Teknoparkların gençlere inovasyon alanında faydaları

Güncelleme Tarihi:

Teknoparkların gençlere inovasyon alanında faydaları
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2024 09:50

Teknoparklarda birbiriyle kıyasıya mücadele eden ve yeniliklerle dolu bir atmosfer var. Bu atmosferin merkezi, Teknoparklar desem ne derdiniz? Evet sıkıcı iş merkezleri canlandı kafanızda biliyorum. Ancak Teknoparklar iş merkezi algısını yıkalı çok oldu ve üretken genç girişimcilerin, öğrencilerin yani inovasyona yön verenlerin öncüsü olarak karşımıza çıkıyor.

Haberin Devamı

BİRBİRİNİ BESLEYEN GÜÇLÜ BİR SARMAL YAPI
1995-1996 yıllarında Türkiye’de Teknoparkların kuruluş süreçleri başladı. Tam da bu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 3,5 milyon şirketin doğuşuna tanıklık ediliyordu. Şimdi ise devlet destekleri, iç pazarın dışa açılması ve girişimcilik kültürünün gelişmesiyle birlikte, Türkiye’nin Teknoparklarından çıkan birçok girişimci dünya pazarlarında rekabet avantajı elde ediyor. Türkiye’de şu anda 101 Teknoloji Geliştirme Bölgesi buluyor. Bunlardan 89’u faaliyetteyken 12’sinin ise altyapı çalışmaları devam ediyor. Bu ortamda yaşanan inovasyonu ve çekişmeyi hayal etmek bile heyecan verici, değil mi?

“Bir İş Fikrim Var Ne Yapmam Gerekiyor?”
Bize en çok gelen sorulardan biri bu.
Eğer teknoloji odaklı bir iş fikrine sahipsen, işte o zaman rotanı kesinlikle Teknoparklara çevirmelisin. Teknoparklar, sadece fikirleri hayata geçirmekle kalmıyor aynı zamanda ciddi bir altyapı ve güven ortamı sunuyor. Kısacası genç girişimcimiz geliyor, fikrini ve projesini sunuyor; ardından projeyi büyütmek ve bir ürüne dönüştürmek konusunda destek alıyor. İlerleyen süreçte, Teknopark kendi yatırım aracıyla katma değerli girişimlere sermaye desteği sağlıyor ve sadece bununla kalmayarak girişimin global bir arenada var olmasına yardımcı oluyor. Yani artık girişimcimiz, uzaklara gitme veya karmaşık süreçlerle boğuşma zorunluluğu hissetmiyor. Her şey, son derece pratik ve kusursuz bir mekanizma ile ilerliyor.

Haberin Devamı

GİRİŞİMCİLİĞİN YAŞI YOK
Teknoparklarda başarıya ulaşmış birçok girişimci öğrencimiz bulunuyor. Burada iş fikri olup bazı kıstaslardan geçmiş her girişimci desteklenir. Girişimcilere iş planları nasıl hazırlanır, ekip nasıl kurulur, bu ekipler içinde olan yetenekler nasıl analiz edilir, bu analizlerle ileriye dönük yıkıcı girişimciliğin ön plana çıkartacak detaylara nasıl hâkim olunur? gibi birçok konuyla ilgili eğitimler veriliyor. Bu eğitimler neticesinde hazırlamış oldukları iş planları ile ilgili TÜBİTAK programlarına müracaat ederek hibe desteği almaya hak kazanabiliyorlar. Genç girişimcilerimizin haklı olarak kafaları çok karışıyor. Bu noktada örneğin, YTU Inovation Hub bünyemizde uygulamalı girişimcilik eğitimleri veriyoruz. Torna tezgahlarından tutun da 3D printerların olduğu tam teşekküllü bu merkezimizde alanında uzman bir ekip bulunuyor. Bu merkez aynı zamanda girişimcilerimize robotik ve yazılım desteği de sunuyor.

Haberin Devamı

BAŞARISIZ OLMAKTAN KORKMAYANLARIN DÜNYASI’NA HOŞ GELDİNİZ!
İstatistiki verilerimize baktığımızda, girişimcilerin yüzde 99’u ilk yıllarında başarısız oluyor. İkinci ve üçüncü yıllarında ise bu oranın yüzde 50’ye kadar düştüğünü gözlemliyoruz. Bu skala sadece ulusal bazda değil uluslararası düzeyde böyle. Ancak, Teknoparklar bu oranı düşürülmesinde önemli katkılar sağlıyor. Yine bu veriler arasında 30 ila 40 yaş arasındaki girişimcilerimizin daha başarılı olduğunu görüyoruz. Buradaki deneyim süreci ve tecrübe uzadıkça bu kez risk alma potansiyeli düşüyor. Bu durum, belki riski azaltıyor ama aynı zamanda yıkıcı girişimcilik için bir kapı aralıyor. Kısacası her temkinli risk, içinde bir unicorn umudu taşıyor.

Haberin Devamı

Unicorn demişken, ülkemizin şu anda 7 unicorn şirketi var. Teknopark olarak bunlardan birine ev sahipliği yapıyoruz. Bu gelişimi tetikleyen önemli etmenlerden biri bahsettiğimiz yıkıcı inovasyon becerilerinin global ölçekte artması ve yeni trend teknolojilerin bu inovasyonu kolaylaştırması. Doğru yeteneklerle yola çıkan ve aynı zamanda elindeki yeteneklerini kaybetmeyen start-up’ların başarı hikayeleri yazarak geleceğin unicornları olmalarının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.

