Bakan Bağış: Fişi çeken taraf olmayacağız

Güncelleme Tarihi:

Bakan Bağış: Fişi çeken taraf olmayacağız
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2011 21:04

DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik yolunda gerçekleştirdiği reform sürecinde attığı adımların takdire şayan olduğunu belirterek, "Ancak yapılan tüm özverili çalışmalara, kararlılığımıza rağmen, AB’den aynı kararlılığı göremiyoruz. Türkiye bu çifte standarda boyun eğmeyecektir. Avrupa Birliği sürecinde masadan kalkan taraf Türkiye olmayacak. Fişi çeken taraf Türkiye olmayacak" dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise yargıdaki yükün azaltılması için kurulan istinaf mahkemelerinin başsavcılarının atanmasının yarın yapılacağını açıkladı.

Antakya Ottoman Palace’ta yapılan Türkiye- AB Karma Parlamento Komisyonu 66. Toplantısı’na Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini, 31 Türk milletvekili, 49 Avrupalı milletvekili ile 69 bürokrat ve davetliler katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye- AB Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Lütfi Elvan, Türk- AB Karma Parlamento Komisyonunun Türk ve AB kanadı olarak, kendilerini bir anlaşmazlığın iki tarafı olarak değil, aynı amaca ulaşmak için birlikte çaba sarf eden tek bir ekip olarak gördüklerini söyledi. Bilinen görüş ve ön yargıların tek taraflı olarak tekrarlanmasıyla bir yere varılamayacağının bilincinde olduklarını anlatan Elvan, "Amacımız uzun vadeli, stratejik boyutta düşünmektir. Acaba AB bugünkü konumuyla dünyada küresel bir sorumluluk alabilecek midir? Dünya barış ve istikrarına istenilen düzeyde katkı sağlayabilecek midir? Hukukun üstünlüğünün ve evrensel değerlerin dünyada hakim olmasında öncü bir rol üstlenebilecek midir?" dedi.

Türkiye- AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre da Akdeniz’de bütün bölgede özgürlük ve demokrasi arzusunun halk tarafından ortaya koyulmasını çok önemli olduğunu belirterek, "Bu doğrudan hükümetleri etkilemekle birlikte bizlere de ciddi mesajdır. Çünkü, şunu tespit etmemiz gerekir. Türkiye bu bölgede arzu edilen model rolünü oynayabilme yeteneğine sahiptir. AB üyeliği de tartışma sürecinde olan bir ülkedir. Halkın güçlü şekilde bu taleplerinin ortaya çıkması AB’yi de ilgilendiriyor. Akdeniz halklarındaki ayaklanmalar, herkes için çıtayı yukarı çıkardı" diye konuştu.

YARIN BAŞSAVCILAR ATANIR

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargının sorunları arasında yer alan insan kaynakları konusunda arzu edilen gelişmeleri sağlayamadıklarını belirtti. Hakim ve savcı sınıfı dışındaki personelde yüzde 65’e varan artış sağladıklarını anlatan Bakan Ergin, şöyle dedi:

"Ancak, hakim savcı artışında yeterli artışı sağlayamadık, yüzde 25-26 civarında kaldı. Bunun en az bir kat artırılması gerekiyor. AİHM’e en çok şikayet giden ülkelerden biri Türkiye idi. Yargıtay’da zaman aşımına uğrayan dosya sayısının her yıl yüzde 25-30 oranında artarak devam ediyor. Türk yargısının temel problemi yargının ağır işlemesi. 2010 yılı içinde sadece Yargıtay’da zaman aşımına uğrayan dosya sayısı 20 bine yakın. Bundan sonra tedbir alınmazsa daha fazla dosya zaman aşımına uğrayacak."

İstinaf mahkemelerinin kuruluşuyla ilgili yasanın parlamentodan çıktığını, 2007 yılı içinde mahkemelerin devreye girmesinin öngörüldüğünü hatırlatan Bakan Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yarın itibarıyla kurulun gündeminde 9 bölgede kurulma kararı alınan istinaf mahkemelerinin başsavcılarının atanması konusu görüşülecektir. Büyük ihtimalle yarın akşama kadar 9 istinaf mahkememizin başsavcıları belirlenmiş olacak ve görevleri tebliğ edilecek. Bir yandan Danıştay ve Yargıtay’daki hakim ve savcı sayısını artırmak suretiyle yüksek yargıdaki birikmiş dosyaları eritmek, bir taraftan da Yargıtay ve Danıştay’a gelecek dosya sayısını azaltacak istinaf mahkemelerini devreye sokulmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Bu şekilde yargılama sürelerini uzamasına neden olan süreci ortadan kaldırmayı hedefliyoruz."

Bakan Ergin, Türkiye’nin AB adaylık sürecinde 35 fasılda müzakere yürüten bir ülke olduğunu, bunlardan birini de doğrudan Adalet Bakanlığını ilgilendiren yargı ve temel haklar faslının oluşturduğunu anlattı.

