Bahçeli disiplininin gizli hakimiyeti
Güncelleme Tarihi:
Gülden AYDIN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2001 02:05
MHP Genel Merkezi'ne girdiğimizde tam bir sessizlik hakim. Oysa etraf tıklım tıklım dolu. Çeşitli illerden gelenler Genel Başkanları Devlet Bahçeli'nin elini iki saniye sıkabilmek için sıra oluşturmuş. Herkes merakla Bahçeli'ye ulaşacağı zamanı bekliyor.
Bayramlaşmanın cıvıltısından çok, abartılı bir ciddiyet hakim. Bayramlaşmanın yapıldığı salondan basamaklara, koridorlara kadar her yer ‘steril terbiyenin’ hakimiyeti altında.
Bahçeli'nin ciddi yüz hali Genel Merkez'in havasına da yansımış.
SİGARA İÇİLMİYOR
Genel Başkan'ın talimatı da yerini bulmuş; beyaz çorap yok olmuş. Sarkık bıyığın direnişi ise yarı yarıya devam ediyor.
Bir de kafa tokuşturma.
Genel Merkez yönetimini izliyoruz.
Bayramlaşırken tokalaşmaktan özellikle kaçınıyorlar. Oysa gelenler öyle değil. Başlarını hafifçe aşağı doğru eğip uzattıyorlar. Genel Merkez yönetimi bu durumda alına karşı yanak tokuşturmaktan kurtulamıyor.
Salonda bir tek sigara için, koridorda tek izmarit yok.
MHP'de eskiden kaldığı sanılan askeri disiplinin gizli hakimiyeti hálá varlığını sürdürüyor.
Salona girildiğinde küçük bir masa. Arkasında ise Genel Başkan Devlet Bahçeli, yanında yardımcıları Şevket Bülent Yahnici, Mustafa Pandar, Reşat Doğru, Ümit Şafak...
AYRICALIK TANIMIYOR
Bayramlaşmaya gelenler uygun adımlarla Bahçeli'ye doğru yanaşıyor.
Bahçeli, yumuşak bir yüz ifadesiyle ‘‘Hayırlı bayramlar’’ deyip partililerin elini sıkıyor.
Tanıdığı kişelere bile ayrıcalıklı bir kelime söylemiyor. Hatta, tokalaşma anında bile saniye tavizi vermiyor. Kimse kulağına eğilip bir talebini de fısıldamıyor. Genel Başkan Yardımcıları ile kafa tokuşturmak için ısrarlı olanlar, Bahçeli'nin önüne geldiğinde, bu davranış kalıplarını hemen değiştiriyor, sadece tokalaşıp hemen ilerliyor.
Bahçeli'nin tokalaşma iki saniyeyi geçmiyor.
Bazıları elini öpmek için hamle yaptığında ise Bahçeli nazikçe kolunu geri çekiyor.
Yine de birkaç kişinin elini öpmesine engel olamıyor.
GÜRÜLTÜ UĞULTU YOK
Bayramlaşmak için gelenler arasında ‘Asenaların’ sayısı erkeklere oranla az. Onlar da Genel Başkanlarının karşısında saygılı.
Birkaçı türbanlı. Bahçeli onlara da ayrıcalıklı davranmıyor.
Bayramlaşma bittiğinde aynı disiplinli davranış yine hakim oluyor.
Salon disiplin içinde boşalıyor.
Koridorda, kapı önünde, gürültü, uğultu da olmuyor.
Bahçeli disiplini ile de ‘MHP’ye' damgasını vuruyor.
Tokuşturmaya devam
MHP'de yönetim uzak dursa da, tabanda tokuşma geleneği hálá bitmemiş. Nitekim, dünkü bayramlaşmada da bu durum açıkça ortaya çıktı. Çankırı Milletvekili adayı Ali Karagöz, bir partiliyle tokalaşıp öpüşürken, kafa tokuşturmaktan kendini alamadı.
Bit yiğitte pire itte
ŞEVKET Bülent Yahnici, salonda kalıp partililerle sohbeti yeğliyor. Kafa tokuşturmasa da yanak tokuşturduğunu görüp yanına gidiyorum. ‘‘Kendimi bildim bileli hiç kafa tokuşturmadım. Ama yanaklaşmayı biraz sert yaparız’’ diyor. Ancak çok sayıda partili kafa tokuşturmaya devam ediyor. ‘‘Herkesin kendi tercihi’’ diyor. Çankırı'dan kar kış demeyip gelen 28 yaşında bir partili, ‘‘Bitler geçmesin diye kafa değil yanak tokuşturuluyor şimdi’’ diyor. Biz de ‘‘Ne demek bit yani?’’ diyoruz. Eski Türkler'den kalan kafa tokuşturma geleneğinde bit geçmesinin de olduğunu söylüyor. ‘‘Bit yiğitte, pire itte olur çünkü. Bitli olmamızda problem yok. Bit bolluktur.’’