EN GÖZDE DİKEYİMİZ MOBİLİTE
Şimdi de gözde trendlere bakmadan önce yüksek teknoloji ürünlerine ülke ihracatındaki payına değinelim. Bu pay 2022 yılında yüzde 2,7 iken, 2023’ün Ocak-Ekim döneminde yüzde 3,0’a çıkarak yüzde 20,3’lük bir artış gösterdi. 2024’te yüksek teknoloji sektörlerinin toplam ihracattaki payının artırılması ve orta-yüksek teknoloji endüstrilerinin payının da artması hedefleniyor. Burada önümüze savunma sanayii, otomotiv, elektronik, mobilite ve yazılım gibi sektörlerdeki teknolojiler çıkıyor. Bunlardan mobilite ise en popüler alanlarımızdan birini temsil ediyor. 700’den fazla Türkiye’nin en büyük şirketlerinin yer aldığı Teknoparkımızda 50’den fazla mobilite alanında çalışan firmamız bulunuyor. Üniversite öğrencilerinin projelerinden katma değeri yüksek girişimlere kadar birçok faaliyetin yürütüldüğü YTU Inovation Hub’da mobilite çözümleri bakımından çok önemli projeler geliştiriliyor. Özellikle elektrikli ve otonom araç üretimi noktasında faaliyet gösteren 3 firmamız tam bir başarı hikayesi temsili. Örneğin Robeff firmamız, üniversitemizin öğrenci kulüplerinden çıkarak kendi otonom teslimat araçlarını geliştirdi ve ardından Yıldız Tekno GSYO’dan yatırım desteği aldı. Çekirdekten üretken bir yapıya dönüşün mükemmel bir örneği olarak bizlerle büyümeye devam ediyorlar. Yine EVRY firmamız ülkemizin ikinci yerli elektrikli otomobilini geliştirerek ön siparişlerini almaya başladı bile.

Haberin Devamı

OTONOM ARAÇLARA EN YOĞUN İLGİ TÜRKİYE’DE
Mobiliteden devam edelim. Mobil araçlar özelinde global düzeyde yapılan araştırmalara baktığımızda, bu pazarın 2030 yılına kadar değerinin 1 trilyon doları aşacağı tahmin ediliyor. Tabi bunda ulaşımın dünyanın en büyük ikinci tüketici pazarı olmasının da rolü fazla. Bunun gibi çözümler zaman kazanma noktasında tüketiciye çok büyük fayda sağlıyor. Yakın zamanda yapılan farklı bir araştırmaya göre küresel anlamda otonom araçlara en yoğun ilginin de Türkiye’de olduğunu görüyoruz. Otomotiv kullanıcılarının mobiliteye yönelmesinin en önemli unsurlarından biri de seyahat süresinin az olması. Verimliliğin maksimize edildiği mobil uygulama ve çözümlerin hayatın birçok noktasında dokunduğu günümüzde bu süreçten kaçmak imkânsız. Dolayısıyla Teknoparkımızda özellikle mobil çözümler ve sürdürülebilirlik özelinde girişimlerin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Her yıl çeşitli alanlarda çalışan 100’den fazla öğrenci ve girişimciye MVP destekleri sağlayan YTU Innovation Hub’da ayrıca her yıl 1000’den fazla parça üretiliyor ve 90’dan fazla öğrenciye staj imkânı sağlanıyor.

Haberin Devamı

ŞEHİR SAVUNMA KALKANI
Girişim ekosistemine dair projeksiyonları Londra örneği ile ele alalım. Londra’da şehir savunması gibi bir yapı var ve bütün markalar bir araya gelerek Londra markası altında toplanıyor. Biz de aynısını İstanbul’da bütün devlet ve vakıf üniversiteleri dahil olmak üzere başarabiliyoruz. Özellikle Teknoparkların varlığı bu yapının kurulmasında önemli bir rol oynadı. Örneğin, UBI Global’de YTÜ ve İTÜ olarak ilk 10’da yer alan tek Türk markasıyız. Bu sıralamada yer aldığımız YTU Startup House markamız ile Topluluk Yönetimi, Alan Yönetimi, Portföy Yönetimi ve Yetenek Yönetimi odaklarıyla profesyonel aynı zamanda global standartlara uygun eğitim ve mentorluk sağlıyoruz.

“Mücadele nerede?” derseniz ise buna cevabım, kesinlikle projesini ve fikrini savunmak için var gücüyle çalışan girişimcilerin emeklerinde derim. Yapılan hacklatonlarla, pitching etkinlikleriyle dünyanın önde gelen şirketlerine ve yatırımcılarına kendilerini anlatan genç girişimcilerimiz, ürünlerini geliştirmenin çok ötesine geçerek bir inovasyon değerinin halkasını oluşturuyor. En büyük şirketinden genç girişimcisine kadar devasa bir ekosistemde birbirini besleyen bir yapı düşünün… Kesinlikle muhteşem. Her katma değerli girişimin yatırımla desteklenebildiği ve hatta sonrasında global pazarla buluşabildiği bir ağdan bahsediyorum. Zorlu bir mücadele var ama bu mücadelede inovasyonun gücü her şeyin önünde.

İSA TURGUT İNCİ KİMDİR?
İsa Turgut İnci, mimar olarak başlayan kariyerine Yıldız Teknik Üniversitesi Yapı İşletmesi masterı ile ardından London School of Economics MBA Essentials programını yüksek derece ile bitirdi. Ardından Murcia Üniversitesi’nde (UCAM, İspanya) doktora programı ile devam etti. Sorbonne Üniversitesi’nde Dijital Strateji ve Liderlik eğitimini tamamladı. Saïd Business School, University of Oxford - Stratejik Projeler Yönetim Programı’na kabul edildi. Şu anda Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığı Yıldız Teknopark A.Ş.’de ulusal Ar-Ge ve Girişimcilik altyapısını güçlendirmek amacıyla katma değeri yüksek, yenilikçi birçok projeye liderlik etmektedir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!