Ahlaksız polislere 10'ar yıl

Güncelleme Tarihi:

Ahlaksız polislere 10ar yıl
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2000 00:00

Haberin Devamı

DİYARBAKIR'da Mehmet Fidan ve Necmettin Yaşa adlı esnafın işyerlerine yanlarında getirdikleri esrarları bırakıp tehditle para alan 3'ü polis 4 kişi, 10'ar yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı.

1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanan polis memurları Bilgehan Kılıç, Mustafa Pehlivan ve Yakup Yılmaz'ın, işyeri sahiplerinden 6 bin mark aldıkları belirtildi. Sanıklar yaptıkları savunmada suçlamaları reddederken, polis ifadelerinin baskı ile alındığını ileri sürdü.

Mehmet Fidan ve Necmettin Yaşa, geçen yıl temmuz ayında cumhuriyet savcılığına başvurarak, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memurları Bilgehan Kılıç, Mustafa Pehlivan ve Yakup Yılmaz'dan şikayetçi oldu. Kısa bir araştırmadan sonra üç polis memuru ve onlara yardımcı olan otobüs işletmecisi Bülent Taşkıran, gözaltına alındı. Sorguda, Bilgehan Kılıç, Mustafa Pehlivan, Yakup Yılmaz adlı polislerle onlara aracı olan Bülent Taşkıran, tehditle para aldıklarını itiraf etti ve tutuklandı.

EROİNİ KOYDU, RÜŞVET İSTEDİ

Necmettin Yaşa, poliste verdiği ifadede olayı şöyle anlattı:

‘‘Olay günü saat 21.00 sıralarında ellerinde telsiz bulunan 3 kişi, polis olduklarını belirterek çalıştırdığım fırına girdi. Bana (Hakkında şikayet var) diyerek, arama için izin istediler. Ben de izin verdim. Arama yapanlardan biri bir müddet sonra elinde siyah bir poşetle gelerek (Esrar bulduk seni karakola götüreceğiz) dedi. Dışarıya yöneldik. Bu sırada komşumuz Bülent'i gördük. Bülent, polislerle tokalaşarak hal hatır sorduktan sonra, (Hayırdır ne var) diye sordu. Polisler ise (Bu şahısın fırınında esrar yakaladık, götürüyoruz) dediler. Bunun üzerine Bülent, (Hele götürmeyin, fırında konuşup anlaşalım) dedikten sonra fırına döndük. Bülent polislere (Bir ağabeylik yapın, bunu götürmeyin size 2 bin 500 mark verelim) dedi. Polisler, bu teklifi kabul etti. Ben (Bu para çoktur) dedim. Bülent, (Tamam çok değil) dedi. Ben (Bu kadar para üzerimde yok) deyince Bülent çek kesti, sarışın polise verdi. Polisler çeki alıp gitti. Polislere ödenen çekin karşılığını bir gün sonra yanıma gelen Bülent'e verdim.’’

Lokantacılık yapan Mehmet Fidan da geceyarısı evinden kaldırılıp işyerinde arama yapıldığını, yine aynı senaryonun uygulamaya konulduğunu belirtti ve şunları anlattı:

‘‘Gelen polis, (bize '4 bin mark ver seni götürmeyelim) dedi. Ben bu kadar param yok demem üzerine (3 bin 500 mark da olur) diye cevap verdiler. Çaresiz kabul ettim. Ancak o anda üzerimde para olmadığını ifade ettim. Bu sırada Bülent devreye girip (Ben sana kefil olurum) diyerek cebinden bir çek çıkardı ve polislere verdi. Ertesi gün 3 bin 500 markı Bülent'e teslim ettim.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!