyi bulabilirsiniz''
''MHP'nin Af Yasa Tasarısı hakkında bir tepkisi var...'' denilmesi üzerine Türk, ''Elbette af konusunda koalisyon ortaklarının, Meclis'teki bütün partilerin görüşleri olacaktır. Biz bir uzlaşmayı sağlamaya çalışıyoruz'' dedi.
''Af Yasa Tasarısı'nın önümüzdeki hafta TBMM'ye gelip gelmeyeceğinin'' sorulması üzerine de Türk, bu konuda bir şey söyleyebilecek durumda olmadığını, önemli olanın, hükümet ortakları arasında varılacak uzlaşma ve TBMM'nin bu konudaki kararı olduğunu söyledi.
Türk, koalisyon ortaklarının uzlaşmaları konusunda umutlu olup olmadığının sorulması üzerine de ''Ben iyimser bir insanım'' yanıtı verdi.
''MHP'nin Af Yasa Tasarısı hakkındaki tavrını değiştirmemesi halinde durumun ne olacağı'' sorusuna da Türk, ''MHP hakkında herhangibir görüşten hareket ederek soru sormayınız. MHP de koalisyon ortağı olarak af konusunda elbette bir görüş sahibidir. Dün Devlet Bakanı Faruk Bal'la MHP'nin hazırlanan Af Kanun Tasarısı hakkındaki görüşlerini birlikte ele aldık. Ama bu bir görüş alışverişidir. Bu konuda bir sonuca ulaşılmış değildir'' karşılığını verdi.
Gazetecilerin aynı soruları sormaları üzerine Türk, ''Af Yasa Tasarısı''nın şirket kurtarma olmadığını vurguladı. Türk, ''Önemli olan kamunun uğradığı zararın öncelikle tazmin edilmesidir. Tasarıda öncelikle bunun sağlanmasını amaçlanıyor.'' dedi. ''Halkın parasıyla olmuyor mu?'' diyen bir başka gazeteciye de ''Neden halkın parası olsun. Halkın parasının iade edilmesi sağlanıyor.'' diye konuştu.
BANKALARIN İÇİNİ BOŞALTANLAR
Bakan Türk, gazetecilerin ''Bankaların içini boşaltanlarla ilgili bir düzenlemenin Af Yasa Tasarısı'nda yer alıp almayacağı'' yönündeki soruları tekrarlamaları üzerine, ''Af Yasa Tasarısı'nda bankalara, vatandaşlara verilen zararların tazmin edilmesi amaçlanmaktadır. Bu koşula bağlı olarak bir erteleme düşünülmektedir. Burada zararın tazmin edilmesi, giderilmesi sanıyorum ki, hiç kimsenin itiraz etmeyeceği bir durumdur. Bunu faiziyle birlikte tazmin etme söz konusu'' dedi. ''Cezayı veren de devlettir, affı yapan da devlettir'' diyen Türk, affın TBMM'nin yetkisinde olduğunu söyledi. Anayasa'da af konusunda suçlar arasında bir ayrımın olmadığına işaret eden Türk, ''Ama TBMM afyetkisini kullanırken, elbette kamu vicdanının tasvip edeceği bir af çıkaracaktır. Yoksa af yetkisi, cezalandırma yetkisi bireylere ait değildir'' dedi.
ERBAKAN'IN DURUMU
Kapatılan RP'nin son genel başkanı Necmettin Erbakan ile ilgili olarak partiler arasında bir uzlaşmanın olup olmadığının sorulması üzerine de Türk, bu konuda fazla bir güçlük olmadığını söyledi. Türk, basın ve yayın yoluyla işlemiş suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesine dair kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini ve gerekçesinin de yayınladığını hatırlatarak, şöyle devam etti: ''Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi'nin kararının gereğini yerine getirmeküzerine yapılacak bir düzenlemede kanunda bir genişleme olacaktır ve basın ve yayın yoluyla işlenmemiş olsa da kongre, konferans, açık oturum ve panel, her türlü toplantıda söylenmiş olan sözler de erteleme kapsamına girecek. Sayın Erbakan'ın suç ve ceza konusu olan sözleri de bir toplantı sırasında söylemiştir. Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda yapılacak düzenlemeden Erbakan yararlanacaktır. Ama Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesinin 2. fıkrasının da bir siyasi sonuçları var. Milletvekili seçilememe, parti kurucusu, yönetici olmamama, hatta yerel seçimlerde katılamama... Bu af konusunun dışındadır. Eğer o konuda bir değerlendirme yapılacaksa milletvekili seçimi, siyasi partiler seçimi ve mahalli idareler kanununda değişiklik yapılması gerekir. Hukukumuzda memnu hakların iadesi durumuvardır. Buna göre de cezanın yerine getirilmesinden sonra, ertelemedensonra 3 yıl boyunca iyi hal bakımından mahkeme kararıyla yasak hakların geri verilmesi vardır.''
