Ankara arayı düzeltmek istemiyor

Güncelleme Tarihi:

Ankara arayı düzeltmek istemiyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2013 00:00

İsrail Dışişleri Sözcüsü, Ankara’yı ‘sürekli ortamı zehirleyici girişimde bulunmakla’ suçladı. Palmor, “Türk hükümetinin ilişkileri kurmak istemediğine ikna olmuş durumdayız” dedi.

Haberin Devamı

İSRAİL’de yapılan seçimlerin ardından en merak edilen konuların başında yeni hükümetin dış politikası geliyor. Aşırı sağcı Avigdor Lieberman’ın yeni yönetimde dışişleri bakanlığına devam etme olasılığı düşük görülüyor. Bununla birlikte Lieberman’ın yerine daha ılımlı bir isim gelse de İsrail’de şu andaki mevcut hava, Türkiye’nin ilişkileri “kasten düzeltmek istemediği” ve Ankara’nın bu konuda bir adım atması gerektiği yönünde. İsrail-Türkiye ilişkilerini dış politikada en yetkin isimlerden olan ve hükümet değişse bile görevine devam etmesi beklenen İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yigal Palmor ile Kudüs’te konuştuk:

“Bildiğiniz gibi, bir takım görüşmeler oldu ve bir paket üzerinde uzlaşma sağlandı. İsrail özür dilemeyi ve tazminat ödemeyi kabul etti. Türkiye de karşılığında herhangi bir hukuki işlem yapmamayı ve diplomatik ilişkileri yeniden kurmayı kabul etti. Türkiye Başbakanı bir açıklama yapıp, Gazze ablukasının kaldırılmasını da koşul olarak eklemek istedi. Amerikalılar aracılığıyla bir açıklama istedik ve bize Başbakan’ın bu sözleri söylediği ancak görmezden gelmemiz gerektiği söylendi. Biz de paketi oylamaktan vazgeçtik.”

Haberin Devamı

Açık sinyal bekliyoruz

“Son olarak İsrail ile Hamas arasında Mısır’da yürütülen ateşkes görüşmeleri sırasında Türk ve İsrailli yetkililer yeniden temas kurdu. Kapsamlı görüşmelere dönüşmeden kesildi. Türk hükümeti stratejik bir tercih yapıyor. Bu da kasıtlı olarak İsrail ile ilişkileri mümkün olduğu kadar düşük seviyede tutmak. Türk hükümetinin İsrail ilişkileri yeniden kurmak istemediğine ikna olmuş durumdayız. Bu doğru değilse, Türk hükümetinin ilişkilerin seviyesini yeniden yükseltmek istediğine dair açık sinyaller görmemiz gerekiyor. O zaman oturup koşulları konuşabiliriz.”

Bu dava propaganda aracı

Palmor ayrıca, son Gazze operasyonunun ardından Mısır’da yapılan ateşkes görüşmelerinin ayrıntılarını da anlattı: “Türkiye, bu görüşmelerde çok daha aktif rol oynayabilirdi. Ancak ateşkes görüşmelerinde garanti ya da fikir ortaya koymaktan kaçındı. Bizimle kesinlikle konuşmadı. Sadece Mısır ve Hamas’la temas kurdu. Esasında, Türkiye burada önemli bir fırsat kaçırdı.”

Haberin Devamı

İsrail’in masasındaki bir diğer önemli konu olan Filistin Yönetimi’yle barış görüşmeleri de tamamen kesilmiş durumda. Palmor, barış görüşmelerinin devam etmemesinin nedenini Filistin Yönetimi’nin Arap ve Müslüman dünyasından İsrail ile müzakere etmek için gerekli desteği bulamaması olduğunu söyledi. Palmor’a göre, Türkiye burada da, önemli rol oynayabilir ve Mahmud Abbas’ın liderliğini yaptığı Filistin Yönetimi’nin ihtiyacı olan desteği tamamen olmasa da büyük oranda karşılayabilir.
 
İsrail'in iki korkusu

Palmor’la görüşmemizde, bölgedeki diğer konularla ilgili İsrail’in görüşlerini ve pozisyonunu sorduk. Aldığımız yanıtlardan, İsrail’in bölgede iki önemli endişesi olduğu ortaya çıktı. Bunlardan ilki, Suriye’de özellikle sınıra yakın bölgelerde cihat ve El Kaide’den ilham alan grupların kontrolü ele geçirmesi: “Bu gruplar, sınıra yakın yerleri ele geçirirse ve bize ateş etmeye başlarsa, o zaman Suriye’deki sorunun bölgeye yayıldığını görürüz. Bu, bizim için çok büyük bir endişe kaynağı.

Haberin Devamı

İkincisi ise, elbette, İran’ın nükleer programı. Palmor, “Nükleer silah sahibi bir İran rejimi, Türkiye için, İsrail için, Körfez ülkeleri için ve Ortadoğu’nun tamamı için tam bir kabus olur. Tüm çabalar başarısız olması ve İran’ın nükleer silah elde etme çalışmaları devam etmesi durumunda, askeri seçeneği asla dışlamıyoruz” diye konuştu.
 
Dışişlerine kim gelecek?

İsrail'de yapılan seçimlerin ardından koalisyon pazarlıkları da kıyasıya devam ediyor. Dışişleri, savunma ve maliye ile birlikte en sıkı pazarlığa konu olan bakanlıklar arasında yer alıyor. Başbakan Binyamin Netanyahu, aşırı sağcı eski Dışişleri Bakanı Lieberman'ı görevine devam etme ısrarından vazgeçirmiş gibi görünüyor. Lieberman, ilk yaptığı açıklamada seçimlerde büyük sürpriz yaparak ikinci gelen Gelecek Var partisinin lideri Yair Lapid'in maliye bakanlığını alması gerektiğini söylemiş olsa da, önceki gün "dışişleri bakanlığı üzerime zimmetli değil" diyerek pozisyonunu değiştirdiği sinyalleri verdi.

Haberin Devamı

Bu noktada Lapid'in tutumu büyük önem kazanıyor. Lapid'in maliye bakanlığına sıcak bakmayacağı ancak eğitim veya adalet bakanlığı için ısrar edebileceği düşünülüyor. Yine de 49 yaşındaki liderin kendisine hangi bakanlığı alırsa alsın, dışişlerine sağcı ve şahin bir ismin gelmesine sıcak bakmadığı biliniyor. Bu durumda Lapid'in koalisyonda görmek istediği ve son seçimlerde altı sandalye kazanan merkez soldaki Hareket partisinin lideri, Türkiye için de tanıdık bir isim olan Tzipi Livni'nin yeniden bu pozisyona getirilmesi olası bir uzlaşma formülü olarak ön plana çıkıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!