Bahçeli: Türkiye'yi asla böldürtmeyeceğiz

Güncelleme Tarihi:

Bahçeli: Türkiyeyi asla böldürtmeyeceğiz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2011 16:55

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk milletinin, "Kimlikleri veriyoruz, hakları sunuyoruz, herkesi tanıyoruz" diyerek kardeşlik bağlarını çözmeye, kutlu varlığını yıkmaya, devamlılığını sekteye uğratmaya çalışanlara milletin mutlaka haddini bildireceğini söyledi.

Mersin’in Tarsus Belediyesi’nce yapılan Evsel Katı Atık Aktarma İstasyonu’nda incelemelerde bulunan Devlet Bahçeli, Kırklar Stadyumu’nda düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Burada konuşma yapan Bahçeli, hükümeti eleştirdi. Tarsus Belediye Başkanı MHP’li Burhanettin Kocamaz’ın çalışmalarını öven Bahçeli, yorulmak, vazgeçmek, bıkmak ve yarı yolda bırakmanın belediyecilik ilkelerinde olmadığını belirterek, şöyle dedi:

"Ayırmak, dışlamak, ötekileştirmek bize son derece uzak ve yabancı kavramlardır. Kökeni ve mezhebi ne olursa olsun, kendisini Türk milletinin bir ferdi olarak gören herkesle biriz, beraberiz ve aynı hedefin yolcusuyuz."

Hükümetin belediye başkanlarını töhmet altında bırakmak için her çirkinliğin altına imza attığını öne süren Bahçeli, MHP’li belediyelerin türlü zorluklarla yörelerine hizmet götürdüğünü söyledi. MHP lideri şöyle dedi:

"Millete duydukları sadakat ve sahip oldukları dava şuuruyla her engeli kimi zaman aşarak, kimi zaman yararak, kimi zaman da kırarak ilerlemektedirler. Ne müfettiş baskısı ne de AKP komplosu asla istikametimizden çeviremeyecektir. Ne mali imkansızlıklar ne de karşılanmayan araç ve gereç eksikliği belediyelerimizi hedefinden caydıramayacaktır. Ne kara çalan alçaklıklar ne de belediyelerimizi dışlayan çifte standartlı uygulamalar sonuç alamayacaktır. Başbakan boşuna uğraşmasın, hükümeti boş yere çabalamasın. Partimizin yönetimi altında bulunan belediyeleri gözden düşüremeyecekler, kötülükle beslenen siyasi emellerine asla erişemeyeceklerdir. Hizmetlerimiz, eserlerimiz, faaliyetlerimiz ve yerel yönetimlerde hiçbir saldırıyla silinmeyecek marka değerimiz AKP’nin kabusu olacak ve kafasına balyoz gibi inecektir."

Tarsus’un düşman işgalinden kurtuluşunun 90’ıncı yıldönümünün coşkuyla kutlandığını ifade eden Bahçeli, bu kentin vatanımızın diğer yöreleri gibi esarete, işgale ve sömürgeci heveslere teslim olmadığını anlattı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bugün demokrasi ve insan hakları kavramlarını ağızlarından düşürmeyen kanlı yüzleri topraklarından çok şükrü def etti. Bugün Ermeni Diasporası’nın uydusu olanları geldikleri gibi geri göndermiştir. Milletimize küstahça soykırım dersi vermeye çalışan gafiller dün vatanımızı pis niyetleriyle kirletirken, nedense akıllarına insanlığın yüce değerleri hiç gelmemiştir. Her namus, haya ve adalet sahibi kişi şu soruların üzerinde mutlaka düşünmelidir. 1915 yılındaki Ermeni tehcirini çarpıtarak bundan sözde soykırım hikayesi çıkaranlar bıraksınlar da, acaba Adana’da, Gaziantep’te, Şanlıurfa’da, Kahramanmaraş’ta ne yaptıklarını ve ne aradıklarını bir zahmet Türk milletine anlatsınlar. 1915 yılındaki Ermeni tehcirini çarpıtarak bundan sözde soykırım hikayesi çıkaranlar bıraksınlar da, acaba Adana’da, Gaziantep’te, Şanlıurfa’da, Kahramanmaraş’ta ne yaptıklarını ve ne aradıklarını bir zahmet Türk milletine anlatsınlar. Gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan Ermenilere soykırım yapıldığı iddialarını gündeme taşıyanlar Türk milletine yönelik mezalimleri ne zaman kabul edeceklerdir? Peki, ağızlarından kan damlayan sahte insan hakları taraftarları, 90 yıl önce millet gücüyle atılmadan önce Tarsus’ta ne yapıyorlardı ve neyi amaçlıyorlardı?"

