Avrupa Birliği Haliç'teydi

Güncelleme Tarihi:

Avrupa Birliği Haliçteydi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 1998 00:00

Haberin Devamı

AB Komisyonu, Yunanistan da desteğiyle Fener-Balat Projesi'ni onayladı

Türkiye'deki en büyük kentsel projelerden biri olan Fener-Balat projesi, cumartesi günü Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve Kanada'nın İstanbul'daki diplomatlarına bir Haliç turuyla tanıtıldı. Tarihi yarımadanın bir bölümündeki bu büyük restorasyonu Fatih Belediyesi, Unesco, AB, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü ve Başbakanlık yürütüyor.

Fatih Belediyesi ile Unesco, Avrupa Birliği, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü ve Başbakanlık'ın ortaklaşa yaptığı, ‘‘Fener ve Balat Semtleri Kentsel Rehabilitasyon Projesi’’nin tanıtımı için Haliç gezisi yapıldı. Fatih Belediyesi tarafından düzenlenen motor gezisine, Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD ve Kanada'nın İstanbul'daki misyon şefleri ve çok sayıda yerli ve yabancı misafir katıldı.

Önceki gün saat 10.30'da Eminönü'ndeki İstanbul Ticaret Odası iskelesinden başlayan ve iki saat süren gezi Fener iskelesinde noktalandı. İskeleden otobüslerle alınan yolculara işadamı Rahmi Koç, Zeyrekhane'de bir yemek verdi.

Haliç için tarihi bir gündü. Eski kentin iç denizi, yaklaşık yirmi yıldır ilk kez diplomasi ağırlıklı turistik bir tura sahne oldu. Bir görünüp bir kaybolan güneşin ve aralıklı yağan yağmurun altında gerçekleşen gezi sırasında bir rehber yolculara geçilen güzergahı anlattı. Daha sonra Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan ve Doç. Dr. Fikret Evci, Fener-Balat Projesi hakkında bilgi verdi.

AB ile en büyük proje

Tantan, bu yolculuğu yapmaktaki amaçlarının proje alanı olan semtlerin sokaklardan görülemeyen güzelliği ve görkemini denizden izlemek olduğunu söyledi. Belediye Başkanı, projenin, Başbakanlık tarafından iki milyon dolarla desteklenmesi sayesinde yeni ve çok önemli bir aşamaya girdiğini söyledi: ‘‘Projenin fizibilite çalışması geçen şubatta Unesco tarafından onaylandı ve finansman desteği sağlayacak olan Avrupa Birliği'ne havale edildi. Cuma günü de Avrupa Birliği Komisyonu'nda oy birliğiyle onaylandı; böylece iki yıllık çabamızın semeresini almış olduk.’’

Bu projenin Avrupa Birliği ile Türkiye arasında bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük çalışma olduğunu söyleyen Tantan, böylece Fener ve Balat'ın hatta tüm tarihi yarımadayla birlikte Haliç'in tarihsel bir dönüm noktasına geldiğini belirtti:

‘‘İstanbul tarihi bir dönüm noktasındadır çünkü yıllardır ihmal edilen şehrin en kıymetli alanı kurtarılacaktır. İki imparatorluğa başkentlik yapmış olan 2700 yıllık bu kentin çökme noktasına gelmiş bölgelerinin bir eşine yeryüzünün başka bir noktasında rastlamak mümkün değildi. Bu hem bizim hem de tüm insanlığın ortak kültür hazinesidir. Burada çok büyük bir ihmal söz konusudur çünkü, üç yüz yıldır sapasağlam duran Arnavut kaldırımlarının üstüne asfaltlar atılmıştı. Bu asfaltların yüksekliğinden ötürü evlerin kapıları yol kodunun altında kalmıştı. Bazı yerlerden 75 santim yüksekliğinde asfalt söktük. Eski tarihi dokuyu açığa çıkardık. Kurtarabildiklerimizi kurtardık. Kalanları yeniden granit taş ve tuğlayla döşedik.

İlişkiler de restore ediliyor

Atalarımızın binbir zahmetle yaptığı, tavanlarını duvarlarını nakış nakış işlediği evler yıkılma noktasına gelmişti. Okullarımızın tuvaletlerinin pisliğinden çocuklarımız sarılık olmaya başlamıştı. Fetih'ten üç yıl sonra yapılan Tahta Minare Camii, cemaatin üstüne çökmek üzereydi. Ve daha yüzlerce ayrıntı. Şimdi artık hepsi geride kaldı. Yollarımızı yapıyoruz. Tarihi camiler ve okulları kendi olanaklarımızla onarmaya başladık. Eğitim Gönüllüleri Vakfı'yla ortaklaşa, bilgisayarlı eğitim merkezleri kurduk. Ve binlerce yetişkinle çocuğu modern teknolojiyle buluşturduk. İstanbul Teknik Üniversitesi ve Berlin Teknik Üniversitesi ile ortaklaşa bir restorasyon okulunun temellerini attık. Şimdi çevre halkından yüzlerce yetişkin ve çocuk burada alacağı eğitimden sonra proje alanında çalışmaya başlayacak.

Bu tarihsel olmakla birlikte sosyal bir dönüm noktasıdır. Çünkü, Fener ve Balat da kurduğu sivil toplum örgütleriyle projeyi hararetle desteklemiştir. Fener ve Balat dernekleri yüzlerce gönüllüyü seferber ederek yaşadığı mekana sahip çıkmıştır. Bu işlerin politikacılara bırakılamayacak kadar ciddi olduğuna karar veren sivil toplum örgütleri ve üniversiteler, belediyemizle elele vererek çalışmanın başarıya ulaşmasını sağlamışlardır.’’

Tantan'dan sonra söz alan Yıldız Üniversitesi Öğretim Üyesi Mimar Doç. Dr. Fikret Evci, projenin fiziki olmasından çok sosyal yanının ağır bastığını söyledi: ‘‘Fener ve Balat'ta sadece tarihi yapılar değil insan ilişkileri de restore edilecektir. Halkın yaşam kalitesinin yükseltilmesi için tarihi yapılar restore edildikten sonra işlevsel hale getirilecektir. Çocuk yuvaları, kreşler, sağlık, eğitim ve spor merkezleri yapılacaktır. Bu proje sayesinde geçmiş kurtarılırken gelecek de kazanılmış olacaktır. Restorasyonun pahalı değil ucuz ve kazançlı bir çalışma olduğu ispatlanacak, insanlar eskisi gibi tarihsel alanda yüksek bir kültür içinde ve estetik ortamda bulunmanın hazzını yaşayacaktır. Bir kent ve bir kentli için bundan değerli ve kazançlı bir şey var mıdır?’’

Eminönü'nden yolculuğa başlayan tekne Eyüp iskelesinden açıklarından dönerek turunu Fener iskelesinde tamamladı. Yollarına karadan devam eden Haliç yolcularının bundan sonraki durağı Zeyrekhane'ydi. Burada yolculara Rahmi Koç tarafından bir öğle yemeği verildi. Yerli ve yabancı misafirler, tarihi alanlara yaptıkları bu gezi sonrasında böylesi bir tarihi atmosferde yorgunluk atmaktan mutluydu. Misafirlerle tek tek ilgilenen Koç, Fener ve Balat Projesi'nin Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en çaplı ve kıymetli kentsel proje olduğunu söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!