Bahçeli: Terörü kınamakta zorlananlara dikkat

MHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, bugüne kadar hain saldırılarla, terör eylemleriyle emellerine ulaşamayanların, bundan sonra da ulaşamayacaklarını belirtti. Bahçeli, terör örgütlerine örtülü ve açık destek verenlerin olduğuna dikkat çekerek, "Terör örgütlerinin eylemlerini açıkça ve dürüstçe kınamakta zorlananlar, ülkenin istikrarını istemeyenlerdir" dedi. Bahçeli medyanın da terör eylemlerini habercilik dürtüsüyle değil, toplumsal sorumlulukla ele alması gerektiğini savundu.

Bahçeli, partisinin Meclis Grup toplantısında yaptığı konuşmayı teröre ayırdı. Türkiye'nin, insanını bıkkınlık noktasına getiren temel sorunları yenmek için kararlılıkla mücadele ettiği bir dönemde millet olarak vahşi bir terör eylemiyle altı güvenlik görevlisini şehit verdiğini hatırlatan Bahçeli, ''acımız derin, üzüntümüz büyüktür'' diye konuştu.

Terör eylemlerinin amacına ulaşamayacağını kaydeden Bahçeli, "Bunun en büyük delili, hain saldırı karşısında milletimizin, ülkenin her köşesinde ortaya koyduğu vakur tavırdır" dedi. ''Türkiye varoldukça da sinsi oyunların sahnelenmeye çalışılmasından vazgeçilmeyecektir'' diyen Bahçeli, şöyle konuştu:

''Ama Türkiye sosyal ve ekonomik gelişmesini sürdürüp güçlendikçe sinsi planların uygulanıp sonuç vermesi mümkün olmayacaktır. Bunun için ülke olarak her zaman hazır ve uyanık olma ve yolumuza kararlılıkla devam etme mecburiyetimiz vardır.

Aynı şekilde, çok çeşitli gerekçelerle terör örgülerine örtülü ya da açık destek sağlayanlar da hep var olacaklardır.''

Destekçilerin sıfatına aldırmadan

Bahçeli, vahşi cinayetlerin toplum üzerinde yarattığı derin üzüntü kaybolmamışken, kendi ülkesini ve devletini suçlayarak ahkam kesmeye çalışanların dikkat çektiğini söyledi. Bu çevrelerin hemen her iç ve dış kritik sorun karşısında benzer bir yaklaşım içinde olduğunu kaydeden Bahçeli, şunları söyledi:

''Bu çevreler, terörist saldırılar karşısında da aynı pişkinliği ortaya koymaktan çekinmemiştir.

Bilinmelidir ki terör örgütlerini ve eylemlerini açıkça ve dürüstçe kınayıp tavır almakta zorlananlar, ne söylerse söylesin, hangi siyasi maskeyi takarsa taksın, Türkiye'ye hizmet etmeyenlerdir; Türkiye'nin huzurunu, istikrarını ve gelişmesini istemeyenlerdir.

Yakın ve uzak tarihimize baktığımızda bunların benzerleriyle karşılaşmamak mümkün değildir. Bilerek ya da bilmeyerek Türkiye karşıtlarına hizmet eden bu zihniyetlerle de mücadele etmek hepimizin görevidir. Türk Milleti, bunları taşıdıkları sıfatlara ve sözlerine itibar etmeden çok iyi ayırt etmeli, çok iyi tanımalıdır. Çünkü terörizmle etkin mücadelenin şartlarından birini, bu ayrımı iyi yapmak oluşturmaktadır. Terörist örgütlerin destekleyicilerinin ayıklanması ve etkisizleştirilmesi için, böyle bir dikkatin gösterilmesi zorunludur.''

