3 yıllık ihmalin bedeli 21 can

Güncelleme Tarihi:

3 yıllık ihmalin bedeli 21 can
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2008 00:00

İstanbul Ümraniye’de 3 yıl önce bir havayi fişek deposu patladı. 6 kişi öldü. Büyükşehir Belediye Meclisi, kaçak olarak faaliyet gösteren patlayıcı madde depolarının kapatılmasına karar verdi.

Başkanlık katına giden önerge unutuldu. İhmalin bedeli çok ağır oldu. Zeytinburnu’nda kaçak havayi fişek ve maytap deposu patladı, 20 kişi öldü. Vali Güler olay yerinde ’traji komik’ bir açıklama yaptı: "Maytap atölyesinin ruhsatı yok. Maalesef böyle kaçaklar oluyor." İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş’ın yorumu da başka söze gerek bırakmadı: "Vatandaş ihbar etmezse nereden bilelim."                                       

ADLİ TIP ÖNÜNDE GÖZYAŞI SEL OLDU

Zeytinburnu'nda dün 5 katlı bir iş merkezinde meydana gelen patlamada ölen ve çeşitli hastanelerin morglarında bulunan 20 kişinin cenazesi, Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu'na getirildi.

Davutpaşa'daki patlama sonrası yakınları hakkında bilgi almak isteyen ya da olayda öldüğü anlaşılanların aileleri, Adli Tıp Kurumuna geldi. Yetkililer, patlama sonucu hayatını kaybeden 20 kişinin cenazelerinin Adlı Tıp Kurumuna getirildiğini bildirdi. Cenazelerle ilgili otopsi ve kimlik tespit işlemlerine halen devam ediliyor.

Yetkililer, işlemleri tamamlananlardan bazılarının ailelerine teslim edildiğini belirttiler. Yetkililer, kimlik tespiti yapılan ve aileleri tarafından teslim alınan cenazelerden bir kısmının İstanbul'da, bir bölümünün de il dışında toprağa verileceğini kaydettiler.

Bu arada, patlamanın olduğu binadaki çorap atölyesinde çalışan Heybetullah Güleç'in cenazesini almak için Adli Tıp Kurumu'na gelen babası ve dayısı fenalık geçirdi. Yaklaşık 3 yıldır, atölyede çalışan Güleç'in, işi öğrendikten sonra başka bir yerde çalışmayı düşündüğü, kısa süre önce bu iş yerinden ayrılmak istediği, ancak babasının isteği üzerine çalışmaya devam ettiği öğrenildi. Zaman zaman kendilerine hakim olamayan ve yakınlarını kaybetmenin acısı ile gözyaşlarına tutamayan vatandaşlaın bekleyişi sürüyor.

Öte yandan, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, olayda ölen ve isimleri tespit edilen 20 kişiden 11'inin “Hasan Akhun, Azerbaycan uyruklu Davruz Mamadov, Ömer Vural, Halit Altan, Kazım Nişli, Hüseyin Taylanoğlu, Lezgi Şimşek, Zübeyr Bal, Yaşar Kara, Kadir Cesur, Orhan Sadal” olduğunu bildirdi.

ZEYTİNBURNU
Maltepe Mahallesi Gümüşsuyu Çiftehavuzlar Caddesi’ndeki Türksan Han’ın en üst katında bulunan maytap ve havai fişek atölyesinde dün sabah yaşanan olaylar Türkiye’de her an nelerin yaşanabileceğini ortaya koydu. İhmal nedeniyle 21 kişinin hayatını kaybettiği olayda yetkililerin ilginç açıklamaları olayı skandal boyutuna taşıdı.

Seyredenlerin 14’ü öldü            

Dün saat 09.30’da önce bir patlama meydana geldi; ardından yangın çıktı. Sanayi bölgesinde çalışanlar, yangını izlemek üzere iş hanı karşısındaki Prestij Sanayi Sitesi’nin otoparkına, bazıları da sokağa koştu. Kısa süre sonra, binanın alt katında bulunan atölyelerdeki yıkama ve boyama kazanları, korkunç bir gürültüyle patladı. Patlamanın etkisiyle, 19 yıllık binanın 3 ve 4. katları ile dış cephesi hemen hemen bütünüyle, yanda bulunan iki iş hanı da kısmen çöktü.

