9 Kasım 1998, Pazartesi

Güncelleme Tarihi:

9 Kasım 1998, Pazartesi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 1998 00:00

Hepsi yetenekli çocuklar Güzel Sanatlar Fakülteleri'nde yetenekli gençler yetişiyor. Her genç, kendi alanında sanatçı olmaya aday. Fakat onlar, ‘‘Sanatçı olmak çok zor. Onun için belli aşamaları geçmek gerekiyor’’ diyor. Mimar Sinan Üniversitesi (MSÜ), 115 yıllık geçmişi ile ülkemizde Güzel Sanatlar ve Mimarlık alanında akademik düzeyde eğitim-öğretim veren, sanat alanında ilklere imza atan tek kurum. Buraya giden gençlerin birçoğu kendilerini daha rahat ifade edebildikleri ve yaratıcılıklarını ortaya çıkardığı için Güzel Sanatlar Fakültesi'ni tercih ediyorlar. Mimar Sinan Üniversitesi'nde Resim, Heykel, Geleneksel Türk El Sanatları, Seramik, Grafik, Tekstil, Temel Eğitim, Sinema Sahne Dekorları ve Kostümü ile Fotoğraf Bölümü olmak üzere toplam 9 bölüm yer alıyor.MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Gül Özturanlı, fakültenin Türkiye'de tek olma özelliğini taşıdığını belirterek, ‘‘İyi bir okul olmanın yanı sıra çok iyi bir kadro ile de çalışıyoruz. Türk sanatını belirleyen isimler bizim fakültemizde yetişti’’ diyor.MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'ne her yıl 3 bin 500 kişi müracaat ediyor. Fakülte ise, bunlardan sadece 200'ünü kabul ediyor. Gençler, ilk etapta 'desen' sınavına giriyor. Bu sınavda başarılı olanlar 'çizim' sınavına alınıyor. Çizim sınavında başarılı olanlar ise, kendi seçtikleri alanın 'yetenek' sınavına giriyorlar. Fakat Doç. Dr. Gül Özturanlı, ÖYS'de olduğu gibi en yüksek puanı alan öğrencinin fakülteye yerleştirilmesini istiyor.YÖK'e ağır ithamKocaeli Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Atıf Ural, en çok oyu aldığı halde, Cumhurbaşkanı'na adını önermeyen YÖK üyelerine ağır ithamlarda bulundu. Prof. Ural, ‘‘En çağdaş, en Atatürkçü atılımlarda bulundum. Ama devletin kuruşunu yedirmedim. Burada müthiş rant var. Yerel mafyalarla işbirliği yapmadığım için seçilmedim’’ dedi. Mersin Üniversitesi'nde öğretim üyelerinin en çok oyunu aldığı halde rektör seçilmeyen Prof. Dr. Onur Bilge Kula, Cumhurbaşkanı Demirel'e bir mektup yazarak, YÖK'ten yakındı. Prof. Kula, şöyle dedi: ‘‘YÖK Genel Kurulu'nun tarafsızlık, nesnellik ilkelerine uyması gerekir. Bu ilkeye uyulduğunu düşünmüyorum. Demokratik irade gözetilmemiştir.’’Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü seçiminde öğretim üyelerinin büyük bölümünün oyunu aldığı halde YÖK Genel Kurulu'nun Cumhurbaşkanı'na bildirdiği üç kişilik aday listesine giremeyen Prof. Dr. Atıf Ural, YÖK'ün ikinci kez çelmesini yedi.800 öğrenciye bir muavinMilli Eğitim Bakanlığı'nın yeni yönetmeliğine göre 800 öğreniye bir müdür yardımcısı düşecek. İstanbul'da bu nedenle 2 bini aşkın müdür yardımcısı tekrar öğretmenliğe dönecek. Bu uygulamada bakanlığın gerekçesi, bilgisayarlı sisteme geçilmesi. Ancak, bu kadar fazla öğrenciye bir müdür yardımcısının düşmesi birçok okul müdürünü endişelendiriyor. Müdürler, ‘‘Önceden 250 öğrenciye bir müdür yardımcısı düşüyordu. Bunda bile zorlanıyorduk. Bu kadar öğrencinin disiplinin nasıl sağlarız. Tek müdür yardımcısı mevzuatı mı uygulasın, öğrencilerle mi, yoksa öğretmenlerin sorunlarıyla mı ilgilensin?’’ diyorlar.Ata'ya ‘minik’ sevgiMinik yürekler Ata'yı andı, hep bir ağızdan 10'uncu Yıl Marşı'nı söyledi. 10-16 Kasım Atatürk Haftası'na hazırlık yapan Bahçeşehir Anaokulu, Atatürk köşesini minik öğrenci ve velilerinin katılımıyla açtı. Törende konuşan okul müdürü Demirhan Döl, okula en kısa sürede Atatürk büstü de yapılacağını müjdeledi. Tören sonunda minikler dans gösterileri ile çeşitli oyunlar sergilediler.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!