Amirallere suikast davasında flaş gelişme

Güncelleme Tarihi:

Amirallere suikast davasında flaş gelişme
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2010 19:36

“Amirallere suikast" olarak bilinen davada teğmenler Ülkü Öztürk, Ali Seyhur Güçlü ve Sezgin Demirel tahliye edildi. Dava, hukuki ve fiili irtibat olması nedeniyle Poyrazköy’de ele geçirilen mühimmata ilişkin dava ile birleştirildi.

Haberin Devamı

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi 3 gün süren davanın sonunda ara kararlarını açıkladı. Mahkeme 19 sanık hakkındaki davanın Poyrazköy davasında aralarında hukuki ve irtibat bulunduğu ve sanıkların ifadelerinin birbirini etkilemesi nedeniyle birleştirilmesine oy çokluğu ile karar verdi. Hâkim Oktay Kuban bu karara muhalefet etti. Bundan sonra “amirallere suikast" davası, Poyrazköy davası üzerinden devam edecek. Duruşmaya gelen müşteki Burçin Öztürk’ün müdahale talebi ve şikayetçi olup olmayacağı konusunda diyeceklerini bildirmesi için Öztürk’e süre verilmesine karar verdi.

 

3 TEĞMEN OY BİRLİĞİ İLE TAHLİYE EDİLDİ

 

Sanıklardan Ülkü Öztürk, Ali Seyhur Güçlü ve Sezgin Demirel’in haklarındaki isnat edilen ve açılan davaların mahiyeti, delil durumu, bu sanıklar hakkında isnat edilen suç vasfının değişme ihtimalini göz önüne alan mahkeme bu sanıkların tahliyesine oy birliği ile karar verdi.

 

Haberin Devamı

HÂKİM KUBAN 6 SANIĞIN DA TAHLİYESİNİ İSTEDİ

 

Sanıklar Faruk Akın, Sinan Efe Noyan, Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy ve Tarık Ayabakan’ın suç vasfı, delil durumu, isnat edilen suçların mahiyeti, tutuklu kaldıkları süreye göre tahliye taleplerinin reddine oy çokluğu ile karar verdi. Üye Hâkim Oktay Kuban, tutukluluk hallerinin devamı kararına koyduğu şerhi şu şekilde açıkladı:

“CMK 100 ve devamındaki maddelere göre bir kişinin tutuklanabilmesi veya tutukluluk halinin devamına karar verilebilmesi için öncelikle suçu işlediğine dair kuvvetli şüphenin varlığını gösteren olguların bulunması gerekmektedir. Bununla birlikte yasada sayma yöntemi ile belirlenmiş tutuklama sebebi, varsayılabilecek sebeplerin de bulunması gerekmektedir. Yargılama dosyasındaki mevcut bilgi ve belgelerin hukuki niteliği ile sanık savunmaları birlikte değerlendirildiğinde tutuklu sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren olgular bulunmamaktadır. Yargılama dosyasında sanıklar hakkında soruşturma veya yargılama sürecinde kaçmaları, saklanmaları, delilleri gizleme, yok etme veya değiştirme ya da mağdur veya tanıklara baskı yapma girişiminde bulundukları yönünde tutuklama nedeni sayılacak olgu ve iddia bulunmamaktadır. Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde herkes yasalar önünde eşittir. Aynı yargılamada, aynı suç ve delillerle suçlanan bir kısım sanığın tutuksuz yargılanıyor olması, tutuksuz yargılanan sanıkların yargılama sürecinde kaçma ve delilleri gizleyip yok etmeye veya mağdur ve tanıkları etkileme girişimlerinin bulunmayışı, tutuklu sanıkların tutuksuz yargılanmalarının yargılamanın amacına ulaşmasına engel teşkil edeceğine dair somut olguların bulunmayışı sebebiyle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum".

 

Haberin Devamı

KUBAN, POYRAZKÖY DAVASI İLE BİRLEŞTİRİLMESİNE DE MUHALEFET ETTİ

 

Davanın Poyrazköy davası ile birleştirilmesi kararına da muhalefet eden Kuban, “Sanıkların üzerlerine atılı suçların işleyiş şekillerine ilişkin iddianamedeki anlatım, gösterilen deliller itibariyle Poyrazköy dosyasındaki sanıkların eylemleri ile doğrudan birbirinin sonucunu etkileyecek hukuki ve fiili irtibatı gösterir bir durumun bulunmayışı, her iki dosyanın birleştirilip yargılamanın birlikte yapılması, yargılamanın uzamasına sebep olacağı görüşünde olduğum için çoğunluğun görüşüne katılmıyorum" dedi.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!