ABD icraat istiyor

Güncelleme Tarihi:

ABD icraat istiyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 1997 00:00

Haberin Devamı

Başbakan Mesut Yılmaz, Washington çıkarmasından ne elde etti? Hangi beklentilerine karşılık buldu? Hangi beklentileri karşılıksız kaldı? Bu sorulara yanıt arayarak, gezinin dökümünü şöyle yapabiliriz:

1) Liderliğini icraatla kanıtla

Yılmaz açısından gezinin temel önceliği, ABD Başkanı Bill Clinton'la şahsi düzeyde tanışmak ve Amerikan yönetiminin siyasi desteğini yanına almaktı. Bu amacına ulaştığı söylenebilir. Yılmaz, Beyaz Saray'da Türkiye'ye sıcak bakan ve yardımcı olmaya çalışan bir Başkan'la karşılaştı. Washington'un geçmişte var olan Yılmaz'a dönük çekincelerinin de kaybolduğu, vaatlerinin ciddiye alındığı anlaşılıyor. Ancak Washington, Yılmaz'ın liderliğini ‘‘artık somut icraat’’la kanıtlamasını bekliyor.

2) Clinton'a insan hakları sözü

Yılmaz, Başkan Clinton'a, hükümetinin ana önceliklerinden birinin insan hakları olduğunu bildirdi ve bu alanda ‘‘mesafe katetme’’ taahhüdünde bulundu. Yılmaz, hükümetin bu alandaki hedeflerine ilişkin yazılı bir belgeyi de Clinton'a sundu. Amerikan yönetimi, bu konuda da ‘‘laf değil, somut adımlar’’ bekliyor.

3) IMF ile antlaşma bahara

Yılmaz'ın kasım ayı başındaki planı, IMF ile üç yıllık bir istikrar programını esas alan bir stand-by anlaşmasını en geç aralık ortasında sonuçlandırıp, bunun ardından Beyaz Saray'a adımını atmaktı. Bu senaryo gerçekleşmedi. Çünkü, IMF ile görüş ayrılıkları sürüyor ve Yılmaz'a göre anlaşma muhtemelen mart ayına sarkacak. Bunun nedeni IMF'nin, hükümetin siyasi nedenlerle kabul edemeyeceği ölçülerde sıkı bir disiplin öngörüyor olması. Yılmaz ise teknik düzeyde getirilen bu ‘‘acı reçete’’yi, IMF'nin üst kademelerini ikna ederek yumuşatmaya çalışıyor.

4) ABD: Biz IMF'ye söyleriz

Yılmaz, bu noktada Amerikan yönetimini IMF'nin üzerine sevk etmeye çalıştı: ‘‘IMF ile konuşun, bu teknik bakışlarını yumuşatsınlar...’’ ABD Hazine Bakanı Robert Rubin, Yılmaz'a bu konuda destek vereceklerini söyledi.

5) Biz sizi AB'de de destekleriz

AB'ye tam üyelik için Yılmaz, Batı'nın Atlantik ötesindeki ana ağırlık merkezi ABD'nin desteğini yanına aldı. Amerikan yönetimi, önümüzdeki aylarda AB başkentlerine yoğun telkinlerde bulunarak, Türkiye'yi tatmin eden bir sonucun elde edilmesine çalışacak.

6) Siz de Kıbrıs'ta yardımcı olun

Amerikan yönetimi, Yılmaz'ın da kendilerine Kıbrıs ve Türk-Yunan sorunlarının çözümünde yardımcı olmasını istedi. Bu beklenti, Başkan Clinton tarafından aktarıldı. Ancak, harekete geçilebilmesi için Rum Yönetimi'nde şubat ayındaki seçimlerin beklenmesi görüşü ağırlık kazandı. Ayrıca, Madeleine Albright, AB ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki tam üyelik görüşmelerine Türk tarafının da katılması beklentisini gizlemedi. Clinton'un da Türk ve Yunan başbakanlarını Washington'da biraraya getirmek istediği, ancak Yunan Başbakanı Simitis'in yanaşmadığı ortaya çıktı. Yılmaz, ‘‘Simitis çevresinden çekindi’’ açıklamasını yaptı.

7) ‘Helikopter’de ilerleme yok

Saldırı helikopterlerine satış lisansı konusunda somut bir ilerleme sağlanmadı. Yılmaz, bu konudaki talebine Amerikan tarafından, ‘‘İnsan hakları alanında somut ilerleme sağlarsanız, Kongre karşısında bizim elimizi güçlendirirsiniz’’ yanıtını aldı.

8) Tekstildeki güçlükler aşılamadı

Yılmaz'ın en önemli beklentilerinden biri, ABD'nin Türkiye'nin tekstil ihracatına getirdiği sınırlamaların hafifletilmesi ve özellikle 5 kategoride kotaların yükseltilmesiydi. ABD tarafı bu konudaki güçlüklerin aşılamadığını açıkladı.

9) Enerjide stratejik hesaplar

Bakü-Ceyhan Boru Hattı'yla ilgili nihai anlaşmanın 1998 Ekim ayına kadar sonuçlandırılmasını isteyen ABD, Türkmen doğal gazının boru hattıyla İran üzerinden geçirilmesine ilişkin projeye karşı olduğunu da ısrarla kaydediyor. Yılmaz da, Rusya ile Türki cumhuriyetler arasında Hazar havzasındaki petrol ve doğal gaz kaynaklarının paylaşım anlaşmazlığının aşılabilmesi için Washington'un Rusya'ya baskı yapmasını istedi.

10) Ruhban okulu için yanıt yok

ABD Yönetimi'nin Heybeliada'daki Ruhban okulunun yeniden öğrenime açılması yolundaki bilinen talebi, Yılmaz'a, Başkan Yardımcısı Al Gore tarafından açıldı. Yılmaz, Gore'a kendisini bağlayan bir yanıt vermedi.

11) İran'da hâlâ Humeyni var

Başbakan Yılmaz, İran'da Hatemi ile başlayan yeni döneme ABD'nin ihtiyatla baktığını tespit etti. Dışişleri Bakanı Albright, ‘‘İran'daki yeni dönem cesaret verici olabilir’’ derken, Gore konuya daha katı yaklaştı: ‘‘Hatemi seçimi kazandı, ancak İran'da hala Humeyni'nin sözü geçiyor.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!