Asıl suç kimde?

İETT kazada ölen altı kişinin ailelerine yardım edeceğini ve bir kriz masası kurduğunu açıklarken, bu katliam gibi kaza, her iki toplu taşıma aracının sürücüsünün ne derece hatalı olduğu konusunda bir tartışma başlattı.

Görgü tanıkları minibüs şoförünün 100 kilometre hız yaptığını ve minibüsün hınca hınç dolu olduğunu öne sürdüler. Oysa, geçen ay, İstanbul Minibüsçüler Odası, minibüslerin ayakta yolcu almayacağı yolunda bir karar almıştı. Minibüsün bağlı olduğu Arnavutköy Esnaf Odası görgü tanıklarının iddialarına şöyle yanıt verdi: ‘‘O mıntıkada bırakın bir minibüsü, yarış otosu bile 100 kilometre hız yapamaz. Görgü tanıklarının elinde sürat ölçer mi vardı da 100 kilometre hız yaptığını tayin ettiler. Minibüste kaç yolcu olduğuna gelince araçlar 14 kişilik ama şoförün 30 yolcu doldurmuş olabilir, bilemiyorum.’’

Atışalanı Karakolu tarafından hazırlanan kaza raporunda minibüste kaç yolcu olduğu ve minibüsün kaç kilometre hız yaptığı yazılı değil.

Öte yandan, önünü görmeden sol şeride geçen şoför Muammer Özçelik hakkında da İETT bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle deniyor: ‘‘Olay yerinde yapılan incelemelere ve görgü tanıklarının ifadelerine göre kaza şu şekilde meydana geldi: Plakası tespit edilemeyen bir kamyon İETT otobüsünü hatalı sollar. O esnada karşıdan gelen minibüse çarpmamak için sollama mesafesine dikkat etmeksizin otobüsün önüne geçer. Kamyona çarpmamak için ani fren yapmak zorunda kalan otobüs, zeminin ıslak, çamurlu ve kaygan olması nedeniyle hakimiyetten çıkarak karşı şeride geçer. O esnada 34 M 5578 plakalı yolcu minibüsüne şoför kapısından çarpar. Şoförümüz 10 yıllık ehliyete sahiptir. İETT'de üç yıllık hizmet süresince herhangi bir yaralı veya ölümlü kazaya karışmamıştır. Kurumumuzda psikoteknik testlerinden ve ileri sürücü teknikleri eğitimlerinden geçmiştir.’’