Haluk Kırcı'nın aftan yararlanıp yararlanılmayacağının sorulması üzerine de Türk, ''Hepsini önümüzdeki günlerde değerlendireceğiz. Kişiler üzerinde değil, ilkeler üzerinde duracağız'' dedi.
Devlet Bakanı Faruk Bal da gazetecilerin ''Af Yasa Tasarısı'nda bankaların içini boşaltanlar da varmış'' diyen bir gazeteciye ''AdaletBakanlığımız bir taslak hazırlamıştır. Bu konuda koalisyon partileri görüşlerini ifade edeceklerdir. Bunun daha ilerisini tartışmaya gerek yoktur'' dedi.
Bakan Bal, Adalet Bakanı'nın taslakta buna ilişkin hüküm olduğunu doğruladığını hatırlatan gazetecilere, ''Ancak bu konu da koalisyonu oluşturan partiler tarafından değerlendirilecek'' diye konuştu.
Adalet Bakanı Türk, Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği tarafından çocuk ıslahevleri ve tutukevlerindeki çocukların yaşam koşullarının iyileştirilmesi, eğitim ve öğretimine yardımcı olmak amacıyla Sheraton Oteli'nde düzenlenen kermesi, Devlet Bakanı Faruk Bal ile birlikte açtı.
Türk, kermese gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Bankaların içini boşaltanlar af kapsamına alınacak mı?'' şeklindeki bir soru üzerine Türk, bu konuda henüz kesin birşeyin olmadığını söyledi. Türk, ''Ayrıca benzeri bir düzenleme şu anda yürürlükte olan Terörle Mücadele Kanunu'nun geçici maddelerinde 8 Nisan 1991 tarihinden önce işlenmiş suçlar bakımından var. Böyle bir düzenleme Türk hukukunda bir yenilik değildir'' diye konuştu.
Bakan Türk, ''Uygulama kamusal vicdan açısından nasıl sonuçlanacak?'' diye soran bir başka gazeteciye de, şu karşılığı verdi: ''Türk hukukunda daha önce uygulanmış hiç kimsenin itiraz etmediğibir düzenleme. Ayrıca şu noktayı da gözden uzak tutmamak gerekir. Şimdiye kadar Af Kanunu'nda tarih 23 Nisan 1999 olarak düşünülmüştür, yani o tarihe kadar işlenmiş suçlar bakımından bir af veya erteleme söz konusu olacaktır. Af konusu TBMM'nin takdirinde olan bir konudur. Ama söylediğiniz düzenleme daha önce bizim hukukumuzda benzer olan biruygulama. Terörle Mücadele Kanunu'nun geçici maddelerinde de hemen hemen aynı sözcüklerle aynı düzenlemeyi bulabilirsiniz''
''MHP'nin Af Yasa Tasarısı hakkında bir tepkisi var...'' denilmesi üzerine Türk, ''Elbette af konusunda koalisyon ortaklarının, Meclis'teki bütün partilerin görüşleri olacaktır. Biz bir uzlaşmayı sağlamaya çalışıyoruz'' dedi.
''Af Yasa Tasarısı'nın önümüzdeki hafta TBMM'ye gelip gelmeyeceğinin'' sorulması üzerine de Türk, bu konuda bir şey söyleyebilecek durumda olmadığını, önemli olanın, hükümet ortakları arasında varılacak uzlaşma ve TBMM'nin bu konudaki kararı olduğunu söyledi.
Türk, koalisyon ortaklarının uzlaşmaları konusunda umutlu olup olmadığının sorulması üzerine de ''Ben iyimser bir insanım'' yanıtı verdi.
''MHP'nin Af Yasa Tasarısı hakkındaki tavrını değiştirmemesi halinde durumun ne olacağı'' sorusuna da Türk, ''MHP hakkında herhangibir görüşten hareket ederek soru sormayınız. MHP de koalisyon ortağı olarak af konusunda elbette bir görüş sahibidir. Dün Devlet Bakanı Faruk Bal'la MHP'nin hazırlanan Af Kanun Tasarısı hakkındaki görüşlerini birlikte ele aldık. Ama bu bir görüş alışverişidir. Bu konuda bir sonuca ulaşılmış değildir'' karşılığını verdi.