Düşmana yarıyor

''Terörün sadece ve sadece Türkiye düşmanlarının işine yaradığını'' belirten Devlet Bahçeli, şunları dile getirdi:

''Kim ne derse desin bu süreçten ülkemizin istikrarlı bir şekilde gelişmesini, toplumsal huzur ve dayanışmayı, bölgesinde etkin bir rol almasını istemeyen güçler ve çevreler kazançlı çıkmaktadır.

Bunun için her kurum ve kişi, tercihini doğru dürüst yapmak, tavrını açıkça ortaya koymak zorundadır. Çeşitli kavramların, yanlışlıkların ya da uluslararası gelişmelerin ve örgütlerin arkasına sığınarak terörizme karşı durmayan, teröristleri cesaretlendirme anlamına gelen yaklaşımlardan şiddetle ve özenle kaçınmak gerekir.''

Habercilik dürtüsü, toplumsal sorumluluğun önünde

''Terör eylemlerinin medyada ele alınış biçimlerinin önemine dikkat çekmek istiyorum'' diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

''Çünkü, örgütler tüm toplumu tek tek etkileyemeyeceklerine göre, ses getiren eylemlerle korku ve panik ortamını yaygınlaştırmayı ve hakim kılmayı hedeflemektedir. Bundan dolayıdır ki, terörist eylemlere karşı habercilikten ziyade, kamu yararı ve terör psikolojisi dikkate alınarak, bir anlayış birliği sağlanmalıdır. Ne yazık ki, bizim medyamızda zaman zaman habercilik ve rekabet dürtülerinin, toplumsal sorumluluk duygusunun önüne geçtiğine şahit olunmaktadır.

Bu durumlarda, bir taraftan terör örgütlerine karşı sıcak takip ve delil toplama güçleşirken, diğer taraftan da toplumda moral çöküntü oluşmaktadır. Bunun içindir ki, medyanın kendi sorumluluğunu farkederek, terör haberlerine etik ve toplumsal duyarlılık içerisinde yaklaşması şarttır.''

Yabancı usluba sahip yazarlar çizerler

MHP Lideri Bahçeli, ''Terörle mücadele karşısında ortaya konulan bazı çarpık yaklaşımlar, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde yaşadığı sorunlarda da kendini belli etmektedir. Bu çevrelerde yapıcı, yol gösterici, kavrayıcı üslup ve yaklaşımlar yerine, çoğu zaman yıkıcı, karalayıcı ve yabancı üslup ve politikalar tercih edilmektedir'' görüşüne yer verdi. Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Ne acıdır ki, bu ve benzeri görüşleri ülke içinde ve dışında yıllardır ısrarla seslendiren ve hayata geçirmeye çalışan çevreler, yazar ve çizerler bulunmaktadır. Aslında kendilerinin de inanmadığı bu görüşler, çeşitli platformlarda ve köşelerde dile getirilse de millet nezdinde hiçbir değere ve inandırıcılığa sahip olmayacaktır.

Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin çıkarlarını ve geleceğini gerçekten düşünüp sahiplenmenin yolu ve yöntemleri bellidir. Hemen herülkede az çok gözlenen siyasi ve ekonomik sıkıntıları ve eksikliklerimizi istismar ederek, her gün felaket çığırtkanlığı yaparak Türkiye'ye hizmet edilemez. Sorunlar, millete ve tarihe malolmuş milli çıkarlarımızı ve politikalarımızı yok farzederek ya da küçümseyerek çözülemez. Yine bilinmelidir ki, Türkiye karşıtı çevrelerle söz ve eylem birliği yaparak hiçbir yere varılamaz.''

Onurlu işbirliği

Devlet Bahçeli, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: ''Bizler, ülkemizle onurlu ve hakkaniyetli bir işbirliğine hazır olan her kuruluş ve ülke ile sonuna kadar birlikte olacağız. Bu süreçte kendi üzerimize düşeni yerine getirirken, dostlarımızın ve muhataplarımızın da aynı özeni ve hassasiyetleri göstermesinin şart olduğunu da unutmayacağız.''