9. Global Liderlik Forumu
Güncelleme Tarihi:
ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Deborah Jones, "Orta Doğu'da sorunun çözülebilmesi için tarafların kabul ettiği meşru sınırlar, meşru yönetimler, adalet, ki bu son derece geniş bir kavram, politize edilmemiş hukukun üstünlüğü ve iyi yönetim içinde istihdamın sağlanması gerekir" dedi.
Jones, Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu tarafından düzenlenen 9. Global Liderlik Forumunda yaptığı konuşmaya, İsrail'in kurulmasından önce görev yapan Kudüs Valisi Ronald Storros'un, "Orta Doğu öyle bir üniversitedir ki, hiçbir diplomat oradan mezun olamaz" sözleriyle başladı.
Deborah Jones, başarılı bir diplomat olmanın yolunun bir çeşit iyimserliğe sahip olmaktan geçtiğini ifade ederek, "Sorunun temeline bakınca Osmanlı Devletinin yıkılmasından sonra anlaşmalarla bölgede kurulan yapay devletler olduğu söyleniyor. Oysa son 1500 yıllık prizmadan baktığınızda ABD, Avrupa, bunların hepsi yapay ülkelerdir" dedi.
19. yüzyıla kadar İtalya ve Almanya'nın coğrafi sınırlarının çizilmediğini anlatan Jones, "20. yüzyıla yeni birtakım ülkelerle girildi. Bugün ise Avrupa ekonomik bir blok olarak varlığını sürdürüyor. Bu, Amerika'nın kendilerine sağladığı güvenlik şemsiyesi altında gerçekleşti" diye konuştu.
Jones, Batılıların, Orta Doğu'daki krize ilişkin, "Aynı süreçlerden geçerek bu noktaya geldik. Neden bizim hatalarımızdan ders almıyorlar" dediğini belirterek, "Yönetişim organik bir şeydir. Kendi deneyimlerimize inanırız. Demokrasi de böyle bir şeydir. İnsanların kendi dünyalarını ihtilalsiz kurma hakları var" ifadesini kullandı.
Barış denince akla çatışmanın ya da anlaşmazlıkların yokluğunun geldiğini belirten Jones, şunları kaydetti:
"Orta Doğu'da 22 farklı ülke var ve bunların çoğu bölgedeki çatışmalara dahil değil. Ürdün, Mısır, Kuveyt gibi ülkeler daha açık ilişkiler kuruyor. Bazılarınınsa daha ketum ilişkileri var. Bahreyn, Ürdün, Fas, Umman, Katar, Kuveyt gibi ülkelerde devrim, ihtilal ya da sarsıntı bile olmadı. Bölge ülkelerinin birçoğunda iktidar babadan oğula geçiyor. Bu, bölgede bir çeşit istikrardır ve ABD'nin desteklemesi nedeniyle sürekli eleştirildiği bir istikrar.
Orta Doğu'da sorunun çözülebilmesi için tarafların kabul ettiği meşru sınırlar, meşru yönetimler, adalet, ki bu son derece geniş bir kavram, politize edilmemiş hukukun üstünlüğü ve iyi yönetim içinde istihdamın sağlanması gerekir."