AKP'li ve CHP'li vekiller soykırım hatırlatmasına karşı çıktı

TBMM Adalet Komisyonu, Anavatan Partisi Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan'ın “Ermeni Soykırım Yalanlarının Cezalandırılması Hakkında Kanun Teklifi ile Afyonkarahisar Bağımsız Milletvekili Mahmut Koçak ve Anavatan Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan Balandı'nın, “Fransa'nın, Cezayir halkına karşı işlediği soykırım suçunu inkar edenlerin cezalandırılmasına” ilişkin kanun tekliflerini alt komisyona sevketti.

AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, konunun hukuki yönünden çok siyasi yönünün ağır bastığını belirterek, Fransa'nın; Cezayir'de yaptığı katliamın küçümsenecek ve inkar edilecek bir olay olmadığını, ayak bastığı her yerde kan ve gözyaşı bıraktığını söyledi. Fransa'nın yaptıklarının dünya tarafından bilindiğini ifade eden Köylü, buna karşılık Türkiye'nin tarihte örnek gösterilen yegane millet olduğunu kaydetti.

Fransa'nın gündemine aldığı teklifle kendini küçük düşürdüğüne işaret eden Köylü, “Türkiye, bugüne kadar hep fikir özgürlüğünü savundu. Bu teklifi yasalaştırırsa, konunun tarihçilere bırakılması yönündeki teziyle çelişmiş olacak. O zaman başkaları da bize, 'Sizin yaptığınız doğru da Fransa'nınki niye yanlış olsun' der. Bu konuyu yasa haline getirmek doğru değil” diye konuştu.

AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Ermeni soykırımının gerçek dışı bir iddia olduğuna işaret ederek, “Tarihimizden, milletimizden, devletimizden utanılacak bir yönümüz yok. Tam tersi gurur duyuyoruz. Ama bunlar bilim adamlarını mahkemelerde diz çöktürmüşlerdir. Galilleo'nun yaşadıklarını herkes biliyor” dedi.

İftiraların kanunla yaşatılamayacağını kaydeden Bozdağ, “Fransa yaptıklarıyla geriye gidebilir ama biz aynı duruma düşümeyiz. Onların yaptıklarını biz yapmamalıyız. Teklifin gerekçelerine katılıyorum ama yasalaşması, Türkiye'nin kendi tezlerini inkarına yol açar” görüşünü savundu.

Bozdağ, TBMM'nin AB ve Fransa'ya hukuk dersi vermesi gerektiğini, bu konuda hazırlanacak bir raporu Fransa ve diğer ülkelere göndererek “asıl özgürlüklerin Türkiye'de olduğunu göstermesi” gerektiğini ifade etti.

TOPTAN'IN AYDINLARA TEPKİSİ

Bozdağ'ın Fransa'nın girişimleri karşısında AB'nin tavır alması gerektiğini söylemesi üzerine Komisyon Başkanı Köksal Toptan, “Avrupa'dan önce kendimize bakalım. Zırt pırt her konuda bildiri yayınlayan entelektüellerimiz nerede? 301 için boğazımıza sarılanlar nerede?” dedi.

CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, Fransa'nın gündemine aldığı teklifle geçmişteki suçluluğunu kapatmak istediğini ifade ederek, “Fransa hukuka uymuyor diye biz de aynı yoldan gidecek değiliz” görüşünü savundu. Bu sırada, teklif sahiplerinden Anavatan'lı Balandı, Kılıç'a tepki göstererek, “Sayın milletvekili niye bu noktaya geldik? Yeteri kadar tepki gösterilmediği için” dedi.

Kılıç da AB sürecinde Türkiye'ye her fırsatta yeni şartlar öne sürüldüğünü, buna karşı tepki gösterilmediğini savunarak, Batılı ülkelerin üstü örtülü bir şekilde Türkiye'ye savaş açtığını ileri sürdü. Buna karşı topyekün bir karşı duruş sergilenmesi gerektiğini belirten Kılıç, Türkiye'nin demokrasi ve hukukun üstünlüğünden ayrılamayacağını, yanlış yapanlar gibi davranamayacağını söyledi.

