50 fotoğrafçının 50 İstanbul fotoğrafı dünyayı dolaşacak

Güncelleme Tarihi: Mart 15, 2003 00:01

Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2003 00:00

Farklı coğrafyalardan gelip İstanbul'da yaşamayı tercih eden 50 fotoğraf sanatçısının çektiği 50 İstanbul fotoğrafı, bir sergi ve kitapla dünya turuna çıkıyor. Salı günü ABD'nin başkenti Washington'da İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın katılacağı bir törenle açılacak olan sergi, Japonya'dan Britanya'ya birçok ülkeyi dolaştıktan sonra kapanışını İstanbul'da yapacak. İstanbul Belediyesi'nin sponsorluğunda gerçekleştirilen serginin İstanbul'a gelmesi altı yedi ayı bulabilir, ancak sergiyle eşzamanlı yayımlanacak kitap önümüzdeki günlerde piyasaya çıkıyor. Bu sergide biraraya gelen 50 fotoğraf sanatçısı, turistik fotoğraflardan çok kendi zihninde ve yüreğindeki İstanbul'u anlattı. Dolayısıyla biraz da kendini... Her biri, yaşadığı ve yıllardır biriktirdiği İstanbul'un birer parçasını çerçevelemiş oldu. Ancak sergiyi hazırlayanlar, ‘‘sergiyi gezdikten veya kitabı karıştırdıktan sonra, bu şehir İstanbul mu diye soracaksınız belki’’ diyorlar. Tabii diyecekler, bu şehir, içinde yaşayanları bile hálá şaşırtmaya devam etmiyor mu?İstanbul'da yaşayan 50 fotoğraf sanatçısının ‘‘kendi İstanbul'unu’’ anlattığı ‘‘Bu Şehir, İstanbul...’’ adlı sergi, ilk olarak 18 Mart 2003 tarihinde Washington'daki Decatur House sergi salonunda açılacak. Sergiye sponsorluk yapan İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna da sergi açılışına katılacak. Sergiye, Ara Güler'den Sıtkı Kösemen'e, Sabit Kalfagil'den Paul Mc Millen'a, İsa Çelik'ten Ersin Alok'a, Gündüz Kayra'dan Gültekin Çizgen'e, fotoğraf dili, yorumu ve tarzı birbirinden çok farklı fotoğrafçılar, birer ‘‘kare’’yle katıldı. Her biri fotoğrafçılığın farklı dallarında olan ve reklam, basın, doğa, moda, sokak konularında ürünler veren 50 fotoğrafçı, farklı coğrafyalardan gelip İstanbul'da yaşamayı seçen insanlar. Ancak ortak özellikleri, dünyaya ve hayata İstanbul'dan bakıyor olmaları. Dolayısıyla İstanbul'un sahip olduğu etnik ve kültürel zenginliğe fotoğrafçıların farklı ‘‘açı’’sı da eklenince, ortaya gerçek bir İstanbul seyirliği çıkıyor.TURİSTİK DEĞİL MASALSIKüratörlüğünü Yücel Tunca'nın yaptığı serginin danışmanları, Ali Akay ve Orhan Cem Çetin. Sergiyle eşzamanlı olarak çıkacak İngilizce-Türkçe kitapta ise Profesör Doğan Kuban, sosyolog Ali Akay ve yazar Şebnem İşigüzel'in yazıları bulunuyor. Sergi hazırlayıcıları, İstanbul'un bu sergiyle kültürel zenginliği ve tarihinin yanı sıra gündelik yaşantısını da paylaştığını söylüyor. Sergi, evliyaların anlattığı görkemli ve gizemli İstanbul hikáyelerine, yepyeni ve çok gerçek olan bugünü de ekliyor. Bu bakımdan turistik ve yalancı görüntüler beklentisine mesafeli duruyor. Ama bütün bunlar İstanbul'un hala ‘‘masalsı’’ olduğu gerçeğini değiştirmiyor tabii. Yani sergide uçan halı görüntüsü yok ama yüzüne ışıklar düşen bir küçük ‘‘melek’’ fotoğrafı var.Bugünün fotoğrafçılarının, ‘‘çağımızın günlük tarihçileri’’ olduğunu söylüyor sergi küratörü Yücel Tunca. Ona göre, günümüz fotoğraf sanatçılarının, tek başına bir atın üzerinde veya kervanlarda aylarca süren gezilerinin her dakikasını kaleme alan geçmişin seyyahlarından bir farkı yok. ‘‘Fotoğraflar bizim günlüklerimiz, izlenimlerimiz’’ diyor. ‘Bu Şehir, İstanbul’ sergisinin ilk anlamı bu, onun için. Şöyle devam ediyor: ‘‘Bu bir sanatsal biraraya geliş. 50 fotoğraf sanatçısı, ki aralarında bu tanımlamalardan hoşlanmayanlar var, İstanbul'u anlatırken, salt bir güzellemenin peşinde olmadığımızı, fotoğraf sanatının özgün dilinin olanakları geniş gramerini kullanarak gösterdiler.’’İSTANBUL BÖYLEYDİ50 sanatçının nasıl biraraya geldiğini de şöyle anlatıyor Tunca: ‘‘Yüzlerce fotoğrafçı arasından bir bölümüne yapılabilecek çağrının iç dengelerini doğru kurgulamak gerekiyordu. Bu nedenle dinleri, kültürleri, etnik kökenleri ve pasaportları aldıkları ülkeler açısından farklılıklar olsun diyerek başladık çalışmaya. Çünkü İstanbul da böyleydi! Kuşaklar arasında, cinsiyetler arasında denge kurmaya çalıştık. Yaşları, görgüleri, bilgileri, çizgileri farklı olsun istedik, çünkü İstanbul da böyle bir bileşimdi.’’SERGİYE KATILAN FOTOĞRAFÇILARAhmet Elhan, Ali Bornovalı, Ali İhsan Gökçen, Ara Güler, Arif Aşçı, Emine Ceylan, Sıtkı Kösemen, İsa Çelik, İzzet Keribar, Manuel Çıtak, Mehtap Yücel, Murat Germen, Ömer Orhun, Tanju Akleman, Yücel Tunca, Ahmet Kuzik, Ahmet Öner Gezgin, Ali Öz, Aramis Kalay, Arif Aşçı, Cemil Ağacıkoğlu, Cengiz Karlıova, Dora Günel, Emre İkizler, Engin Gerçek, Ersin Alok, Fatih Pınar, Fethi İzan, Gökben Sıkrak, Gültekin Çizgen, Gündüz Kayra, İbrahim Zaman, İlteris Tezer, İlyas Göçmen, Kadir Can, Kemal Cengizkan, Kerem Uzel, Kutup Dalgakıran, Mehmet Büber, Mehmet Kısmet, Merih Akoğul, Nevit Dilmağhan, Nevzat Çakır, Özer Kamburoğlu, Paul Mc Millen, Sabit Kalfagil, Şebnem Eras, Selim Güneş, Tanju Aydoğmuş, Wilco van Harpen�

Haberle ilgili daha fazlası:

50 fotoğrafçının 50 İstanbul fotoğrafı dünyayı dolaşacak

BAKMADAN GEÇME!