Ak mı gri mi?

YENİ kurulmuş bir partiye ‘‘Ülkemize, ulusumuza hayırlı olsun’’ demek hepimizin ilk görevidir. AK Parti'ye de bu dileğimizi iletiyoruz.AK Parti yoğun tartışmalar ve yanıtı verilmemiş sayısız sorular arasında kuruldu. O nedenle partinin amblemi olan ampulün aydınlatamadığı konular üzerinde durmak zorunluluğu var.Önce belirtelim:Partinin kurucuları arasında Refah yahut Fazilet Partisi'nde ön plana çıkmış kimse görünmüyor. Bunun tek istisnası Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi.Tayyip Erdoğan partinin kuruluş konuşmasında ‘‘yeni partide lider oligarşisinin olmayacağını’’ söylediği halde böyle bir istisnayı kendisi için geçerli saydığına göre, anlaşılan kurallar Recep Tayyip Erdoğan dışındakileri bağlayacak, onu değil. O takdirde Tayyip Erdoğan'ın ‘‘Partide asla bir lider diktatoryası oluşmayacaktır’’ sözüne inanmak için hiç de acele etmemek gerektiği sonucuna varmak yanlış mı olur?AK Parti'nin ilk günü yapılanlar (örneğin kurucuların Anıtkabir'e gidip saygı duruşunda bulunmaları... Toplantı salonunun iki duvarına Atatürk posterini asmaları) ve parti programının dün basına yansıyan bölümündeki görüşler bu partinin demokratik laik cumhuriyetle kavga etmeye niyetli olmadığı izlenimini vermektedir.Bu gözlemimizde yanılmazsak, partinin yenilikçi olduğuna ilişkin iddialara kulak vermeye değer. Ancak, bu partiyi oluşturan kadroya ve o kadronun zihniyetine yakın sayılan Anayasa Profesörü Mustafa Erdoğan'ın 7 Temmuz 2001 tarihli Radikal Gazetesi'nde ‘‘Erdoğan ve Liberalizm’’ başlıklı bir yazısı yayınlandı. Burada Prof. Erdoğan bize göre çok haklı olarak:‘‘(Bu) Oluşum içinde yer alanların hemen hepsi ve (Tayyip) Erdoğan'ın kendisi Erbakan'cı ‘Milli Görüş' geleneğinden gelmektedirler. (...) Kimlikleri ve buna bağlı imajları ‘siyasal İslamcı' gelenek içinde şekillenmiştir. Dolayısıyla (...) bu hareketin temsilcilerinin kendilerini içinden geldikleri gelenekten ayıran bilinçli tercihlerin neler olduklarını ve hangi saik, endişe ve hassasiyetin bu yeni pozisyonu benimsemelerine yol açtığını net şekilde topluma açıklamaları gerekiyor’’ diyordu.Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü konuşmasında da, partinin kuruluşuna ilişkin öteki beyan ve açıklamalarda da biz bunu göremedik.Parti programının tam metnini henüz göremediğimiz için ihtiyatlı konuşuyoruz ama doğrusu açıklama yapacaklarını da sanmıyoruz.O yüzden AK Parti'nin bu konularda açıklığa kavuşmadıkça sadece adının ‘‘AK’’ olacağını ama dışarıdan ‘‘gri’’ görüneceğini düşünüyoruz.