29 Ekim’de kurulan tek cumhuriyet var

Güncelleme Tarihi:

29 Ekim’de kurulan tek cumhuriyet var
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2007 00:00

TBMM Başkanı Köksal Toptan, Hürriyet Parlamento Büro Şefi Nuray Babacan’a Meclis’in yeni yapısını, kadın milletvekillerinin artışını, Çankaya ile ilişkileri ve beklentilerini değerlendirdi. Toptan, ’ikinci cumhuriyet’ tanımlamalarına da, tek cumhuriyetin, 29 Ekim 1923’te kurulan olduğunu söyleyerek tepki gösterdi.

Haberin Devamı

TBMM Başkanı Köksal Toptan, göreve seçildikten sonra ilk röportajını Hürriyet’e verdi. 22 Temmuz seçimleri sonrası yaşanan süreçle ilgili ’ikinci cumhuriyet’ nitelemelerine tepki gösteren Toptan, "Bir tek cumhuriyet var, o da 29 Ekim 1923’te kuruldu. 1923’ten beri yapılmaya çalışılanlar, bu cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırma çabasıdır. Hepsi bu kadar, başka bir şey söylemem" dedi.

KADIN BAŞKAN DA OLUR

Toptan’ın, resmi ziyaret için geldiği KKTC’de kaldığı otelde, Hürriyet Parlamento Büro Şefi Nuray Babacan’la söyleşisi özetle şöyle:

Nuray Babacan: Kadın milletvekillerinin sayısı arttı, bu Meclis yönetimine de yansıdı.

Köksal Toptan: Kadınlarla çalışmanın erkekleri daha verimli, daha üretken ve daha özenli kıldığı kesinlikle doğru. Genel Kurul ve Divan’da erkek arkadaşlarımızın tavırlarındaki farkı görüyorum. Kadın siyasetçiler önemli misyon yüklendiler. Bu dönemde başarılı olurlarsa Türk siyasetinin geleceğinde önlerini kimse kesemez. Türkiye için kadın Meclis Başkanı hayal değildir.

DÖPİYESTEN YANA

N.B:
Kadın milletvekillerinden bazıları kamu çalışanları gibi pantolon ceket giymek istiyorlar.

K.T: Demokratik parlamentolar bu işi geleneklerle çözmüşler. Bana göre de bizim parlamentomuzda bir gelenek oluşmuş (döpiyes geleneği), ama yeri gelir tartışılır, konuşulur. Partiler arasında mutabakat sağlanırsa iç tüzük değiştirilebilir. Ama parlamentonun geleneklerine çok önem veririm. Bu tür köklü alışkanlıkların çok kolay terkedilmemesi gerektiğine inanıyorum.

YEMİN FRENDİR

N.B:
Meclis’in yeni yapısı çok parçalı. Sizin için heyecanlı mı, yoksa zor bir Meclis mi?

/images/100/0x0/55ea290ff018fbb8f86eec3a


K.T: Gerçekten heyecan duyuyorum. Türkiye’nin yüzde 85’i bu Meclis’te temsil ediliyor. Eskiden de oran bu kadar yüksekti, ama çeşitlilik yoktu. Meclis kürsüsü çeşitli fikirlerin rahatlıkla sergilenebileceği yerdir. Çiçek bahçesini andıran böyle bir parlamento zorlukları da beraberinde getirir. Dinlemeyi ve katlanmayı bilmeliyiz. Evet, herkes aklına geleni söyleyebilir, ama hiç kimse freni unutmamalı. Bu da milletvekili seçildiğinde tarih ve millet önünde ettiği yemindir.

N.B: Köşk’e iki kez çıktınız. Ancak ikisinde de Başkanlık Divanı üyelerini götürmediniz.

K.T: Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den randevu istedim. Yoğunluğu ve tüm arkadaşları ağırlayacak yer imkánı olmamasından dolayı sadece başkanvekilleriyle görüşebileceğini söyledi. Biz her iki Cumhurbaşkanı’ndan da Divan’ın tamamı için randevu talep ettik. Sayın Gül ile ilk görüşmeye gittiğimde de konuşacaklarımız vardı. Uzun bir görüşme oldu. Ancak, Meclis’e geldiğinde tüm Başkanlık Divanı üyeleriyle görüştü.

SACAYAĞI İŞLİYOR

N.B:
Yeni dönemde Çankaya Köşkü, Meclis ve Hükümet arasında sacayağı kuruldu mu sizce?

K.T: Benim açımdan sacayağı kuruldu ve işliyor. Her vesileyle çeşitli konular konuşulur ve değerlendirilir. Üçlü mekanizma çok önemlidir.

N.B: Köksal Toptan’ın farkını nasıl hissedeceğiz?

K.T: Farklı olayım diye farklı şeyler yapma peşinde olmam. Parlamenter sistemin işlemesi, milletvekillerimizin huzur içinde görevlerini yapması için elimden geleni yapacağım. Bazı projelerimiz ve yenilikler olacak. Onları milletvekillerine mektupla duyuracağım. Çalışma koşulları, kulisler, lokantalar yeniden düzenlenecek. Milletvekillerine birer bilgisayar vereceğiz. Miting alanı görüntülerini el birliğiyle önleyeceğiz.

Haberin Devamı

TBMM Başkanlığı’ndan çok torunum için tebrik aldım

N.B: İlk seçildiğiniz gün heyecanınız nasıldı, aynı saatlerde torun sahibi oldunuz?

K.T: Saat 14.30 gibi eşim telefon etti. Bebeği dört gün sonra bekliyorduk, seçildiğim gün geldi. Bülent Arınç’a, ’Kürsüde torunumun olduğunu söylesem yanlış olur mu’ dedim. ’Ne demek çok güzel olur’ dedi. Herkesle paylaştım. Tüm Türkiye’den, Meclis Başkanlığı tebriğinden çok, torunumu kutlamak için aradılar. Siyasette duygusal ve insani yönler eksik. Siyasetin 1980’den sonra espri kabiliyeti yitirildi. Sert tartışmalar vardı, ama nükte de vardı. Şimdi siyaset çok mekanikleşti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!