70’lik 4 Türk, izci kraliçeyle 50 yıllık randevuya gidiyor

Güncelleme Tarihi:

70’lik 4 Türk, izci kraliçeyle 50 yıllık randevuya gidiyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2007 00:00

1957’de izciliğin 50’nci yılı için Birmingham’da düzenlenen uluslararası kampa katılan Vefa Lisesi’nden Yusuf Öztiryaki (sanayici), Galatasaray Lisesi’nden Ali Korur (turizmci) ve Erkut Onart (hariciyeci) ile Ankara Atatürk Lisesi’nden Mustafa Altan (emekli asker), 50 yıl sonra aynı kampa katılıp, Kraliçe Elizabeth’le ikinci kez buluşacaklar.

SANAYİCİ Yusuf Öztiryaki, turizmci Ali Korur, emekli hariciyeci Erkut Onart ve emekli asker Mustafa Altan 70 yaşına merdiven dayamışken, tıpkı lise çağlarındaki gibi yeniden izci ve oymak başı oldular. 1957’de izciliğin 50’inci yılı kutlamaları için Birmingham’da düzenlenen uluslar arası kampa katılan 24 Türk izci arasında yer alan Vefa Lisesi’nden Yusuf Öztiryaki, Galatasaray Lisesi’nden Ali Korur ve Erkut Onart ile Ankara Atatürk Lisesi’nden Mustafa Altan 50 yıl sonra aynı kampa katılacaklar ve Türkiye’yi bir kez daha temsil edecekler. 68 ve 70 yaşlarındaki ’genç izciler’, 1957’deki kampı ziyaret eden İngiltere Kraliçesi 2’inci Elizabeth’in "50 yılsonra hayatta olursak yine buluşacağız" sözünü hayata geçirecekler ve hem Kraliçeyle buluşacaklar hem de izciliğin 100’üncü kuruluş yıl dönümü için düzenlenen ’Dünya Jamboreesine’ (izcilerin uluslar arası büyük toplantısına) renk katacaklar.

İZCİLİK BİZE YOL GÖSTERDİ: Yaklaşık 1.000 kişilik istihdamı ile dünyanın en güçlü endüstriyel mutfak üreticileri arasına girmeyi başaran Öztiryakiler Mutfak Donanım Sanayi A.Ş.’nin patronu Yusuf Öztiryaki ve arkadaşları izcilik sayesinde hayatta ve seçtikleri mesleklerde başarılı olduklarını söylüyorlar. Yusuf Öztiryaki, "İzcilik ilk kez İngiltere’de Lord Baden Powell tarafından kuruldu. Birinci dünya savaşında İngiliz sahillerini bu teşkilat korudu. Bütün İngiliz ailelerinde izciler var. Eskiden Türkiye’de de çok önemliydi. Şimdi yeniden değeri anlaşıldı. İzcilik bedeni ve ruh sağlığı yerinde iyiliksever bireyler yetiştiren çok yararlı bir kurumdur" dedi.

24 TÜRK GENCİYDİK: 1957’deki 27 bin kişilik Birmingham Jamboree’sine Türkiye’den 24 izci olarak katıldıklarını anlatan Yusuf Öztiryaki, "Büyük bir uluslararası kamp yapıldı ve büyük bir çadır kent, stadyum kuruldu, çarşılar, satış merkezleri eğlence mekanları yapıldı. Kraliçe de kampımızı ziyaret etti. O sene katılan izcilere 50 yıl sonra ’eğer hala sağ iseniz, 100’üncü yıla kraliçenin davetlisi olarak yine geleceksiniz’ denildi. Hem kraliçe hem de bizler inatla yaşadık ve şimdi buluşmayı umuyoruz. 126 genç Türk izcisi de bizimle birlikte geliyor. Şimdi onlarla Essex’te büyük Jamboree’ye gidiyoruz." dedi.