Gazetecilerin aynı soruları sormaları üzerine Türk, ''Af Yasa Tasarısı''nın şirket kurtarma olmadığını vurguladı. Türk, ''Önemli olan kamunun uğradığı zararın öncelikle tazmin edilmesidir. Tasarıda öncelikle bunun sağlanmasını amaçlanıyor.'' dedi. ''Halkın parasıyla olmuyor mu?'' diyen bir başka gazeteciye de ''Neden halkın parası olsun. Halkın parasının iade edilmesi sağlanıyor.'' diye konuştu.
BANKALARIN İÇİNİ BOŞALTANLAR
Bakan Türk, gazetecilerin ''Bankaların içini boşaltanlarla ilgili bir düzenlemenin Af Yasa Tasarısı'nda yer alıp almayacağı'' yönündeki soruları tekrarlamaları üzerine, ''Af Yasa Tasarısı'nda bankalara, vatandaşlara verilen zararların tazmin edilmesi amaçlanmaktadır. Bu koşula bağlı olarak bir erteleme düşünülmektedir. Burada zararın tazmin edilmesi, giderilmesi sanıyorum ki, hiç kimsenin itiraz etmeyeceği bir durumdur. Bunu faiziyle birlikte tazmin etme söz konusu'' dedi. ''Cezayı veren de devlettir, affı yapan da devlettir'' diyen Türk, affın TBMM'nin yetkisinde olduğunu söyledi. Anayasa'da af konusunda suçlar arasında bir ayrımın olmadığına işaret eden Türk, ''Ama TBMM afyetkisini kullanırken, elbette kamu vicdanının tasvip edeceği bir af çıkaracaktır. Yoksa af yetkisi, cezalandırma yetkisi bireylere ait değildir'' dedi.
ERBAKAN'IN DURUMU
Kapatılan RP'nin son genel başkanı Necmettin Erbakan ile ilgili olarak partiler arasında bir uzlaşmanın olup olmadığının sorulması üzerine de Türk, bu konuda fazla bir güçlük olmadığını söyledi. Türk, basın ve yayın yoluyla işlemiş suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesine dair kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini ve gerekçesinin de yayınladığını hatırlatarak, şöyle devam etti: ''Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi'nin kararının gereğini yerine getirmeküzerine yapılacak bir düzenlemede kanunda bir genişleme olacaktır ve basın ve yayın yoluyla işlenmemiş olsa da kongre, konferans, açık oturum ve panel, her türlü toplantıda söylenmiş olan sözler de erteleme kapsamına girecek. Sayın Erbakan'ın suç ve ceza konusu olan sözleri de bir toplantı sırasında söylemiştir. Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda yapılacak düzenlemeden Erbakan yararlanacaktır. Ama Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesinin 2. fıkrasının da bir siyasi sonuçları var. Milletvekili seçilememe, parti kurucusu, yönetici olmamama, hatta yerel seçimlerde katılamama... Bu af konusunun dışındadır. Eğer o konuda bir değerlendirme yapılacaksa milletvekili seçimi, siyasi partiler seçimi ve mahalli idareler kanununda değişiklik yapılması gerekir. Hukukumuzda memnu hakların iadesi durumuvardır. Buna göre de cezanın yerine getirilmesinden sonra, ertelemedensonra 3 yıl boyunca iyi hal bakımından mahkeme kararıyla yasak hakların geri verilmesi vardır.''
Haluk Kırcı'nın aftan yararlanıp yararlanılmayacağının sorulması üzerine de Türk, ''Hepsini önümüzdeki günlerde değerlendireceğiz. Kişiler üzerinde değil, ilkeler üzerinde duracağız'' dedi.
Devlet Bakanı Faruk Bal da gazetecilerin ''Af Yasa Tasarısı'nda bankaların içini boşaltanlar da varmış'' diyen bir gazeteciye ''AdaletBakanlığımız bir taslak hazırlamıştır. Bu konuda koalisyon partileri görüşlerini ifade edeceklerdir. Bunun daha ilerisini tartışmaya gerek yoktur'' dedi.
Bakan Bal, Adalet Bakanı'nın taslakta buna ilişkin hüküm olduğunu doğruladığını hatırlatan gazetecilere, ''Ancak bu konu da koalisyonu oluşturan partiler tarafından değerlendirilecek'' diye konuştu.
Haberin Devamı