TÜRK MİLLETİNİN TARİHİNDE İNSANLIKLA BAĞDAŞMAYAN VAKA YOKTUR

Türk milletinden, 1915’in intikamını almak için fırsat kollayan emperyalist fitneden vatanı ele geçirme küstahlığının hesabını mutlaka soracaklarını belirten Bahçeli, Türkler’in tarihinde ’kıyım’, ’soykırım’, ’katliam’ gibi insanlıkla bağdaşmayan hiçbir vaka olmadığını anlattı. Bahçeli, şöyle dedi:

"Kimse boşuna aramasın, nafile yere heveslenmesin, kendi tarihlerindeki kanlı izlerin aynısını şerefli geçmişimizde bulamayacaklardır. Kutlu ceddimizin yönetiminde adalet, hakkaniyet ve şefkat vardır. Merhamet, hoşgörü ve vicdanlı olmak vardır. Ancak hainlere, düzenimizi bozan namertlere, vatanımıza göz diken densizlere de milletin öfkesi, kudreti ve bükülmez bileği her zaman gereğini yapmıştır. Bu, kimi zaman savaş meydanlarında inanç olmuş, destan olmuş ve şehitlik mertebesine ulaşarak tek dişi kalmış canavarı mahvetmiştir. Kimi zaman da, dış tezgahın ürünü olan iç kalkışma ve isyan hareketlerinin başını ezmiştir. Bunu AKP markalı kimlik tüccarları elbette kavrayamaz. Etnik işportacılık yapmaya yeltenen kafasız ve ufuksuz zavallılar tabiidir ki bu berrak gerçeği fark edemez. Bin yılda karılan harcı ayırmaya çalışan BOP memurları da kesinlikle bunu anlayamaz. Ermeniler’e ’tarihimizle yüzleşiyoruz’ diyerek umut veren, Rumlar’a ’Çözümsüzlük çözüm değildir’ diyerek el uzatan, PKK’nın dayatmalarını direnmeden kabul eden, Sırf biraz daha iktidar ömrünü uzatmak adına küresel hesapları sahiplenen AKP hükümeti, bugünkü musibet ve marazların yegane müsebbibi olduğunu bilmelidir. AKP’nin milleti bölme ve etnik tasnife tabi tutma konusunda içine girdiği son parkur tüm şirret yüzleri ve gizli gündemleri belirgin kılmıştır. Türk tarihini lekelemeyi, Türklük değerlerini küçültmeyi, dünkü isyanları alkışlamayı, bastıranları karalamayı, ecdadımızın mirasını tarumar etmeyi akıllarından geçirenler AKP’nin nifak bahçesinde bir araya gelmişlerdir."

PAPA HEYKELİ ÖNÜNDE İMZA ATARKEN OLACAKLAR BELLİYDİ

Başbakan Erdoğan’ın Dersim isyanına karşı gösterilen milli tepkiyi katliam gibi sunmasının bu süreçte aşılan en önemli eşiklerden birisi olduğunu savunan Bahçeli şu görüşlere yer verdi:

