Ayşegül DOMANİÇ YELÇE
Savaş ÖZBEY
Mehmet Üstündağ
Gerçek mi, değil mi?
Sevgili Serdar, ülkenin sorunları ve çözümleri öncelikler açısından bazen karışıyor. imi sorunlar beklenmedik bir zamanda gündeme oturuyor. Yani, üzerinde yaşadığımız topraklarda sorunlar biteceğe benzemiyor. Zaten bitmesin de. Bitmesi demek olduğunuz yerde tıkandık, soluksuz kaldık demektir. Ya da dünyadaki gelişme ve değişimlere uymayacağız anlamına gelir... (SEZAİ BAYAR)
Oysa evren küçük bir köy haline geldiHaberleşme, ulaşım ve seyahat özgürlükleri dünyada olup bitenleri gözlerimizin önüne taşıyor artık.
Bizlerin de artık bazı sorunları kaşımaktan öte çözmek amacıyla bazı adımlar atmamız gerekiyor.
Güneydoğu sorununda olduğu gibi. Yani Kürt meselesi ile PKK terörünün neden içiçe yaşatılmaya çalışıldığını anlamamız, bu etnik grup ile terörün rabıtasının devam etmesi halinde bunun çözüm üretmeye tek engel olduğunu artık bilmemiz gerekiyor.
Kürt realitesinin kabulü başka, PKK’nın siyasi kanadının istedikleri başka.
Legal görünen ve Kürtleri savunduğu bilinen siyasi parti sözcülerinin söyledikleri başka, PKK elebaşısı Apo’nun verdiği mesajlar başka.
AB’nin istekleri başka, dağdaki eşkiyanın arzuları başka.
Kürtlerin yerleşik oldukları bölgede geçmişte yapılmış hataları bir kenara koyalım artık. O günün koşulları ve olanakları neyi gerektiriyorsa, o günün siyasileri ve askeriyesi elinden geleni yapmaya çalışmıştır.
Yanlışları vardır, doğruları vardır.
Ama 21 yıl öncesi bilerek ve istenerek alevlenen ve bugüne kadar doruğa tırmandırılmaya çalışılan bir de “terör” gerçeği var ki esas onun üstesinden nasıl gelinecek.
Yani silahları nasıl ve hangi şartlarda bırakacak?
Teröristin gerçek niyetinidünyada bilmeyen kalmadı.
Bu silahları hangi ülkelerin verdiği, bu lojistik desteğin nerelerden sağlandığı biliniyor.
Bölgedeki halkın desteği de devam ediyor.
Gerek Avrupa ülkeleri ve gerekse ABD yönetimi, dağdaki eşkiyanın, sınırdan geçen
teröristin kaşını ve gözünü dahi izleyebiliyor.
Ama çözüme gelince “bu sorunu demokrasiye zarar vermeden, demokrasinin kurallarını ihlal etmeden halledin” deniyor.
Bana göre bu mesele ne yöre halkına, ne de siyasilere bırakılacak kadar basit.
Ne yazık ki atılan adımlar, iyi niyetli çalışmalar silahların susmasını sağlayamayacak.
Hatta yöre halkının yıllık geliri 10 bin dolara çıksa dahi.
Meseleye sadece kalkınmışlık ve refah açısından bakılsaydı, İspanya’da ETA, Britanya adasının kuzeyinde IRA olmazdı.
Üstelik onların dış destek yolları tıkalı olmasına rağmen.
Yaman bir mesele bizimkisi.
Bölgedeki bütün yollar asfaltlansa da yaman mesele.
Mayınlar temizlense de…
Sevgiler,
Sezai