‘Af’ta hukuk ikilemi

Güncelleme Tarihi:

‘Af’ta hukuk ikilemi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2000 00:00

Haberin Devamı

Basın suçlarında cezaları erteleyen yasanın kapsamını genişleten Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı, hukukçuları ikiye böldü.

Bazı hukukçulara göre, karar sadece düşünce suçlarıyla sınırlı. Bazıları ise 12 yıllık suçların tümünü kapsadığını savunuyor.

ANAYASA Mahkemesi'nin önceki gün basın suçlarında cezaları erteleyen yasanın kapsamını genişleten iptal kararı, ‘af kargaşası’na neden oldu.

Bazı hukukçular, bu kararla sadece düşünce suçlarının değil, üst sınırı 12 yıl olan diğer suçların da kapsama girdiğini öne sürerken, bazı hukukçular, kapsamın sadece düşünce suçlarıyla sınırlı olarak genişlediğini savundu.

Adalet Bakanlığı döneminde sözkonusu yasanın mimarlığını yapan Hasan Denizkurdu, ‘‘Anayasa Mahkemesi'nin kararı sadece düşünce özgürlüğüyle ilgili suçları kapsamaktadır. Bunun dışındaki suçları kapsamaz’’ dedi. Denizkurdu, basın yoluyla işlenen suçları kapsayan düzenlemenin ana bir kanun olmadığını, Anayasa Mahkemesi'nin iptaliyle yasanın özelliğinin tamamen ortadan kalktığını ileri sürdü, ‘‘Eğer Meclis yeni bir düzenleme yapacaksa herkesi kapsama alan bir af çıkarmalıdır. Bu kanunun amacı da sadece basın yoluyla işlenen suçlara dönüktür, dolayısıyla herkesi kapsıyor demek bence hata olur’’ dedi.

100 BİN KİŞİYİ KAPSIYOR

FP'nin açtığı davanın dilekçesini kaleme alan FP'li Mustafa Kamalak ise bu kararın, 60 bini halen tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde bulunan yaklaşık 100 bin kişiyi kapsayacağını savundu. Kamalak, hükümetin bu konuda yapacağı düzenlemenin iptal kararı paralelinde olması gerektiğini belirtti. Hükümetin getireceği tasarıda yürürlük tarihinin yasada olduğu gibi 23 Nisan 1999 değil, yasanın yürürlüğe girdiği 3 Eylül 1999 olması gerektiğini de belirten Kamalak, ‘‘Çünkü, hukuk devleti, Anayasa'ya aykırılığı, bu durumun ortaya çıktığı tarihten itibaren bertaraf etmelidir. Bunun ortaya çıkışı da yasanın yürürlüğe girdiği tarihtir’’ dedi.

BÜTÜN SUÇLARIN AFFI

Çankaya Üniversitesi öğretim görevlisi Anayasa Mahkemesi eski üyesi Yılmaz Aliefendioğlu da Hürriyet'e, Anayasa Mahkemesi'nin, sadece gazeteciler için getirilen tecil uygulamasını Anayasa'nın ‘Adalet ve eşitlik’ ilkelerine aykırı görerek, iptal ettiğini ve genelleştirdiğini savundu. Aliefendioğlu, ‘‘Meclis verilen bir yıllık süre içinde aksi yönde düzenleme yapmazsa, bütün suçlar için bu kanun geçerli olur. Bu da yasa kapsasmına giren tüm suçluların affedilmesi anlamına gelir’’ dedi.

Bakan'a göre, hem öyle hem böyle

ADALET Bakanı Hikmet Sami Türk, gerekçeli kararı görmeden ayrıntılı birşey söylemenin mümkün olmadığını anımsatırken, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararının bazı suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesi bakımından bir kolaylık getirebileceğini söyledi. Yüksek Mahkeme kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlayacağını vurgulayan Türk, şu değerlendirmeyi yaptı:

‘‘Gerekçe açıklandıktan sonra yürürlüğe girdiğinde gereği yerine getirilir. Bu karar, konuşma yoluyla işlenen bazı suçlara ilişkin dava ve cezaların da ertelenmesi bakımından bir kolaylık getirebilir. Buna karşılık aynı karar, Af Kanunu'nda kapsam dışı bırakılan suçların da 1974'te olduğu gibi Anayasa Mahkemesi'nce yapılacak iptallerle af kapsamına girmesi, dolayısıyla af kapsamının yasama organının iradesi dışında genişletilmesi sonucunu doğuracağını iddia edenler tarafından affa karşı bir kanıt olarak da kullanılabilecektir.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!