ABD'nin ipek leydisi

Dünyanın sayılı kadın liderleri arasına bir yenisi daha katıldı. ABD'nin Dışişleri Bakanı Madeleine Korbel Albright, dünyada çelik ve ipek leydi olarak tanınıyor. Amerika'nın ilk kadın dışişleri bakanı, yaman bir politikacı olduğunu kanıtladı.

Madeleine Albright'ın 1937 yılında Çekoslovakya'da başlayan yaşam serüveni ilginç ve inanılması güç olaylarla dolu. Madeleine Korbel Albright, varlıklı bir ailenin kızıydı. 1939 yılında Alman ordusu Prag'a girdikten birkaç gün sonra aile İngiltere'ye kaçmayı başardı. Albright'ın ilk çocukluk anıları arasında savaş yıllarının Londra'sı önemli bir yer tutar. Savaş sona erince aile tekrar Çekoslovakya'ya döndü. Ama orada uzun süre kalamayacaklardı. Sovyet işgali altındaki Çekoslovakya'dan bu kez de Amerika'ya gitmek üzere yola çıktılar. Baba Josef, başarılı bir diplomattı. Kısa bir süre Birleşmiş Milletler örgütünde çalıştı. Daha sonra da Denver Üniversitesi'ne öğretim üyesi oldu.

GAZETECİLİK OKUDU

Ailenin büyük kızı Madeleine, gazeteci olmak istiyordu. Wellesley kolejinde gazetecilik öğrenimi gördü. Denver Post gazetesinde staj yaparken zengin bir medya patronunun oğlu olan Joseph Medill Patterson Albright ile tanıştı. Gençler birbirlerine aşık oldular ve Madeleine diplomasını alır almaz da evlendiler.

Bir süre sonra Joseph Albright, aile gazetelerinden Chicago Tribune'da çalışmaya başladı. Madeleine Albright da bir gazetede iş bulmak istiyordu. Fakat Albright'ların gelini rakip bir gazetede çalışamazdı. Kocasıyla aynı gazetede çalışması ise uygun olmayacaktı. Genç kadın, Britannica ansiklopedisinin yayın kadrosuna girdi.

RUSÇA BİLİYOR

Ertesi yıl ikizler Anne ve Alice dünyaya geldiler. İkiz bebekler erken doğmuşlardı ve iki ay süreyle küvözde kalmaları gerekiyordu. Genç anne çaresizdi, çok da sıkılıyordu. Karamsarlıktan kurtulmak için Rusça öğrenmeye karar verdi. Bir kursa katıldı. Kolejde boşuna öğrenim gördüğünü düşünmek genç kadını deli ediyordu. Sonunda öğrenimine devam etmeye karar verdi. Columbia Üniversitesi'ne girdi. Üçüncü kızı Katherine 1967'de doğdu ve genç kadın üç çocuğuna rağmen kendine ayıracak zaman bulabildi. Bir süre sonra aile Washington'a taşındı. Madeleine kızlarının okuluna bağış toplamak için kolları sıvamıştı. Bu işte çok başarılı olunca senatör Edward Muskie'nin seçim kampanyasında görev aldı.

Jimmy Carter'ın yönetimi sırasında Ulusal Güvenlik Konseyi'nde çalıştı. 1982 yılında, Joseph Albright, başka bir kadın uğruna karısını ve çocuklarını terk etti. Boşanma telaşı içinde politikadan uzak kalan Madeleine Albright, 1988 yılında Demokrat aday Michael Dukakis'in dış politika danışmanlığını yapmaya başladı. Bill Clinton ile tanışması, Madeleine Albright'ın politik yaşamında büyük bir aşamanın gerçekleşmesini sağladı. Bugün ABD'nin ilk kadın dışişleri bakanı olarak kurtlar sofrasında bir kuzu olmamak için büyük çaba harcıyor. Bu azimli kadın, dünya liderlerini dize getirmeyi başarıyor. Kadınlığını hiçbir zaman ikinci plana atmayan Albright, bazılarına göre ipek gibi bir kadın, ama bazılarına göre de o bir çelik leydi.

Madeleine Albright, Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Jean Paul'ü ziyaret ettiği zaman, siyah kıyafetiyle dikkat çekti.

Dünya liderleri Albright ile sohbet etmekten zevk alıyorlar. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin de onunla dostluk kurmaktan hoşlanan liderlerden biri.

Mutfak, ev kadınının çalışma yeridir, ama çalışan kadın, evinin mutfağında biraz da stres atmak ister. Albright için ise mutfak, dünya sorunlarının gündeme geldiği bir çalışma yeri.

Madeleine Albright için çalışmanın zamanı ve yeri yok. O uçak yolculuklarında bile zamanını çalışarak geçiriyor.

Dünya liderleriyle sohbet ederken kararlı bir tutum içinde olması en önemli özelliklerinden biri. Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac ile konuşurken de bunu değiştirmedi.