Gerçekleşen patlamanın korkunç basıncıyla büyük hızla çevreye fırlayan beton ve demir parçaları, dev şarapnel parçaları gibi 100 metre çapındaki alanda yangını izleyenlerin üzerine yağdı.
        
Bu parçaların isabet ettiği, yangını yolda izleyen 6 kişi ile otoparktan izleyen 8 kişi hayatını kaybetti. Ölümler bu kadarla kalmadı. Çöken binalarda altı kişi enkaz altında kalarak öldü.

Bakımsız bina ve atölyeler tuzak gibi

Patlamadan sonra yapılan incelemeler bölgedeki binalarda bulunan kazan dairelerinde gerekli bakımların yapılmadığını gösterdi. Bazı bölge sakinleri, sık aralıklarla yapılması gereken kazan bakımlarının atölye sahipleri tarafından masraftan kaçınmak amacıyla yılda bire indirildiğini söyledi. Bu arada kaçınılan kazan bakımlarının maliyetinin 150 YTL olduğu öğrenildi.

İlginç ruhsatsız atölye savunması

Patlamadan sonra İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş incelemelerde bulundu.Topbaş’ın "İmalathane kaçak. Vatandaş ihbarda etmezse nereden bilelim" sözleri yadırgandı. Vali Güler ise "Burası kaçak bir yer ve maalesef zaman zaman böyle kaçaklar olabiliyor" dedi.

 
http://dosyalar.hurriyet.com.tr/haber_resim/facia1_banner.jpg

 

 

http://dosyalar.hurriyet.com.tr/haber_resim/gorgu.jpg

Bölgede gaz dolum tesisi var      

Davutpaşa, Türkiye’de örnekleri çok olan küçük işletmelerin toplu olduğu bir bölge. Çalışanlarının büyük kısmı sigortasız olan bu küçük işletmeler her türlü tehlikeye açık çalışıyor. Örneğin, Davutpaşa’nın göbeğinde Habaş’a ait bir gaz dolum tesisi var. Dünkü patlama şayet bu tesise sıçramış olsaydı, bugün Davutpaşa yerle bir olmuş hale gelecekti.

İsimleri belirlenen 18 kurban

Haberin Devamı

1962 Giresun doğumlu Zübeyir Bal,
1971 Maçka doğumlu Yaşar Kara,
1964 İstanbul doğumlu Ömer Vural,
1963 Van doğumlu Halit Alkan,
1959 Giresun doğumlu Kazım Nişli,
1987 Mardin doğumlu Hasan Akhan,
1960 Nahçivan doğumlu Navroz Mamadov,
1968 Ağrı doğumlu Lezgi Şimşek,
1970 Bayrampaşa doğumlu Kadir Cesur,
1982 Kars doğumlu Orhan Saday,
1970 Çorum doğumlu Hüseyin Taylanoğlu,
1977 Trabzon doğumlu Gülhan Çubuk,
1973 Giresun doğumlu Aslı Doğan,
1988 Tokat doğumlu Ömer Poyraz,
1990 Bitlis doğumlu Heybetullah Güleç,
1984 Nahçivan doğumlu Hacıyar Şehriyar Memedov,
1968 Tokat doğumlu Metin Erdoğan,
1971 Ordu doğumlu Semra Bakka

100 metreden patlamanın rüzgárını hissettik        

Hürriyet


GÖRGÜ tanıkları, korkunç patlamayı şöyle anlattılar:

Ali Türk Okuloğlu (Çorapçı): "Küçük bir patlamadan sonra pencereden olayı seyretmeye başladım. Bir iki dakika sonra çok büyük bir patlama meydana geldi. Yüz metre mesafeden basıncı, rüzgárı hissettim. Makinaların tezgahlarından bobinler fırladı. 8-10 kişiyi hastaneye yetiştirdik."