Toptan, Fransa'da teklifin hem iktidar hem de muhalefet tarafından desteklenmemesi halinde yasalaşamayacağına işaret ederek, “Türkiye bu konuda iktidarı ve muhalefeti, Parlamentosu, Hükümeti ve sivil toplum örgütleriyle bir karşı duruş sergilemiştir. Bu da devam edecektir” dedi.

“VOLTAİRE VE MONTESQUE YAŞASAYDI YÜZÜ KIZARIRDI”*

CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan da görüşlerini ifade ederken, ”Dedelerimizin katil olduğu söyleniyor. Bu bizi yaralıyor ama Fransa'nın yaptığı tarihi hatayı, kendimizi ve doğruları anlatmak için bir fırsat olarak kullanmalıyız. Ama bu olay şovenizme varırsa, bu altın fırsatı değerlendirmemiş oluruz. Mösyö Sarkozy; eğer Voltaire, Montesque yaşasaydı yüzü kızarırdı” diye konuştu.

Soykırımın Avrupa icadı, sömürgeciliğin ise Avrupa'nın pratiği olduğunu, Avrupa'nın bugünkü zenginliğinin köklerinin yağmaya dayandığını savunan Eraslan, ”Kanarya adalarının yerlileri olan Guançe'leri Türkler mi yok etti?” diye sordu.
Fransa'nın, Cezayir'de soykırım yaptığını kabul ettiğini belirten Eraslan, bu ülkenin, suçluluk duygusuyla akla mantığa sığmayacak bir yasa çıkarmak istediğini, ancak buna katılamayacaklarını kaydetti.

“Fransa'nın bugün uyguladığı, entelektüel terörizmdir. Fransa bu yanlışı yaptı diye biz hukukumuzu kirletemeyiz” diyen Eraslan, Sarkozy'in teklifin geri çekilmesi için ileri sürdüğü şartlar arasında yer alan TCK'nın 301. maddesinin, Ermeni soykırımının kabul edilmemesinin suç saymakla eşdeğer tutulamayacağını söyledi.

“DEKLARASYON YAYINLANSIN” ÖNERİSİ

CHP Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu, tekliflerin içeriğinin farklı olduğuna işaret ederek, “elmalar ile armutları toplayamayız. Teklifleri bir silah olarak elde tutmak için alt komisyona gideceksek hata yaparız. Türkiye Cumhuriyeti devletinin görüşlerini ortaya koyacak bir rapor yazılması için alt komisyon oluşturulması yerinde olur” diye konuştu.

CHP Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu da Fransa'ya “kısasa kısas” şeklinde yanıt vermenin yanlış ve hukuka saygısızlık olacağını ifade etti. Ayvazoğlu, Türkiye'nin haklı taleplerini bir deklarasyon ile dünya kamuoyuna ve Fransa Parlamentosuna duyurmasının daha yararlı olacağını savundu.

CHP Bursa Mehmet Küçükaşık ise konunun bir deklarasyon ile gündeme getirilmesinin daha yararlı olacağını söyledi.
AK Parti Ankara Milletvekili Haluk İpek, tekliflerin alt komisyona gönderilerek gerçeklerin objektif şekilde ortaya konulmasını istedi. İpek, “Bir ülkeyi kanunla mahkum etmek doğru değil. Bu iş tarihçilere bırakılmalı” görüşünü savundu.

“CEZAYI VEREN HAKİM, 10 DOLARA AYNI SUÇU İŞLER”

AKP Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, AB adı altında bazı şeylere tahammül eder hale gelindiğini söyledi. 30 yıl AB'ye karşı çıktığını, son yılların konjontüründe demokrasi, insan hak ve özgürlerinin açılımı noktasında Türkiye'de yapılan yanlışları gören bir kişi olarak, bu konulardaki standartların yakalanması için AB uyum yasaları için çalıştığını ifade eden Durdu, şöyle konuştu:

“Fakat şunu biliyorum: Bu Avrupa, medeniyet itibariyle, tohum olarak, orijin olarak Roma hukukundan gelmedir. Romalı Beyefendidir. Roma sınırı dışındaki insanlar da kuldur, köledir. Romalının, Roma sınırları dışındaki Milanolu insanı dövme, öldürme hakkı vardır. Milano'nun, Romalıya tokat atmasının cezası ise ölümdür. Roma kültürü, bugünkü Avrupa kültürünün mayasıdır.

