Arınç, KESK ve Kamu- Sen’i eleştirdi

Güncelleme Tarihi:

Arınç, KESK ve Kamu- Sen’i eleştirdi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2010 02:06

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anayasa değişikliğine ‘Hayır' diyen KESK ve Kamu-Sen’i eleştirdi, her iki sendikanın da tavrını çok dürüst bulmadığını söyledi.

Manisa'da esnafı ziyaret eden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anayasa değişikliği için ‘evet' çağrısında bulundu. Arınç esnafla sohbet ederken, il gençlik kolları üyeleri, üzerinde ‘Evet' yazılı olan Anayasa değişikliği broşürlerini dağıttı. Arınç, ziyaretin ardından, Manisa Valisi Celalettin Güvenç ve AK Parti Manisa Milletvekili Mehmet Çerci'nin de katılımıyla Semerkant yayın grubunun Manisa il temsilciliğinin açılışına katıldı.
‘SARI SENDİKACILIK YOK’
Başbakan Yardımcısı Arınç, daha sonra Sağlık- Sen Manisa Şubesi’nin düzenlediği iftar yemeğine geçti. Yaklaşık 1500 kişinin bulunduğu iftara Bakan Arınç, eşi Münevcer Arınç, Manisa Valisi Celalettin Güvenç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi ile eşi Fatma Tanrıverdi, Celal Bayar Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Semra Öncü katıldı. Arınç yemeğin ardından yaptığı konuşmada anayasa değişkiliğine ‘Hayır' diyen sendikaları eleştirdi. Türkiye’de sarı sendikacılık döneminin Memur- Sen ile sona erdiğini ifade eden Arınç, “Çalışırsanız kazanırsınız. Sarı sendikacılık yapmak yok. Önce mensuplarınızın ve çalışanlarınızın haklarını, hukuklarını koruyacaksınız. Onlarla dayanışma içinde olacaksınız. Onların özlük haklarını, onların sosyal haklarını daha çok ilerletmek için gayret edeceksiniz. Bu çok önemlidir. Memur- Sen ve Sağlık- Sen bunu yaptı” dedi.
Konuşmasında KESK ve Kamu- Sen ile yaptığı anayasa değişikliği görüşmelerinden de bahseden Arınç, “10- 11 seneden beri tüm sendikalar ‘artık biz de işçiler gibi toplu görüşme istiyoruz. Anayasa değiştirilsin' diyor. İlk defa benim de imzam bulunan milletvekili arkadaşlarımla 336 oy ile meclisten bunu çıkardık ve 12 Eylül’de halkımızın önüne getirdik. Değişikliklerle ilgili ziyaretlerimizde ben de bir bakan olarak, Kamu- Sen ile KESK’e gittim. Siz yıllardan beri toplu görüşme değil, toplu sözleşme istiyordunuz. Bakın getiriyoruz. Ben sizin ideolojinizi de, hangi siyasi partiye yakınlık duyduğunuzu da, hatta o partilerin il teşkilatları gibi çalıştığınızı da biliyorum. Ama şimdi size dürüst bir sorum olacak. Sizin istediğiniz ya da istiyor göründüğünüz toplu sözleşmeyi getirdik. Herhalde destek olacak, onun çıkması için çalışacaksınız değil mi diye sordum. Ne KESK, ne de Kamu- Sen’den ‘Evet' sözünü alamadım. Önlerine baktılar pek çoğu da arkadaşımızdı, dostumuzdu, özel olarak görüşür, konuşuruz. Dedim ki; dürüst olalım. Bu sizin isteğinizdi. Biz de milletvekilleri olarak, AK Parti olarak bunu kabul ettik. Bu ileri bir haktır. Toplu sözleşme yapacaksınız ve eğer uzlaşamazsanız maaş kat sayısını hükümet değil, sizin de üyelerinizin bulunacağı kamu görevlileri kurulu tayin edecek. Bu güzel mi dedim. ‘Evet güzel’ dediler. O zaman destek olun dedim” dedi.
15 Ağustos’ta hükümet ile toplu görüşmeler başladığında Kamu- Sen ve KESK'in, ‘Biz halk oylamasında hayır diyeceğiz. Buna hayır demeye mecburuz. Çünkü patronlar böyle istiyor. Biz rahatlıkla evet kullanalım diyemeyeceğiz. Ama Anayasa değişikliği yapılmış gibi, siz bizimle toplu sözleşme yapın’ dediklerini belirten Arınç, “Şimdi insan biraz sıkılır, biraz önüne bakar, biraz düşünür ve mahçup olur. Hayır, öyle de değil. Çok rahatlar. ‘Hayır' oyu verip, değişiklikteki toplu sözleşme hakkını reddedeceksin. Ama başkalarının oyları ile kabul edilecek, siz de toplu sözleşme yapalım diyeceksiniz. Bu çok dürüst olmayan bir davranış. Memur-Sen vakur, ciddi ve kararlı duruşu ile bu oyuna alet olmadı” dedi. Arınç, Memur- Sen'in en başından bu yana ‘Ben dürüst sendikacılık yapıyorum. Ben toplu sözleşme istedim. Benim bu isteğimi Meclis kabul etti. O zaman ben de oyumu evet olarak kullanacağım” şeklinde konuştuğunu aktardı.
MEMURA BAYRAM ÖNCESİ MAAŞ