Osman Aydın (Plastik Kalıpçısı): "İlk patlama sonrası camdan bakıyordum. Kazan devrildi, bir şey düşürdüler diye düşündüm. Bir iki dakika sonra büyük patlama oldu. Beni itti. Penceler kırıldı. Camlar kafama düştü. Toz duman çıktı. Patlamayı izleyenler çevreye savruldu."

Reşit Sicimoğlu (İşçi): "İlk patlama olunca dışarı çıktık, yandaki binanın üstünde insanlar vardı. Aşağı inin demeye kalmadı ikinci patlama oldu. Gözümüzün önünde insanlar parçalandı."

Yasağı deldi acı sonu hazırladı

Patlamanın meydana geldiği atölyenin sahibi Selçuk Başlar, atölyesine önce havai fişek atölyesi için ruhsat almak istedi. Ancak bu isteğini kabul ettiremedi. Bunun üzerine aynı işyeri için plastik atölyesi olarak çalıştırabilmek için 25 Ocak 2008’de yeniden ruhsat başvurusu yaptı. Anc ak bu arada atölyesini çalıştırmayı ihmal etmedi. Başar, taşınması ve depolanması emniyet tarafından izne ve kontrole bağlı olan patlayıcı maddeleri izinsiz olarak İstanbul’un göbeğine getirip depoladı.

Bu da bir çeşit terör

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Zeytinburnu’ndaki patlamanda ihmali olanlar hakkında inceleme yapıldığını bildirdi. Erdoğan, Vali Muammer Güler başta olmak üzere ilgililerle görüşerek, olayın bütün boyutlarıyla soruşturulması talimatını verdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da bu patlamayı ’ihmal terörü’ olarak niteledi. Baykal, "Buna da bir terör saldırısı gözüyle bakabiliriz. Çünkü göz göre göre yıllardır izlenen yanlış imar, kentleşme politikası, sanayinin yerleşmesi, her türlü denetimden uzak olması, yani ciddi bir kentleşme politikasının olmaması, İstanbul gibi bir metropolde en tehlikeli bir sanayiyle hayatın iç içe geçmesine neden oldu" dedi.

İSTİFA ÇAĞRISI

CHP Genel Sekreter Yardımcısı CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ise olay yerinde yaptığı inceleme sonrasında, "Bu bir toplu cinayettir. İki sorumlusu vardır, iş yeri sahibi ve belediye. Hem büyükşehir hem de ilçe belediye başkanı istifa etmeli. Belediyelerin görevi savcılığa suç duyurusu yapmak değil. Denetlemek, gerekirse kapatmaktır. 16-17 yıldır İstanbul’u bu zihniyet yönetiyor. Hiç mi akıllarına gelmedi? Büyük ihmal vardır. Yapanın yanına kár kalmasın diyerek TBMM’de soruşturma ve araştırma önergesi vereceğiz."

İhbar olmazsa biz ne bilelim

BÜYÜKÇEKMECE Belediye Başkanı Hasan Akgün, 9 Haziran 2005’te Ümraniye Demirciler Sanayi Sitesi’ndeki bir havai fişek deposunda meydana gelen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği patlamanın ardından, 13 Haziran 2005’te Büyükşehir Belediye Meclisi’ne önerge sunmuştu. Hasan Akgün önergesinde, İstanbul’da kaçak olarak faaliyette bulunan yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı madde depolarının tespit edilip kapatılmasını istemişti. Akgün’ün önergesi, Meclis üyelerinin oy birliği ile gereği yapılması için Başkanlık Makamı’na havale edilmişti. Önergenin akıbeti bilinmezken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, dün yaptığı açıklamada, "Bu işyerinin ruhsatı yok. Vatandaşlarımız havai fişek, maytap gibi imalathane ve depo olarak kullanılan ne kadar yer varsa itfaiyemize ihbar etsinler. İhbar olmazsa biz bilemeyiz." Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı ise patlamayla ilgili soruşturma başlattı. Cumhuriyet Savcısı Ali Haydaroğlu olay yerinde incelemelerde bulundu. Patlamanın olduğu işhanında ikisi ruhsatsız yedi dükkan bulunuyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!