Bunun içindir ki bugün İngiltere'de, Almanya'da, Fransa'da, İtalya'da reşit olmamış bir kızın ırzına geçilmesi büyük cezadır. Bu cezayı veren hakim, Endenozya'da, Malezya'da gider, 10 dolara aynı suçu işler. Bunu bilmemiz lazım. Hazırlığımızı buna göre yapmamız lazım.”

Komisyonda, Dışişleri Bakanlığı yetkilisi de bilgi verdi. Teklifin yarın Fransa ulusal Meclisinde kabul edilmesi durumunda, yasalaşmasının söz konusu olmadığını, Senato ve Cumhurbaşkanı'nın onayı gerektiğini, ayrıca Anayasa Mahkemesi süreci bulunduğunu anlatan yetkili, kabul edilmesi halinde, Fransa'da düşünce ve bilim özgürlüğünden söz edilemeyeceğine dikkati çekti. Tarihi olayları araştırmanın tarihçilerin görevi olduğunu anlatan yetkili, 1948 Soykırım Sözleşmesi'ne göre, bir eylemin soykırım olup olmadığı konusunda hüküm vermeye mahkemelerin yetkili olduğunu, parlamentoların böyle bir görevi bulunmadığını söyledi.

Toptan, çok yararlı bir tartışma olduğunu, eşitlik ve özgürlük için 1789 ihtilalini gerçekleştiren Fransız halkının da bu tartışmaları izlemesi gerektiğini ifade etti. Toptan, “Biz doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz” dedi.

ŞİRİN'İN TEPKİSİ

Öte yandan, Genç Parti İstanbul Milletvekili Emin Şirin, TBMM Başkanı Bülent Arınç'a yaptığı yazılı başvuruda, kendisinin de Mayıs ayında konuyla ilgili yasa teklifi verdiğini belirterek, bunun komisyondaki tekliflerle birlikte görüşülmemesine tepki gösterdi.

Teklifinin, TBMM İçişleri ve Dışişleri Komisyonuna gönderildiğini belirten Şirin, Arınç'tan, İçtüzük uyarınca Genel Kurul gündemine alınmasını istedi.

BÖRÜ'NÜN ÖNERİSİ

AKP Adana Milletvekili Zeynep Tekin Börü de yaptığı yazılı açıklamada, Ermeniler tarafından uydurulan yalan ve iftiralara, Fransızların ucuz siyasi emeller uğruna sahip çıkmasının ileride onarılması imkansız sonuçlar doğuracağını savundu.

Akla, mantığa ve bilimsel tutarlılığı olmayan tekliften Türkiye'nin değil, uzun vadede Fransa'nın zarar göreceğini kaydeden Börü, “Tarihteki en büyük sömürge devletlerinden biri olan Fransa, kendi gözündeki merteği görmezden gelerek yalan ve iftiralarla örülü bir gayenin taşeronluğunu üstleniyor” dedi.

Börü , bu ucuz siyasete karşı Fransa ve Avrupa'da yaşayan Türklerin ve yabancıların tepki göstermelerini isteyerek, şunları kaydetti:

“Teklifin yasalaşması durumunda da üzerinde soykırım yalanını inkar eden tişört, eşofman ve montlarla pasif direniş içerisinde olunmalı.

Sanat dünyası da en güzel yerli ve yabancı eserlerini soykırım yalanı üzerine yazıp, konser ve müzik kanalları sayesinde bunu en etkili şekilde dünyaya yaymalı.

Bölgesinde Ermenilerin Türklere yaptıklarıyla ilgili tüm öğrencilerimizi ve halkımızı bilgi sahibi yapmamız gerekir.”