Aynur DoÄŸan’ın üçüncü albümü ‘Keçe Kurdan’ piyasada

Güncelleme Tarihi:

Aynur Doğan’ın üçüncü albümü ‘Keçe Kurdan’ piyasada
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 17, 2004 00:00

Fanatikleri var, sesini dinlemeden gözlerine uyku girmiyor. Alman, Fransız, Avusturya ve Ä°ngiliz televizyonlarında boy gösteriyor. Geçen yaz sonunda Londra'dan arayan Ä°ngiliz arkadaşım, ‘‘Dün gece BBC'de bir Türk ÅŸarkıcıyı izledim. Adı Aynur.Aradım bulamadım. Ne kadar albümü varsa bana paket edip göndermeni rica ediyorum’’ dedi. Adı geçen Aynur, Aynur DoÄŸan'dan baÅŸkası deÄŸildi.Çıkardığı ikinci albümden sonra kendi içine kapanan Aynur ‘‘Işıklar Sönmesin’’ adlı filmdeki ve ‘‘Gurbet Kadını’’ dizisindeki türküleri seslendirdi. Åžimdi ‘‘Keçe Kurdan’’la geri döndü: ‘‘Aslında bu benim ilk albümüm, çünkü diÄŸerleri hiç bilmediÄŸim bir yolda el yordamıyla çizilmiÅŸ haritalardı. Kendi renklerimi bulmam zaman aldı.’’Serdar AteÅŸer'den Burhan Bayar'a yedi aranjörün elinden çıkan yeni albümde türkücüye halk müziÄŸi virtüözlerinin yanı sıra operacılar ve yabancı sanatçılardan oluÅŸan 65 kiÅŸilik kadro eÅŸlik etti. Kürtçe ağırlıklı albümde iki de Türkçe parça var. Abdullah Yüce'nin ‘‘Ölürsem Kabrime Gelme Ä°stemem’’i 27 yıldır yeni bir albümde yorumlanmamıştı. Aynur, önümüzdeki yaz Türkiye'nin Avrupa BirliÄŸi hamlesinde de çok önemli bir görev üstlenecek. DışiÅŸleri Bakanlığı'nın tüm Avrupa baÅŸkentlerinde baÅŸlatacağı kültür etkinliklerinde sahneye çıkacak.Müzik ne zaman baÅŸladı?- Müzik hep vardı. Annem sürekli türkü söylerdi. Dünyada en sevdiÄŸim sesti onunki. BaÄŸlama duvarda asılı dururdu. Misafirler gelince indirilir, yaÅŸantımıza sanki bir sihir deÄŸer, yoksulluÄŸumuz, zorluklar bir yanda kalırdı. Yüksek tepelerde koyun güderken türkü söylerdim.Ortaokul son sınıfta bir kaset giriÅŸiminiz olmuÅŸ...- Aslında tek başıma yapmadım. Okuldaki arkadaÅŸlar, çok güzel ÅŸarkı söylediÄŸime inandıkları için sesimi bir kasede kaydetti. İçinde sadece arabesk ÅŸarkılar vardı. Kasedi Hakkı Bulut'a postaladık. Bir ay sonra cevap geldi. ‘‘Kasedinizi aldım. Çok güzel olmuÅŸ. Aynur DoÄŸan'a mutlu gelecekler’’ yazıyordu.Lisede devam etmediniz mi?- Ettim ama piÅŸman oldum. Bir yıl sonu partisi vardı. Israr ettiler, çık söyle, diye. Tamam, dedim. Çıkıp aklıma gelen ilk türküyü söyledim. Kaymakam, vali yardımcısı, milli eÄŸitim müdürü, okul müdürü, öğretmenler, herkes oradaydı. Salon bir anda buz kesti. Nedenini sonra anladım. Çünkü türkü Kürtçe'ydi. Kıyamet koptu. Yasak olduÄŸunu gerçekten bilmiyordum. Disipline verildim. Okuldan atılacaktım. Beni eÅŸek sudan gelinceye kadar döven müdür cezamı vermiÅŸ oldu. Ve okuldan atılmaktan kurtuldum. Ama okul birincisi olduÄŸum halde o yıl sınıfta bırakıldım. Temel müzik bilgini kimden aldın?