2. hukuk muhtırası

Güncelleme Tarihi:

2. hukuk muhtırası
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 1998 00:00

Haberin Devamı

Hükümete, Anayasa Mahkemesi'nden sonra Danıştay'dan da hukuk muhtırası geldi. Danıştay'ın 130. kuruluş yıldönümünde konuşan yeni Başkan Erol Çırakman, Başbakan Yılmaz, Yardımcısı Ecevit ve bakanların önünde, yapılan atamaları ‘‘siyasi’’ diye niteledi ve bunun kısır döngü yarattığını söyledi.

Devlet zirvesine, Anayasa Mahkemesi'nden sonra dün de Danıştay'ın 130. kuruluş yıldönümü töreninde ‘hukuk muhtırası’ geldi. Danıştay Başkanı Erol Çırakman, idarenin işine gelmeyen yargı kararını uygulamamasının, bağımsız yargının varlığına ‘Ağır bir tehdit anlamı taşıdığını’ ve ‘Toplumda yargıya olan güvenin yitirilmesine neden olacağını’ söyledi.

Çırakman, ‘‘Yargı kuruluşlarına ve kararlarına sahip çıkmak yerine, devletin bu temel erkini, dolayısıyla devleti zaafa düşürecek ve Anayasal ilkelere ters düşecek davranışlara girişilmesini anlamak ve yerinde görmek mümkün değildir’’ dedi. Törene katılan Başbakan Mesut Yılmaz ise bu eleştiriler karşısında sessiz kaldı.

Danıştay'ın yeni başkanı Çırakman, Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Devlet Bakanları Hikmet Sami Türk ve Hüsamettin Özkan'ın önünde, hükümetlerin, ‘siyasal amaçlı’ atamalarını ‘kısır döngü’ olarak niteledi ve kimsenin bu konudaki idari yargı kararlarını uygulamama ‘hak ve yetkisi’ bulunmadığını belirtti. Yüksek memurların atanmasında ve özelleştirme işlemlerine ilişkin idari yargı kararların uygulanmasında ‘yetkililerin isteksiz davrandıklarını’ da vurguladı.

Çırakman, her iktidar değiştiğinde üst düzey devlet memurlarının görevlerinden alınarak, yerlerine iktidardaki partiden ve daha uyumlu çalışacaklarına inanılan kişiler atandığını, diğerlerinin müşavirlik, uzmanlık gibi pasif görevlere getirildiğini belirterek, şöyle dedi:

‘‘Bu değişiklikler yapılırken, daha önceki iktidar döneminde yapılmış siyasal amaçlı atamalar neden gösterilmektedir. İleri sürülen bu gerekçe haklı ve gerçeği ifade etmekle birlikte; daha sonraki değişikliklerin de gerekçesi olacağı için ortaya bir kısır döngü çıkmaktadır. Kamu yönetimi yara almakta ve hizmetler olumsuz etkilenmektedir.’’

Çırakman, Adalet Bakanı ve müsteşarın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun üyesi olmasının yargı bağımsızlığını zedelediğini de belirterek, ANAP'ın savunduğu kurul üyelerinin TBMM'de seçilmesini öngören tasarıyı eleştirdi.

Çırakman, kanun tasarılarının Danıştay'dan geçirilmesi uygulamasının terk edilmesinin büyük bir noksanlık olduğunu savunurken, hükümetin, Memurin Muhakemat Kanunu tasarısının Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürdü.

Çırakman, imtiyaz sözleşmelerinin incelenmesini Danıştay'ın geciktirdiğinin öne sürüldüğünü, ancak bunun doğru olmadığını da savundu.

ÖZGEN, ABD ELÇİSİNİ ELEŞTİRDİ

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Eralp Özgen de konuşmasında, ABD Büyükelçisi Mark Parris'in, Danıştay'ın yabancı yatırımcılara engel oluşturduğu sözlerine sert tepki gösterdi. Özgen Türkiye'nin sömürge olmadığını belirterek, şöyle dedi:

‘‘ABD'li bazı siyasilerin, yargı organlarına karşı eleştiri sınırlarını aşan beyanlarını üzüntü ile izledik. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı mahkumiyetine karşı sert beyanatlar veren ABD Dış İlişkiler yetkilileri yanında, yine aynı ülkenin Ankara Büyükelçisi Adana'daki bir toplantıda imtiyaz sözleşmeleri ile ilgili konuda Türkiye'de yatırım yapmak isteyen şirketlerin önündeki temel engelin Danıştay olduğunu söylemiştir. Bu kişilerin Türkiye'nin kendi ülkelerinin bir sömürgesi olmadığını hatırlamaları ve yargı organlarına talimat vermeye kalkışmak gibi nezaketsiz davranışa girmemeleri gerekir. ABD yetkilileri unutmasınlar ki; Manda zihniyetini reddeden Sivas Kongresi ruhu, ‘Ya istiklal, ya ölüm' diyen Mustafa Kemal'in ilkeleri bu ülkede hala egemendir ve egemen olmaya devam edecektir.’’

Barolar Birliği: İçişleri Bakanı'nın tavrı yanlış

Danıştay'ın 130'uncu kuruluş yıldönümü töreninde konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Eralp Özgen, Aydın Ağır Ceza Mahkemesi'nde işkence sonucu ölüme sebep vermekten yargılanan polislerin mahkum oldukları duruşmada, sivil polislerin gazetecilere ve duruşma savcısına saldırmalarını ‘tahrik sonucu’ olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nu da eleştirdi. Bu olayın, ‘Yargıya yönelik bir tecavüz olduğu’ savunan Özgen, ‘‘Böyle bir olayı tahrik bahanesi ile hoşgörmeye hiç kimsenin ama özellikle İçişleri Bakanı'nın hakkı yoktur’’ dedi. Özgen, ANAP Milletvekili Halil Cin'in isteğiyle görevden alınan İçel Emniyet Müdürü Tuncay Yılmaz'a da destek verdi ve ‘‘Bu olaylar önlenmeyecek olursa ülkemiz hukuk devleti olmaktan çıkar, polis devletine dönüşür. Bu olayın takipçisi olacağız’’ dedi. Özgen, isim vermeden RP'li Kayseri eski Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe'ye özel olarak koğuş tahsis edilip, lüks şekilde tefriş edilmesini de eleştirdi.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!