"Dersim isyanını sahiplenen ve hainlerle aynı düşüncede buluşan bir Başbakan, nasıl olacak da Ermeni soykırım iddialarının yalan ve iftira olduğunu anlatacaktır? Kendi vatanımızdaki isyan girişimlerini durdurmaya ve engellemeye çalışanlara, ’Katliam yaptınız’ diyen bir hükümet zihniyeti, tarihimizin şerefli sayfalarını sorgulayan kifayetsizlere karşı nasıl dik ve omurgalı duracaktır? Türk milleti var olduğu zamandan beridir sayısız provokasyon ve başkaldırı hadisesiyle karşılaşmıştır. Kurulan devleti benimsemeyen, milli gerçekleri kabul etmeyen, vatanın bütünlüğünü içine sindiremeyen mihraklar kurulu düzeni yıkmak için her fırsatı değerlendirmişlerdir. Bazıları da, Ermeni çeteleri gibi en zor zamanlarımızda sırtımızdan vurmaya çalışmışlar ve yaşadıkları vatana ve üzerinde yaşayan her değere ihanet etmişlerdir. Ne var ki isyanlar, fitne saçan girişimler milletimiz tarafından tarihin her devrinde lanetlenmiş, failler ve azmettiriciler başta olmak üzere iştirak eden kim varsa hak ettikleri cevabı almışlardır. Bu tarihi gerçeklerimizi bilmeyen, üstelik bu şuurdan da yoksun kişilerin milletimize katliamcı yaftası vurması tam anlamıyla çirkeflik ve vicdansızlıktır. Başbakan Erdoğan’ın katliamla Türk milletini yan yana getirme izansızlığı kuşku yok ki sözde soykırımın çok sesli korosuna mazeret teşkil edecektir. Eğer AKP zihniyetinin, kalan süresi içinde sözde Ermeni soykırım iddialarını kabul etme gibi bir gizli gündemi yoksa, zemin hazırladıkları uluslararası baskılar milletimizi bunaltacak ve fazlasıyla yoracaktır. Fransa Parlamentosu’nun en son kararı ve arkasından takip edecek başka ülkelerin bu çerçevedeki niyetleri, milletimizin sözde soykırım suçlusu olarak ısrarla takdim edileceğini ve bunun üzerinden de kanaat belirtme özgürlüğüne darbe vurulacağını göstermiştir. Başbakan Erdoğan bir tarafta milletimizin hassasiyetini sözde yansıtıp gündeme taşırken, diğer tarafta varlığımıza diş bileyenlere imkan sağlamakla meşguldür. Bu kafa yapısıyla, teslim olmuş bu bakışla ve sömürge değirmeninde öğütülmüş bu idrakle milli meselelerin layıkıyla hakkını ve hukukunu korumak mümkün değildir. Biliniz ki, aziz milletimizi bugünkü tuzağa ve çıkmaza sürükleyen Türkiye’nin temellerini bozmayı, ölçü ve ayarlarını zedelemeyi hedefleyen yine AKP’dir. Anayasada Türk milletinin anlam ve ruhunu tahrip etmeyi amaçlayan, milleti 36’ya dilimleyerek önüne gelene kimlik vereceğini söyleyen de bu AKP’den başkası değildir. Başbakan Erdoğan, Papa heykeli önünde imza atarken olacaklar belliydi. Cübbe giyip, Yahudi ödülü alırken nelerin başımıza geleceği az çok belirgindi. BOP eş başkanlığıyla övünürken, Medeniyetler İttifakı’nı heyecanla servis ederken hangi belaların üzerimize geldiği barizdi."

Bahçeli, bu dönem işbirlikçi zihniyetin içinden geçildiğini, değerlerin ahlaksızca peşkeş çekmesine, muazzam millet eserini harabeye çevirme cüretine sessiz kalmayacaklarını ifade ederken, "Türk milletine sahip çıkacağız. Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın, Türkiye’yi böldürmeyeceğiz. Tarsus’tan tekrar ilan ediyorum ki, Türk milletinin; ’Kimlikleri veriyoruz, hakları sunuyoruz, herkesi tanıyoruz’ diyerek kardeşlik bağlarını çözmeye, kutlu varlığını yıkmaya, devamlılığını sekteye uğratmaya çalışanlara aziz milletimiz mutlaka haddini bildirecektir. Ve bunlar gün gelecek bölücülükten sabıka giyen ve insan içine dahi çıkamayan sefiller olmaya mahkum olacaklardır" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!