Bahçeli'nin ciddi yüz hali Genel Merkez'in havasına da yansımış.
SİGARA İÇİLMİYOR
Genel Başkan'ın talimatı da yerini bulmuş; beyaz çorap yok olmuş. Sarkık bıyığın direnişi ise yarı yarıya devam ediyor.
Bir de kafa tokuşturma.
Genel Merkez yönetimini izliyoruz.
Bayramlaşırken tokalaşmaktan özellikle kaçınıyorlar. Oysa gelenler öyle değil. Başlarını hafifçe aşağı doğru eğip uzattıyorlar. Genel Merkez yönetimi bu durumda alına karşı yanak tokuşturmaktan kurtulamıyor.
Salonda bir tek sigara için, koridorda tek izmarit yok.
MHP'de eskiden kaldığı sanılan askeri disiplinin gizli hakimiyeti hálá varlığını sürdürüyor.
Salona girildiğinde küçük bir masa. Arkasında ise Genel Başkan Devlet Bahçeli, yanında yardımcıları Şevket Bülent Yahnici, Mustafa Pandar, Reşat Doğru, Ümit Şafak...
AYRICALIK TANIMIYOR
Bayramlaşmaya gelenler uygun adımlarla Bahçeli'ye doğru yanaşıyor.
Bahçeli, yumuşak bir yüz ifadesiyle ‘‘Hayırlı bayramlar’’ deyip partililerin elini sıkıyor.
Tanıdığı kişelere bile ayrıcalıklı bir kelime söylemiyor. Hatta, tokalaşma anında bile saniye tavizi vermiyor. Kimse kulağına eğilip bir talebini de fısıldamıyor. Genel Başkan Yardımcıları ile kafa tokuşturmak için ısrarlı olanlar, Bahçeli'nin önüne geldiğinde, bu davranış kalıplarını hemen değiştiriyor, sadece tokalaşıp hemen ilerliyor.
Bahçeli'nin tokalaşma iki saniyeyi geçmiyor.
Bazıları elini öpmek için hamle yaptığında ise Bahçeli nazikçe kolunu geri çekiyor.
Yine de birkaç kişinin elini öpmesine engel olamıyor.
GÜRÜLTÜ UĞULTU YOK
Bayramlaşmak için gelenler arasında ‘Asenaların’ sayısı erkeklere oranla az. Onlar da Genel Başkanlarının karşısında saygılı.
Birkaçı türbanlı. Bahçeli onlara da ayrıcalıklı davranmıyor.
Bayramlaşma bittiğinde aynı disiplinli davranış yine hakim oluyor.
Salon disiplin içinde boşalıyor.
Koridorda, kapı önünde, gürültü, uğultu da olmuyor.
Bahçeli disiplini ile de ‘MHP’ye' damgasını vuruyor.
Tokuşturmaya devam
MHP'de yönetim uzak dursa da, tabanda tokuşma geleneği hálá bitmemiş. Nitekim, dünkü bayramlaşmada da bu durum açıkça ortaya çıktı. Çankırı Milletvekili adayı Ali Karagöz, bir partiliyle tokalaşıp öpüşürken, kafa tokuşturmaktan kendini alamadı.
Bit yiğitte pire itte
ŞEVKET Bülent Yahnici, salonda kalıp partililerle sohbeti yeğliyor. Kafa tokuşturmasa da yanak tokuşturduğunu görüp yanına gidiyorum. ‘‘Kendimi bildim bileli hiç kafa tokuşturmadım. Ama yanaklaşmayı biraz sert yaparız’’ diyor. Ancak çok sayıda partili kafa tokuşturmaya devam ediyor. ‘‘Herkesin kendi tercihi’’ diyor. Çankırı'dan kar kış demeyip gelen 28 yaşında bir partili, ‘‘Bitler geçmesin diye kafa değil yanak tokuşturuluyor şimdi’’ diyor. Biz de ‘‘Ne demek bit yani?’’ diyoruz. Eski Türkler'den kalan kafa tokuşturma geleneğinde bit geçmesinin de olduğunu söylüyor. ‘‘Bit yiğitte, pire itte olur çünkü. Bitli olmamızda problem yok. Bit bolluktur.’’