Annelere destek çağrısı

İÇİŞLERİ BAKANI’NA ÇAĞRI

“Bir süredir gözü yaşlı analar, babalar Diyarbakır’da bir partinin il binası kapısında dağa kaçırılan evlatlarını almak için nöbet tutuyor. Bunu yapan PKK terör örgütünü lanetliyoruz. Kaçırılan çocukların ailelerine kavuşması için kim ne imkanı, ne gücü varsa seferber etmekten kaçınmamalıdır. Ama unutulmasın milletin hacet kapısı devletin kapısıdır. Millet başka adreslerin kapısında derdine çare ararsa, devletin güç ve otoritesi sorgulanmaya başlar. Atama İçişleri Bakanı çıkmış, ailelere ‘doğru adresin önündesiniz’ diyor. Eyvah ki ne eyvah. Yani oralarda hacet kapısı devlet değil de bir siyasi parti mi oldu? Sen görevini niye yapmıyorsun? Kimsenin devlet otoritesini küçük düşürme hakkı yoktur.

PARTİNİZDE YÖNETİCİ KALMAZ

(Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a) İstanbul İl Başkanımızın yıllar önce yaptığı veya yapmadığı sosyal medya paylaşımlarını yargıya talimat vererek suç saydırıyor. 9 yıl 7 ay 20 gün ceza kestiriyor. Yetmiyor bir de şiir okudu diye cezasını ağırlaştırıyor. Şimdi buradan söylüyorum: 7-8 yıl önceki sosyal medya paylaşımlarına hapis cezası vermeye başlarsanız FETÖ ve PKK örgütlerini övmekten partinizde yönetici kalmaz.

BİR DE ARABA VERİN

Kaç zamandır Fırat’ın doğusunda ABD ile beraber güvenli bölge oluşturulmasından bahsediliyor. Biz güvenli bölgeyi sınırlarımızın teröristlerden arındırılması olarak düşünüyorduk. AK Parti Genel Başkanı’nın ne anladığını ise geçtiğimiz hafta öğrendik. Erdoğan’ın güvenli bölgeden anladığı sınırlarımızda Suriyelilere 250-300 metrekare evlerin inşa edilmesiymiş. Evlerin etrafında 100-150 metrekare bahçe yaparsak şahane olacakmış. Biz de ekleyelim. Bu evlerin yüzme havuzu ve jakuzileri eksik. Yetmez bir de AK Parti belediyelerin ellerindeki ihtiyaç fazlası arabalardan Suriyelilere birer tane hediye edildi mi çok şükür Suriye sorunu kalmaz.

(İçişleri Bakanı Soylu’nun İstanbul ve Ankara’ya kayyım açıklamaları) Televizyon programı için PR yapıyor ama atama da olsa İçişleri Bakanı olduğu için ülkenin gündemini karartıyor. Bu ülkenin gerçek gündemi işsizlik, yoksulluk, pahalılık, mutfaktaki boş tenceredir. Tüm çabalar milletin gerçek sorununu gözden kaçırmak içindir. (Bakan Soylu’nun İmamoğlu’na ‘pejmurde’ demesi) Atama bakanların seçilmiş belediye başkanlarını kamuoyu önünde ipe sapa gelmez konuşmalarla uyarma görevi ne zamandır var merak ediyorum. İstiklal Caddesi’nde pırıl pırıl gencimiz hayatını kaybetti. Bıraksın bu uyarmaları bakan işini yapsın.

OTURUP ANLAŞMASI LAZIM

(Güvenli bölge açıklamaları) Ülkenin güvenlik meselesinden bahsediyoruz. Ülkenin güvenlik meselesi söz konusu olduğu zaman her şeyi yapmak lazım ama önce ülkenin yönetiminde kendi içinde ne olup bittiği konusunda oturup anlaşması lazım. Cumhurbaşkanı çıkıp diyor ki, ‘bu işler böyle yürümez’. Milli Savunma Bakanı ‘her şey takvime göre yürüyor’ diyor. Hangisi doğru, bizim bunları bilmemiz lazım. Cumhurbaşkanı ve Milli Savunma Bakanı aynı sözü söyleyemiyorsa durum cidden vahimdir.”

CEZALANDIRMAZSANIZ ÖNÜNÜ AÇARSINIZ

(CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yumurtalı saldırı) Birilerine sosyal medyadan bir laf söylediğiniz zaman 9 yılı aşıyor alacağınız ceza ama CHP Genel Başkanı’na suikast girişiminde bulunduğunuz zaman ceza almıyorsunuz. Demokrasi bunun neresinde. Bu içine düştüğümüz adalet sistemimizin, idarenin içine düştüğü acz veya kasıtlı davranışı açık seçik gözler önüne seriyor. Cezalandırmazsanız tabii ki bundan sonrakilerin de önünü açıyor olursunuz.”