ABD, dünyanın gözüne batırıyor

Güncelleme Tarihi:

ABD, dünyanın gözüne batırıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2004 00:00

ABD seçimlerinin hemen ardından yazdığım bir dizi yazıda, tüm dünyanın hiddetini üzerine çekmesine rağmen, ABD’ye hákim olan muhafazakár havanın seçimlere getirdiği rüzgár ile Bush’un ikinci dönemde daha da sert politikalar izleyeceğini iddia ettim.ABD’nin bu dönemde Irak’ta hem Sünni (El Kaide dahil), hem de Şii terör unsurlarına karşı çok sert yaptırımlar uygulayacağını, Irak’ta seçimleri kendi adamlarının kazanması için elinden gelen her şeyi yapacağını yazdım.Bush’un ikinci dönemine İran’ın damga vuracağını öngördüm.* * *Ben bunları yazarken Cengiz Çandar, bu öngörülere sert bir edayla karşı çıktı.‘Felluce Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Türk basınında elle tutulur, aklı başında tek bir yoruma rastlayamadığımı itiraf etmeliyim. Bir bölüm, bunu bilinen ve anlaşılır gerekçelerle ‘Haçlı Seferi’ diye ilan ederken, ‘bir diğeri’, Irak’taki gelişmeyi George W.Bush’un yeniden seçilmesine bağlıyor ve önümüzdeki dört yıl içinde Amerikan politikasının ne derece ‘saldırgan’ olacağına dair kendilerini doğruladığını zannettiği hükümler çıkarıyor. (D.B.Tercüman, 11.11.2004).* * *Cengiz Çandar bu yazısında çok kızgındı. Felluce yerle bir edilirken ısrarla ve nedense yeni bir açılım olmadığını anlatmaya çalışıyordu.Ancak, aradan geçen birkaç gün, onun duygusal yaklaşımına açık ve seçik bir sürü reddiye sununca o da duruşunu değiştirmek zorunda kaldı. ‘...Bush yönetiminin -tabii görece olarak- en ‘güvercin’ unsuru olarak dikkati çeken ve ‘neo-con’lar’ ile dış politikanın hemen her dönemecinde ters düşmüş olan Colin Powell’ın istifası, geniş bir çevrede, Bush’un ikinci dönemindeki Amerikan dış politikasının ‘daha da saldırgan’ olacağına ilişkin yorumlara yol açtı.Bunun böyle olup olmayacağına, Powell’ın gidip Rice’ın gelmesine bakarak hüküm vermek için henüz erken. Ancak, birinci Bush dönemini karakterize eden ‘Washington iç savaşı’nda Powell’ın temsil ettiği çizginin kaybettiği ise kesin.’ (D.B.Tercüman, 18.11.2004).* * *Bu yazıda Çandar; göreve gelen yeni isimlerin illa ki yeni-muhafazakár olmadığını (Örn. yeni Dışişleri Bakanı C.Rice), bunun için de sertleşme konusunda acele karar verilmemesi gerektiğini vurguluyor.Yeni-muhafazakárların içinde ise Yahudi unsurların (hatta Likud’un önemini vurguluyor) ağır bastığını söylüyor. Ancak, bu yaklaşımı da ampirik gözlem ile desteklenmiyor.Eğer, yeni-muhafazakárlık sandığı gibi Yahudilerin ağır bastığı bir siyasi hareket olsa idi, İsrail’e tüm varlığıyla destek veren Yahudilerden seçimlerde büyük destek görmeleri gerekirdi.Halbuki, Edison-Mitosky adlı araştırma şirketinin verilerine göre; Bush’un yeni-muhafazakár politikaları 2 Kasım seçimlerinde Protestanlardan yüzde 59, Katoliklerden yüzde 52 oy alırken, seçmen kitlesinin yüzde 3’ünü oluşturan Yahudilerden ancak yüzde 25 oy almış. Yahudiler yüzde 74 oranında Kerry’ye oy vermişler.* * *Arada geçen sürede gözlemlerle doğrulanan benim öngörüm değişmiyor.Bu dönemde ABD daha da saldırgan olacak. Topun ağzında ise İran var!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!