Akbulut Saddam'a cevabını vermişti
Güncelleme Tarihi:
Nuray BABACAN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2003 01:54
Irak yönetiminin, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen başkanlığındaki heyete yönelik tehditkár üslubu, Körfez Savaşı'ndan önce Irak'a giden dönemin başbakanı Yıldırım Akbulut'u da şaşırtmıştı. Ancak Akbulut, ‘‘Sizin haliniz ne olacak. NATO dağılıyor’’ diyen Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e gerekli yanıtı vermişti.
Irak seyahatinin ayrıntılarını dün Hürriyet'e anlatan Akbulut, Saddam Hüseyin'in kendisine yönelik üslubuna aynı biçimde yanıt verdiğini söyledi. Akbulut, Başbakan olarak Mayıs 1990'da yaptığı ve üç gün süren Irak gezisinde yaşadıklarını şöyle anlattı:
BEKLENMEDİK TAVIR
Saddam Hüseyin ile bir araya geldiğimizde daha kendisine ‘Nasılsınız’ dememe kalmadan, beklenmedik bir üslupla konuşmaya başladı. Saddam Hüseyin, ‘Sizin haliniz nice olacak. NATO dağıldı. Artık NATO’nun işlevi kalmadı. ABD'de size yardımcı olamaz, zaten ABD sandığınız kadar güçlü bir ülke değil. Güçlü devlet çevresindekileri söz geçirir. ABD'nin gücü bize yetmez' dedi.
KENDİMİZİ SAVUNURUZ
Hiç beklemediğim, hoş olmayan ve nezaket kuralları dışındaki bu tavrı gördükten sonra kendisine kısa bir konuşma yaptım. ‘Bizim ne NATO, ne de ABD’ye ihtiyacımız var. Biz kendimizi en iyi şekilde savunuruz. Bunu da en iyi siz bilirsiniz. Atatürk'ün ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ ilkesine gönülden bağlıyız. Ancak gençlerimiz bizim eski hudutlarımızı sorgulamaya başladılar. Biz onlara her ne kadar yurtta ve dünyada barış ilkesini aşılamaya çalışıyorsak da ne kadar tutabiliriz bilmiyorum' dedim. Benim bu sözlerimden sonra tartışma sona erdi. Normal gündemimize döndük.
Son gezi anlamsız
ESKİ Başbakan Akbulut, Devlet Bakanı Tüzmen'in Bağdat seferini ‘manasız’ bulduğunu söyledi. Hükümetin savaşı önleyecek gücü olmadığına işaret eden Akbulut, ‘‘Savaş kapıdayken, ticari kaygılarla Irak'a seyahat düzenlenmesi çok büyük bir hatadır’’ dedi.
BEKLENMEDİK TAVIR
Saddam Hüseyin ile bir araya geldiğimizde daha kendisine ‘Nasılsınız’ dememe kalmadan, beklenmedik bir üslupla konuşmaya başladı. Saddam Hüseyin, ‘Sizin haliniz nice olacak. NATO dağıldı. Artık NATO’nun işlevi kalmadı. ABD'de size yardımcı olamaz, zaten ABD sandığınız kadar güçlü bir ülke değil. Güçlü devlet çevresindekileri söz geçirir. ABD'nin gücü bize yetmez' dedi.
KENDİMİZİ SAVUNURUZ
Hiç beklemediğim, hoş olmayan ve nezaket kuralları dışındaki bu tavrı gördükten sonra kendisine kısa bir konuşma yaptım. ‘Bizim ne NATO, ne de ABD’ye ihtiyacımız var. Biz kendimizi en iyi şekilde savunuruz. Bunu da en iyi siz bilirsiniz. Atatürk'ün ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ ilkesine gönülden bağlıyız. Ancak gençlerimiz bizim eski hudutlarımızı sorgulamaya başladılar. Biz onlara her ne kadar yurtta ve dünyada barış ilkesini aşılamaya çalışıyorsak da ne kadar tutabiliriz bilmiyorum' dedim. Benim bu sözlerimden sonra tartışma sona erdi. Normal gündemimize döndük.
Son gezi anlamsız
ESKİ Başbakan Akbulut, Devlet Bakanı Tüzmen'in Bağdat seferini ‘manasız’ bulduğunu söyledi. Hükümetin savaşı önleyecek gücü olmadığına işaret eden Akbulut, ‘‘Savaş kapıdayken, ticari kaygılarla Irak'a seyahat düzenlenmesi çok büyük bir hatadır’’ dedi.