Avrupalı kadınları eve kapatmaya çalışıyorlar!

Fransız hükümetinin, kadınların evde oturup çocuk doÄŸurmasını destekleyen yeni politikası ve kadınların meslek sahibi olmaya pek meraklı olmadığını ortaya koyan Ä°ngiliz araÅŸtırmaları, 60'lı yıllardan beri büyük varoluÅŸ mücadelesi veren feministleri küplere bindirdi.Fransız feministler, bu aralar öfkeden kudurmuÅŸ durumda. Hükümetin 50'li yıllardaki De Gaulle dönemlerine dönmeyi hedefleyen yeni hükümet politikasının önüne geçebilmek için yapmayacakları ÅŸey yok. The Guardian'da yer alan Jackie Ashley imzalı makaleye göre, Fransız BaÅŸbakanı Jean-Pierre Raffarin, ‘‘annelik müessesini teÅŸvik etmek adına’’ 2.05 katrilyon TL'lik bir bütçe tasarısı hazırlanacağını ilan etti. Hedef, kadınların çalışmayıp, evde çocuklarına bakmalarına olanak tanımak. Gelecekte, politikaya destek veren beher Fransız aileye, ilk çocuklarını doÄŸurmaları halinde 800 Euro’luk (1.4 milyar TL), ebeveynin birinin bebeÄŸin doÄŸduÄŸu ilk altı ay boyunca çalışmayıp evde oturması durumunda da, aylık 590 milyon TL'lik bir devlet yardımı verilmesi planlanıyor. Bu tasarının hedefi, nüfus gerilemesi yaÅŸanan Fransa'da eski dengeleri yerine oturtmak; zira AB ülkeleri arasında, en çok kadın çalışanı bulunan Fransa'daki kadınların büyük bir çoÄŸunluÄŸu üremeye hepten karşı.Ä°NGÄ°LÄ°ZLER DE ÇELÄ°ÅžKÄ°DEBu arada, Ä°ngiltere'de de ilginç geliÅŸmeler var. GelenekçiliÄŸin ve muhafazakárlığın anavatanı da feminizm öncesi 50'li yıllara doÄŸru pupa yelken yol alır vaziyette! Hemen her hafta açıklanan yeni bir araÅŸtırma, kadınların kariyere çok da meraklı olmadığını ortaya koyuyor. Bristol Ãœniversitesi Sosyal ve Ekonomik AraÅŸtırmalar Bölümü'nün yayınladığı bir incelemeye göre, genç kadınların üçte ikilik bölümü, babanın eve ekmek getirdiÄŸi, anneninse ev iÅŸlerini ve çocuk bakımını üstlendiÄŸi geleneksel aile yapısı taraftarı. Ä°ÅŸyerlerinde çalışmak yerine, yemek kurslarına gitmeyi, kek piÅŸirmeyi ve parklarda pusetle yürüyüşe çıkmayı yeÄŸliyorlar. Ancak, Ä°ngiltere'nun durumu, yine de biraz çeliÅŸkili. (Ya da umut verici mi deseydik?) Zira, üniversitenin aynı araÅŸtırmasının, mülakata alınan kadınların verdikleri yanıtlarca belirlenen sonucunu deÄŸerlendiren bir baÅŸka verisine göre, kadının meslek sahibi olmadığı bir aile yapısını saÄŸlıklı bulan kadınların oranı sadece dörtte bir. Ayrıca Ulusal Ä°statistik Bürosu'nun açıklamasına göre, eski yıllara nazaran, nüfusun yüzde 50'lik bölümünün çocuk sahibi olacağı öngörülüyor. Mevcut ikilemin içinden nasıl çıkılacağı henüz pekbelli deÄŸil. Yüzde 38'lik bir oran, full-time yerine part-time iÅŸ sahibi olunmasını destekliyor. Aleni olduÄŸu kadar acıklı yegáne sonuç ÅŸu ki, modern insan hem meslek hem de aile ve çocuk sahibi olmakta epey zorlanıyor. AÅŸağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık! Anlaşılan o ki, tamamen baÅŸarılı bir sistem, ya da gerçek anlamıyla liberal cennet diye bir ÅŸey yok.Â