- Arif SaÄŸ'dan. Arif SaÄŸ'ın yanında halk müziÄŸi konusunda derinleÅŸmeye baÅŸladım. Sonra Akademi Ä°stanbul'a geçip ÅŸan dersleri almaya baÅŸladım. Dört yıllık bir müzik eÄŸitiminden sonra artık ‘‘olduÄŸumu’’ düşündüm. Ve ilk albümü yaptım. Ä°lk iki albümünüzden fazla söz etmiyorsunuz, pek memnun deÄŸilsiniz galiba?- Henüz olgunlaÅŸmamıştım ve sahnede daha iyiydim. Stüdyoda insan duvara söylüyor sanki. Anadolu'nun dört bir yanında festivallere katıldım. Åživan Perwer ve Civan Haco gibi sanatçılarla sahneye çıktım. Genç sanatçı önce dış sesleri yansıtır, bazıları ise ömrünü böyle tamamlar. Ben kendi sesimi bulmak istedim. Tekrar iç yolculuÄŸa yöneldim. Bu arada Meryemxan, AyÅŸe Åžan, Mehmet Arif Cizrevi gibi ozanları dinledim. Sezen Aksu, Erkan OÄŸur, NeÅŸet ErtaÅŸ gibi kiÅŸilik sahibi sanatçıları sevdim.Tülay German, sizin için ‘‘Dumanlı daÄŸları, çoÅŸkun ırmakları, güneÅŸi, toprağın mis kokusunu taşıyan Aynur'un olaÄŸanüstü sesi, doÄŸa gibi etkileyici’’ yorumunu yaptı. Bu sesi nasıl yakaladın, Keçe Kurdan nasıl çıktı ortaya?- Albüm Kalan Müzik ve Hasan Saltık'ın büyük desteÄŸiyle ortaya çıktı. Serdar AteÅŸer'in çılgın fikirleri en büyük etken. Stüdyoya giren tüm sanatçıların katkısı büyük. Bu albümde ilk kez kendi bestelerimi de seslendirdim. Hani insanın yüreÄŸinin arka bahçelerinde bakımsız çiçekler, aÄŸaçlar vardır ya. Kuytularda öylece bir gün güneÅŸi görüp filizlenirim diye uyuyan tohumlar bulunur ya... Bunlar bizim gizli kalmış sevgilerimiz, coÅŸkularımız, sevinçlerimiz, acılarımızdır. Ben içime çekildiÄŸimde iÅŸte kalbimdeki bu bahçeye girdim. Dokunmaya kıyamadığım, yanından geçmeye korktuÄŸum seslere ulaÅŸtım. Bu sesleri toplayıp albüme koydum. Daha ne diyeyim ki? Bakın, iÅŸte söz yine bitti...BU SES SENDEN MÄ° ÇIKIYOR?BBC'de katıldığı programın sonunda spiker Aynur DoÄŸan'a dönüp ‘‘Üç dakikan var, baÅŸka ne söylemek istersin’’ diye sorunca ‘‘Ahmedo’’yu söylemeye baÅŸladı. BittiÄŸinde stüdyoda derin bir sessizlik oldu. Spiker yerinden kalkıp DoÄŸan'a sarıldı, hayretle sordu: ‘‘Bu ses senden mi çıkıyor?’’ Ardından ‘‘Haydi tekrar söyle, programı uzatıyoruz’’ dedi. Hep siz dinliyorsunuz, biraz da babanız dinlesinKöye elektrik yeni gelmiÅŸti, babam bir siyah beyaz televizyon almıştı. Köyün ilk televizyonuydu. Televizyonu kurduk, düğmeye basıp hep birlikte karşısına geçtik. Sahnede Belkıs Akkale vardı. ‘‘DaÄŸlar Seni Delik Delik Delerim’’ türküsünü seslendiriyordu. BaÅŸka bir gün NeÅŸet ErtaÅŸ çıkmıştı. Ninem geldi, televizyonu kapattı, ‘‘Hep siz dinliyorsunuz, bitiyor. Bu türküyü babanız çok sever. O gelince açarız, dinler’’ dedi. Biz dinlesek de dinlemesek de türkünün biteceÄŸini nineme anlatamadık.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!