Aptal, salak yasalarla Türkiye'yi vurmaya çalışıyoruz

ABHaber’e göre, Cohn-Bendit, Strazburg’da yaptığı açıklamada Schengen anlaşması ile ilgili en büyük sorunun Yunan sınırından kaynaklandığına dikkat çekerek “Benim Yunan sınırındaki sorun ile ilgili bir önerim var. Türkiye'ye karşı aptal olmayı bir kenara bırakalım. Fransa ve başka Avrupa ülkelerinde Ermeni soykırımı gibi aptal, salak yasalarla Türkiye'yi vurmaya çalışıyoruz. Avrupa haksız yere Türkiye ile müzakereleri bloke ediyor” şeklinde konuştu. Cohn-Bendit şöyle devam etti:

“Türkiye'yi provoke ederek diyalog kuramayız. Türkiye'nin Avrupa'yla iyi olması için hiçbir gerekçe yok. Türkiye'de haklı olarak Yunan sınırıyla ilgili başınızın çaresine bakın diyor. Türkiye ile ilişkileri zekice yürütmek gerek. Yunan sınırı ve Ege adalarıyla ilgili sorunu çözmek istiyorsanız, Türkiye ile diyaloga ve işbirliğine ihtiyacınız var.”

Cohn-Bendit, ayrıca Türkiye-AB ile ilişkilerindeki en büyük sorunun da Türkiye'de çok sayıda gazetecinin hapishanede olması ve basın özgürlüğünün bulunmaması olduğunu söyledi.

Cohn-Bendit, Schengen anlaşmasını tartışmaya açmayı kimsenin istemediğini de söyledi.

SARKOZY'NİN SCHENGEN ÇIKIŞINA SERT TEPKİ
Avrupa Parlamentosu'nun farklı siyasi gruplara üye temsilcileri de Schengen'i tartışmaya açmak isteyen Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'e sert tepki gösterdi.

Sosyalist Grup lideri Avusturyalı Hannes Swoboda, “Ne yani Strasbourg'a gelirken bundan sonra pasaportlarımızı yanımıza mı almamız gerekecek? Sarkozy kesinlikle ciddi olamaz. Bizim geriye değil ileriye gitmemiz ve Sarkozy'ye aşırı milliyetçiliğin kucağına düşmemesi gerektiğini söylememiz gerekir” diyerek tepkisini dile getirdi.

Liberal Grup lideri Guy Verhofstadt ise “'Fransa'daki göçmenlerin yarısı gitsin' diyor. Helal ete saldırıyor. Schengen konusunda Avrupalı ortaklarına saldırıyor. 'Acaba bunları söyleyen gerçekten Sarkozy mi yoksa aşırı sağcı Marine Le Pen mi?' diye kendi kendime soruyorum” şeklinde konuştu.

Siyasi gözlemciler, son günlerde AB içinde Schengen anlaşmasını ve sermaye dolaşımını tartışmaya açan Sarkozy'nin, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde özellikle “aşırı sağın oylarına göz diktiği” görüşünde birleşiyor.