FİŞİ ÇEKEN TARAF BİZ OLMAYACAĞIZ

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik yolunda gerçekleştirdiği reform sürecinde attığı adımların takdire şayan olduğunu söyledi. Bağış, şunları söyledi:

"TBMM’de iktidarıyla, muhalefetiyle uyum yasalarını el ele vererek 5 yılda yapılacak değişiklikleri 5 günde gerçekleştirdik. Ancak yapılan tüm özverili çalışmalara, kararlılığımıza rağmen, AB’den aynı kararlılığı göremiyoruz. Bugün burada üzülerek söylüyorum ki Türkiye’ye sanal ve suni gündemler dayatılıyor. Ama bilinmelidir ki Türkiye bu çifte standarda boyun eğmeyecektir. Gerçeklerin kurgu, kurguların gerçekmiş gibi sunulması son derece yanlıştır. Avrupa Birliği sürecinde masadan kalkan tarafın Türkiye olmayacak. Bizler AB’ye yakınlaştıkça, AB’de bazı grupların bizden kaçtığını görüyoruz. Ama hiç unutulmamalıdır ki, kaçan kovalanır. Biz kovalamaya devam edeceğiz. Fişi çeken taraf biz olmayacağız. Türkiye’nin AB’ye üyelik yolunda adil bir müzakere süreci yaşamak istiyor, vize konusunda esneklik istiyoruz. Artık bu vize ayıbı kabul edilemez durumdadır. Terörle mücadele konusunda somut desteğinizi istiyoruz, AB ülkeleri PKK sempatizanlarını ve örgüt üyelerini kendi ülkelerinde barındırmamalı, buna izin vermemeli. Kıbrıs konusu da sürekli önümüze gelmeli. Bizlerin AB yolundaki çalışmaları devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."

26 TUTUKLU GAZETECİ VAR

Toplantının sonunda yabancı milletvekilleri Türk bakanlara çeşitli sorular yöneltti. Türkiye’deki tutuklu gazeteciler hakkındaki soruyu Adalet Bakanı Ergin değerlendirdi. Türkiye’de 26 gazetecinin tutuklu olduğunu belirten Ergin, "Gerçekten gazetecilik mesleğiyle ilgili olan tutuklulardan mı söz ediyorsunuz? Bizim kayıtlarımıza göre artısı veya eksisi olabilir, 26 gazeteci tutuklu. İsim vermek istemiyorum, bir tanesi nitelikli yağma suçu, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklu. Bir diğeri ruhsatsız mermi satın almak ve bulundurmak taşımak suçundan tutuklu. Küçük çocuğu istismar, kasten adam öldürmek, silahlı yağma, uyuşturucu ve tehdit gibi suçlardan tutuklu olanlar var. Bunlar meslekleriyle ilgili tutuklu olan gazeteci değil" dedi.

"Türkiye’de 8 rektör cezaevinde, bu hangi Avrupa ülkesinde var?" şeklindeki soruyu ise Bakan Ergin şöyle yanıtladı:

"21’inci Yüzyıl’da hangi Avrupa ülkesinde, 10 yılda bir ordu yönetime müdahale ediyor. Halkın seçtiği demokratik unsurlara karşı, anti demokratik müdahale vardı. En son 2007’de ordu müdahale zemini aradı. Biz de hükümet olarak bu zeminleri ortadan kaldırmaya çalışıyoruz."

’Uçaklarda alkol servisi yapılmadığı’ yönündeki bir soruya da Ergin "Şu anda Türkiye’de herhangi bir sınırlama yok. Anayasanın 58’inci maddesinde olduğu gibi biz de gençlerimizi çocuklarımızı alkole karşı korumak için tedbir alıyoruz. Ak Parti yeni bir parti değildir. Şu saatte de niyetinin ve gizli ajandasının içinde ne olduğunun düşünülmesinin hiç de doğru olmadığını düşünüyorum" şeklinde yanıtladı.

Bakan Ergin, hükümeti eleştiren gazetecilerin de tutuklandığı yönündeki bir soruya ise, "Bu doğru değil" dedi. Ergin, telekulakla ilgili soruya ise, "Daha önce kimseye hesap sorulamıyordu. Ne kadar kişi dinleniyor o da bilinmiyordu. Şimdi Türkiye’de mahkeme kararı ile dinlenmeye yapılmaktadır. Üstelik sayılabilir hale de gelmiştir" diye değerlendirdi.

’Avrupa Birliği mi yoksa Kıbrıs mı? ’ şeklindeki bir soruyu ise Egemen Bağış yanıtladı. Bağış şöyle dedi:

"Türkiye ikisinden de vazgeçmez. Dünya ne kadar engellemeye kalksa da Kıbrıs yavru vatandır. Onunla ilgili gereken açıklama da yapılmıştır. AB için biz kriterlerimizi yerine getirmeye devam edeceğiz. Kıbrıs ile Türkiye arasında kimse giremez, kimse de heveslenmesin."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!