16 yıllık kat davası

Güncelleme Tarihi:

16 yıllık kat davası
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 1999 00:00

Haberin Devamı

Depremin ardından, sıradan yolsuzluk değil, yaşamımıza malolabilecek hata oldukları anlaşılan bina hikayelerinden biri de, 16 yıldır Taksim'in göbeğinde yaşanıyor. Apartmana yapılan çekme katla mücadele eden 77 yaşında bir kadının başından geçenler, imar sistemimizin nasıl işlemediğini belgeliyor.

Bir bodrum, bir giriş ve altı normal katla 1931'de sekiz kat inşa edilen Hayırlı Apartmanı'nın en üst katı, projesinde çamaşırhane olarak planlanır. Ancak daha sonra yapılan tadilatla çamaşırhane bir daireye dönüştürülür. Celal Bayar'ın torunu Atilla Bayar tarafından uzunca bir süre kullanıldıktan sonra, çamaşırhaneden bozma çekme kat Yüksel İnci Devecigil'e satılır. Devecigil, dairede izinsiz tadilat yapıp içini genişletmeye kalkınca 16 yıllık ihtilaf başlamış olur.

Tadilatın başlamasıyla birlikte, binanın statik yapısında bozulmalar, buna bağlı olarak muhtelif katlarda duvarda çatlaklar oluşur. Apartman sakinlerinin hepsi bir araya gelerek, Devecigil'i mahkemeye verir. Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava için hazırlanan bilirkişi raporu da binada tadilat nedeniyle çatlaklar oluştuğunu ve tadilatın tehlikeli olduğunu belgeler.

Çekme katın hemen altında oturan ve yapılan tadilattan en fazla etkilenen 7. kattaki dairenin sahibi Nilüfer Güçhan, konuyu Anıtlar Kurulu'na da bildirir. Kurul, 10.9.1983'te ‘‘Konuyla ilgili kovuşturma açılmasına ve statik açıdan tehlike doğurduğu anlaşılan kaçak ilavenin derhal kaldırılması gerektiğine’’ karar verir. Ayrıca çekme katın duvarları, alt katın duvarlarına değil de doğrudan döşeme üzerine oturtulduğundan, raporda kaçak katın tadilattan önceki haliyle bile binanın statik yapısına zarar verebileceği vurgulanır.

Bütün bunların olduğu sıralarda, kaçak kat belediyece iki kez mühürlenir. Eski haline getirilmesi kaydıyla 3 Ağustos 1983'te yeniden açılır, ancak hiçbir şey değişmez. Mührün açılmasıyla birlikte, Devecigil aralık ayında tadil edilmiş çekme katına taşınır ve bir daha da çıkmaz. Yıkım kararı uygulanmadan, hangi gerekçeyle mührün söküldüğü dikkate alınmadan, çekme katın tadilatı konusuda hiçbir işlem yapılmaz. Ancak Güçhan, diğer apartman sakinleriyle birlikte çekme kata karşı yürüttüğü mücadeleyi 1983'ten sonra da devam ettirir.

17.4.1987'te, Güçhan'ın dilekçelerine boğulan Anıtlar Kurulu bir karar daha alır. Kurul çekme katın yıkılmasını bir kez daha ister, ayrıca bu duruma göz yuman sorumlular hakkında da işlem yapılmasını talep eder.

Yapayalnız savaşçı

Binayı sadece mühürleyen ve sonra da takipçisi olmayan Beyoğlu Belediye Encümeni, Anıtlar Kurulu'nun bu kararı üzerinden üç yıl geçtikten sonra, yıkım kararı alır. 24 Temmuz 1990'da 11 kişilik Encümen Heyeti, Hayırlı Apartmanı'ndaki çatı katının ve değişikliklerinin kaldırılmasına, 1956 tarihli rölöve projesine uygun hale getirilmesine ve kat sahibi Devecigil'e altı milyon lira para cezası verilmesine oybirliği ile karar verir. Ancak bu kararlar da kağıtta kalır. Nilüfer Güçhan, bütün ilgili yerlere dilekçeler yazmaya devam eder.

Aynı apartmanda ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın annesi Güzide Yılmaz da oturmaktadır. Mesut Yılmaz'ın Kültür Bakanlığı yaptığı dönemde, Bakanlığa kadar dilekçeler yazan Güçhan işin peşini bırakmaz. Ve 1994 yılında Beyoğlu Belediyesi'ne kaçak katı bir kez daha mühürletir. Bu arada Güçhan, dilekçelerini işleme koymayan sorumlular hakkında da davalar açmaktadır. Evininin içindeki çatlaklar gittikçe çoğalırken, Güçhan ispat olsun diye tamirat yaptırmayı da reddeder.

Güçhan'ın 1995 yılında apartmanın diğer sakinleriyle arası açılır. Mesut Yılmaz'ın annesi Güzide Yılmaz, apartmanda rahatsızlık yarattığı gerekçesiyle Nilüfer Güçhan'ı mahkemeye verir. Apartmanda istenmeyen kişi ilan edilen Güçhan, yine de bu işten vazgeçmez. Ancak en son depremde daire içinde daha da arttığını söylediği çatlaklar, kullanamadığı odalar ve elindeki yıkım kararlarından başka, 16 senede bir arpa boyu kadar yol katedememiştir.

Karşı taraf ne diyor

Şu anda çekme katın sahibi olan Neşe Erçetin ise şöyle konuşuyor: ‘‘Nilüfer Hanım'ın benim katımla ilgili açtığı 17 tane dava var. Kendisi ciddi ruhsal sorunlar yaşıyor. Bu mesele, artık onun yaşam amacı haline gelmiş. Bizim lehimize verilen onca mahkeme kararı var. Kat tamamen yasalara uygundur.

Neşe Erçetin'in ifadesini, mahkeme kararları doğruluyor. Geçmişte, çekme katın binaya zarar verdiğini tespit etmiş onca rapora ve mahkemenin istemiyle hazırlanan ve önceki raporları doğrulayan bilirkişi raporuna rağmen, Beyoğlu 4. Sulh Hukuk Mahkemesi davayı esastan reddetti. Yargıtay aşaması halen devam eden olayda, Yargıtay, 4. Sulh Hukuk'un kararını ilk aşamada bozarak, 3.6.1999'da hazırladığı gerekçesinde de, sorunun yıkımla değil, dava konusu yerin bakımının ve sağlamlığının korunmasıyla çözümleneceğini belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!