Başbakan Yardımcısı Arınç, sözlerine bayram öncesi 7 Eylül’de memurun maaş alacağı sözleriyle devam ederek, “Dürüstlüğünün karşısında Memur-Senlinin, bu yıl maaşında ve sosyal haklarında müthiş bir artış oldu. Bunlar Memur- Sen’in sayesinde oldu. Şimdi Maliye Bakanı ‘6- 7 katrilyonu nasıl bulacağım' diye kara kara düşünüyor. Doğrusu onun yerinde olmak istemezdim. Ama bunu vereceğiz. Siz çalışıyorsunuz, üretiyorsunuz, biz de hükümet olarak bulacağız, buluşturacağız, size bu haklarınızı son kuruşuna kadar ödeyeceğiz. Helal hoş olsun” dedi.
Arınç, “Bakın ayın 15’inde maaş ödemesi vardı. Bayram geliyor diye ayın 7’sinde maaş ödemesi yapıyoruz. Şimdi bu ne kadar güzel bir şeydir düşünebiliyor musunuz? Yunanistan böyle değil. Yunanistan memuruna maaş ödeyemiyor. Parlementerleri ve hatta Cumhurbaşkanları maaş alamıyor. 1 trilyon dolar ile iflasın eşiğinde. Fransa, İspanya ve Portekiz böyle. İşsizliğin yüzde 78’leri bulduğu, enflasyonun çıldırdığı ve resesyon dönemine girildiği zamanda Türkiye’de biz memurlarımızın maaş artışını yapıyoruz. Kamu sektöründe çalışanlara zam getiriyoruz. Her şeyi günü gününe veya kimi zaman gününden önce ödeyebiliyoruz” dedi.
‘FELEKAT TELLALLIĞI YAPMAYA GEREK YOK’
Diğer siyasi partilere anayasa değişikliğiyle ilgili felekat tellalığı yapmamaları konusunda çağrıda bulunan Arınç, “26 maddelik bir anayasa değişikliği ilk defa yapılmıyor. Türkiye’de 16 defa değişiklik yapıldı. Biz 17'incisini yapıyoruz. 1982 darbe anayasası 16 defada 75 maddeye yakın değiştirildi. Şimdi yine bazı maddeleri değişecek. Bu dünyanın sonu değil. Kıyametin kopması da değil. Buna parlemento karar veriyor. Yeri geldiğinde referandumda siz karar veriyorsunuz. Korkulacak bir şey yok. Felaket telalığı da yapmaya gerek yok. Bugün ‘hayır’ kampanyası açan siyasi partiler, ‘Bu 26 maddenin 24’dü ne kadarda güzel. Keşke onlar gelse de oy kullansak’ demişlerdi. Yanına iki tane daha ilave edildi. O iki tane de kötü değil, çirkin değil. Bu maddelerin anayasaya aykırı olduğunu iddia eden ana muhalefet partisi Anayasa Mahkemesi’ne gitti. İptal edileceğinden de çok emindi. ‘Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı değişiyor, HSYK’nın üye sayısı değişiyor. Bu yargıya karşı darbedir. Anayasaya aykırıdır’ dediler. Ama Anayasa Mahkemesi aynı kanaati paylaşmadı. Ana muhalefet partisinin bu talebini reddetti. Yapılan iş, anayasaya uygundur dedi. İnsanlar biraz samimi olsalar, madem Anayasa Mahkemesi’de aykırılık görmedi, O zaman ‘Ey millet rahatlıkla kararını ver. Hatta ben bile ’evet’ diyeceğim’ demesi gerekirdi. Şimdi hala bir korku yaratmak sureti ile bunlarla ülkenin bölüneceğini, diktatörlük kurulacağını söylemeye çalışıyorlar. Yalan söylüyorlar” dedi.
‘OYUNUZ NAMUSUNUZDUR’
Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasında son olarak referandum konusunda sendika üyelerine çağrıda bulunarak, “Önümüzdeki sınav vatandaşımızın milli iradeye sahip çıkma sınavıdır. Önümüze gelen oy pusulasında eğer bu değişiklikleri, milletimiz için, geleceğimiz için, anayasamız için güvence görüyor ve kendimizin güçlendiğini hissediyorsak ‘Evet' oyu kullanacağız. Yok, yanlış ve tehlikeli buluyorsak, anayasa için aykırı diyorsak ve gerçekten de araştırmışsak elbette ‘Hayır’ oyu kullanacaksınız. ‘Evet de, ‘Hayır' da sizin iradeniz. Kimse bunun üzerine ipotek koymasın. Hatta hiç kimse sizi sandığa gitmeye men edecek, baskı kuracak sözler söylemesin. Oyunuz namusunuzdur. Tercihiniz sizin şerefinizdir” dedi. Arınç, “60 darbesinden sonra 61 Anayasası, 80 darbesinden sonra 82 Anayasası ile Türkiye’nin yönetilmeyeceğini, artık parlementolarımızın ve halkımızın katkısıyla sivil bir anayasaya adım adım, koşarak gittiğimizi ilan edeceksiniz. Memur-Sen kararını vermiş ‘Evet'ten yana. Biz de ‘Evet'ten yanayız. Eminim siz de bugün kazandığınız hakların çok daha fazlasını, toplu sözleşme dönemine girdikten sonra, sadece özlük hakları olarak kazanacaksınız. Bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma şerefinin size tanıyacağı haklar da bunlardan çok daha fazladır” şeklinde konuştu.
“12 Eylül Türkiye için ileriye gidişin bir başlangıcı olsun. Türkiye’de anayasal rejimi kuvvetlendiren bir dönüm noktası olsun” dileklerinde bulunan Arınç, konuşmasının ardından, iftara katılan sendikaların genel başkanları ile bir süre sohbet edip salondan ayrıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!