SINAVLA GİTTİK: Emekli asker Mustafa Altan, liseyi bitirdikten sonra 1955’te Türkiye İzciler Birliği’ni kurduklarını belirterek şöyle konuştu: "1957’de 24 izci arasında yer alabilmek için imtihana girdik ve kazandık. 12 günlük kamp ücreti 10 paund, tren bileti Manş geçişi dahil 380 liraydı. Bulgar ve Yugoslavya vizelerini de kendimiz aldık. Ayrıca 100 lira karşılığı da döviz alma hakkı verdiler. Onu da cep harçlığı yaptık. Ankara’dan 4 kişiydik. İstanbul’daki arkadaşlarla Çapa’da 3 gün seminer gördük. Bir akşam üzeri de Sirkeci’den trene bindik. Trende gazete kağıtları üzerinde yatarak, ayakta ya da sıkışık oturarak Londra’ya gittik. Otobüsle kısa bir Londra turu yaptık, sonra da bir kilisenin alt katında konakladık. Ertesi gün öğle vakti trene bindik, Birmingham yakınındaki milli parka indik. Emsallerimiz İngiliz izcilerle kaldık. Her sabah bayrağımızı çektik, her işimizi kendimiz yaptık. Ülkemizi çok iyi tanıttık."

İzcilik nasıl doğdu

İZCİLİĞİN kurucusu Lord Baden Powell bir 1857’de Londra’da doğdu. Babası Oxford Üniversitesi profesörüydü. Büyükbabası da buharla işleyen lokomotifin mucidi Stephenson’dı. Baden Powell küçük yaşta babasını kaybetti. 1869’da askeri okula başladı ve 1876’da subay çıktı. Okul yıllarında boş zamanlarını ormanda geçiren ve avlanmayı, av etlerini pişirip yemeyi seven Powell, izciliğin esaslarını bilmeden uyguladı. 1907’de de ilk izcilik teşkilatını kurdu. Türkiye’de ise 1923’te Baden Powell’ın "Erkek Çocukları İçin İzcilik" kitabı Türkçe’ye çevrildi. 1926’da Milli Eğitim Bakanlığı’nca bir tamimle okullarda izci oymaklarının kurulması öngörüldü. 1927’de Cumhuriyet Bayramı’nda Ankara’da Türkiye izcilerinin toplanması ve törene iştiraki sağlandı. 12 Mayıs 1928 yılında 1246 sayılı "Türkiye’de Gençlik Teşkilatının Türk Vatandaşlarına Hasrı" kanunu kabul edildi. Bu kanunla izcilik Türkiye’de devletin kontrol ve denetimi altına alındı. 1949’da "Erkek İzciler Yönetmeliği" yürürlüğe girdi. Yavrukurt ve Kız izciler Yönetmelikleri hazırlanarak uygulamaya alındı. 1955’te de Ankara’da İzciler Birliği kuruldu. 2007 İzciliğin Kuruluşunun 100’üncü Yılı ve dünya izcilik ailesi 2007’yi, coşkulu bir şekilde kutluyor. Dünya Jamboree’si başta olmak üzere birçok kamp, etkinlik, toplantı ve şölen, düzenleniyor. İzciliğin anavatanı İngiltere bu kutlamalara özel önem veriyor. 21’inci Dünya İzci Şöleni de önceki gün Prens William tarafından Chemsford’da açıldı.

Kıbrıs için Rumlarla kapıştık, Yunanlıları güreşte yendik

ERKUT Onart, 1957’de Kıbrıs konusunun yine gündemde olduğunu belirterek, kampta Kıbrıs’tan hem Rum hem de Türk izcilerin olduğunu söylüyor. Bir ara Rumların, Kıbrıslı Türkleri sıkıştırması üzerine Türkiyeli Türkler olarak devreye girdiklerini anlatan Onart, bu olaydan sonra ortalığın rahatladığını belirtiyor. Ali Korur da o dönemde olimpiyatlarda Türk güreşçilerin rüzgar gibi estiğini ve bu nedenle kampta Türk gençlerine güreşte meydan okumalar olduğunu hatırlıyor. Korur, "Bazı Avrupa ülkelerinden bizimle güreşmek isteyenleri yendik. Sonra Yunanlılar meydan okudu. Onları da yendik"

Çanakkale görmüş İngilizler Türk askerlerine hayrandı

MUSTAFA Altan 1957’deki büyük izci buluşmasında edindikleri İngiliz arkadaşlarının babalarıyla da tanıştıklarını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: "Bizi ’babalarının tanımak istediğini’ söylediler. Gittiğimizde bize Çanakkale’de Türk askerine karşı savaştıklarını ve Türk askerlerini çok takdir ettiklerini anlattılar. Bir gün de korkunç bir fırtına ve yağmur olmuştu ve İngilizler bizi evlerinde ağırladılar."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!