50 yıllık sandalcı

Cumali Kulaber, ilk yolcularını 1949 yılında, kürek çekerek Karaköy'den Eminönü'ne geçirmiş. Bugün yine aynı hatta, motorlu tekne ile yolcu taşıyor, 15 Mayıs 1999'da 50'inci yılını dolduracak mesleğinde... İki yaka arasında kaç kez gelip gittiğini hatırlamıyor. İlk 20 yılında kürek çeken, sonraki 30 yıl da motorlu sandalıyla yolcu taşıyan Cumali Kulaber, gördüklerinin, yaşadıklarının İstanbul'un 50 yıllık tarihi olduğunu söylüyor...

1933 doğumlu Cumali Kulaber, Rize'den gelmiş İstanbul'a. Ekmek parasını denizde aramış. 16 yaşında, hatırladığı kadarıyla 350 lira denkleştirip bir sandal sahibi olmuş. Karaköy'den, Eminönü'ne ve tekrar Karaköy'e tam 20 sene kürek çekmiş. O zamanlar Eminönü'ne; sebze veya balık haline, anbarlara tüccarları taşımış. Dönüşte de Karaköy'deki Perşembe Pazarı'na...

Cumali Kulaber, ‘‘O zamanlar altın çağımızdı. Haller buradaydı, ambarlar burada, toptancılar burada. İyi para kazandık. Dört çocuk yetiştirdim. 115 sandal çalışırdık. Otomobil yoktu, otobüs de az. Köprü yine vardı ama yorulmadan karşıya geçmek isteyenler veya iki iş arasında nefeslenmek isteyenler sandala binerlerdi.’’

Yollarda hızlı ulaşım araçlarının artmasıyla Karaköy-Eminönü arasındaki sandalcılık da neredeyse tarihe karışmış. İki yaka arasında şimdi 6-7 motor gidip geliyor. Ücret, adam başı 100 bin lira, ama 200 bin lira veren bir kişiyi başka yolcu beklemeden karşıya geçiriyorlar. Yolcularının çoğu nostalji yaşamak isteyenler...

Cumali Kulaber, 50 yılını doldurup, mesleği bırakmayı düşünüyor. Yarım asırdır görev yaptığı Eminönü-Karaköy hattına veda için de, mesleğe başladığı günü, 15 Mayıs'ı bekliyor... Kentin kalbinde görev yaptığı için birçok olaya da tanık olduğunu belirten Cumali Kulaler, ‘‘Ben de anlatacak çok şey var' diyor, ama bu sırada ikinci yolcusu da geldiği için, Eminönü'ne hareket etmek üzere emektar motorunun marş ipini çekiyor...