Süleyman Demirel

Güncelleme Tarihi:

Süleyman Demirel
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 27, 2007 15:14

Süleyman Demirel'in siyaset hayatına başlangıcı

Haberin Devamı

SÜLEYMAN DEMİREL FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

SİYASET HAYATINA BAŞLANGIÇ

Süleyman Demirel siyaset hayatına 1962'de Adalet Partisi'nin Genel Idare Kurulu'na girerek atıldı. Bu dönemde de partiden uzak durmaya özen gösterdi. 24 Mart 1963 günü yönetimi eleştirerek Genel Idare Kurulu'ndan istifa etti. Ancak AP Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala'nın Haziran 1964'teki ölümünden sonra genel başkan seçildi. 28 Kasım 1964’teki bu başkanlık seçiminde yarıştığı Sadettin Bilgiç'in 522 oyuna karşılık 1072 oy aldı.

 

27 Mayıs harekatından yaklaşık bir buçuk yıl sonra kurulan ilk Ismet Inönü hükümeti CHP-AP karma hükümetiydi. Ardından CHP-YTP-CKMP koalisyonu geldi. 1965'teki üçüncü Ismet Inönü’nün bağımsızlarla oluşturduğu karma hükümetin düşürülmesinde rol oynadı. 16 Şubat 1965'te kurulan Suat Hayri Ürgüplü karma hükümetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Süleyman Demirel o dönem henüz milletvekili değildi ve bu göreve dışarıdan atanmıştı. Bu hükümet ülkeyi Ekim 1965 genel seçimlerine götürecek bir geçiş hükümetiydi.

 

Haberin Devamı

Ä°LK BAÅžBAKANLIK

 

Seçimlerde APÂoyların yarıdan fazlasını aldı ve Süleyman Demirel Isparta'dan milletvekili seçildi. Seçimden iÅŸbirliÄŸi yaptığı diÄŸer tüm saÄŸ partilerin zayıflayarak çıkmasına raÄŸmen Demirel’in AP’si güçlenerek çıkmıştı. 27 Ekim 1965'de hükümetinin güvenoyu almasıyla Türkiye'nin 13. baÅŸbakanı oldu. Ekim 1969 genel seçimlerinde de oy kaybına raÄŸmen ilk parti olmayı baÅŸaran AP iktidardaki yerini korudu. 3 Kasım 1969'da Süleyman Demirel baÅŸkanlığında kurulan 31. hükümet güvenoyu aldı ancak 1970 bütçesi onaylanmadı. Parti üyelerinin bir kısmı ile ters düşmüştü; hükümeti düşürüldü ve istifa etti. 6 Mart 1970'te 32. hükümeti kurdu. 12 Mart 1971'de Silahlı Kuvvetler’in TRT öğle haberlerinde verdiÄŸi muhtıranın "Anayasa ve hukuk devleti anlayışıyla baÄŸdaÅŸmadığı" gerekçesiyle baÅŸbakanlıktan istifa etti. Nihat Erim hükümeti Ismet Inönü’nün de izniyle 26 Mart 1971’de kuruldu.

 

Haberin Devamı

1973 SEÇİMLERİ VE ECEVİTLE BAŞLAYAN MÜCADELE  

                                                                                                                 

1973 seçimlerinin galibi Ismet Inönü’nün yerine parti liderliğini Bülent Ecevit’in yaptığı CHP’ydi ve 185 milletvekili çıkarmıştı. Yenik çıkan AP ancak 149 milletvekiliyle temsil ediliyordu. Sonuçlara göre hiçbir parti tek başına hükümet kurabilecek çoğunluğa ulaşamamıştı. 1974'de bozulan CHP-MSP koalisyonu ve güvenoyu alamayan Sadi Irmak Hükümeti'nden sonra 31 Mart 1975'te AP, MSP, MHP ve CGP'den oluşan 1. Milliyetçi Cephe hükümetinin başbakanı Süleyman Demirel oldu. Bu dönemde ülke siyasal gerilimle boğuşuyordu. 1 Mayıs 1977 Işçi Bayramı’nda 36 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar neticesinde genel seçim öne alındı.

 

Haberin Devamı

1977 seçimlerinden birinci parti olarak çıkan CHP daha da güçlenmişti. AP’de ise oy kaybı devam etmekteydi. Bülent Ecevit'in kurduğu azınlık hükümeti güvenoyu alamadı. Sonuçta hükümeti kurma görevini alan Süleyman Demirel 21 Temmuz'da MSP ve MHP ile birlikte 2. Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu. Bu hükümet 31 Aralık'ta gensoruyla düşürüldü. Yerine bağımsızların desteği ile bir hükümet kuran CHP, 1979 ara seçimlerinde çoğunluğu sağlayamayınca Süleyman Demirel yine görev aldı. Istikrarlı bir hükümet kurabilecek çoğunluğu olmamasına rağmen 12 Kasım 1979'da MHP ve MSP'nin dışarıdan desteklediği azınlık hükümetini kurdu.

 

SÜLEYMAN DEMIREL POLİTİKAYA ARA VERİYOR

 

Haberin Devamı

Kurulan Milliyetçi Cephe hükümetleri döneminde artan sağ-sol çatışmaları önemli siyasi tartışmaları da beraberinde getirdi. Ülkede her alanda sıkıntılar yaşanıyordu; ekonomik tıkanmışlık artık çözümsüzlüğe gelmişti. Turgut Özal’ın başkanlığında hazırlanan 24 Ocak Kararları hükümetin son şansıydı. Süleyman Demirel kararların altına hükümet adına imza atarak siyasi sorumluluğu almıştı. Bu programla Türk ekonomisi dış pazarlara açıldı. Yıllardır uygulanan karma ekonomi düzeninden serbest piyasa ekonomisine geçildi. Ama bu kararların uygulanacağı yeterli zaman bulunamadı. 12 Eylül 1980'de askeri müdahaleden sonra siyasal çalışmalardan men edilen politikacılar arasındaydı. Süleyman Demirel, başbakanlık görevinden uzaklaştırıldı, partisi kapatıldı ve CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile birlikte Hamzakoy'da alıkondu. Daha sonra tekrar tutuklanarak Zincirbozan’da ikámete mecbur edildi. Süleyman Demirel siyasal yaşamı sürekli bir savaş olarak görüyordu. 12 Eylül’den sonraki hükümetler de 24 Ocak Kararları’nı daha katı bir şekilde devam ettirdi. Bülend Ulusu’nun başbakanlığında kurulan ilk hükümetin de başbakan yardımcılığına bu kararların mimarı olan Turgut Özal getirilmişti.

 

Haberin Devamı

POLİTİKAYA DÖNÜŞ

 

12 Eylül askeri yönetimi, 6 Aralık 1983 tarihinde TBMM BaÅŸkanlık Divanı'nın oluÅŸmasıyla, hukuken sona erdi. Süleyman Demirel’in yasaklı olduÄŸu dönemde tavsiyesi üzerine, Adalet Partisi iskeleti üzerine kurulan Büyük Türkiye Partisi’ni (BTP) yönlendiriyordu. Parti baÅŸkanı emekli bir korgeneral olan Ali Fethi Esener’di ve kuruluÅŸ hazırlıkları Süleyman Demirel’in çok yakınında olan iki kiÅŸi, HüsamettinÂCindoruk ve Mehmet Dülger yapmışlardı. BTP’ye 143 eski AP vekilinin üye olması bardağı taşırmıştı ve parti 31 Mayıs 1983’te kapatıldı. Ardından Ismet Sezgin ve Necmettin Cevheri’nin çalışmaları sonucunda, yine Süleyman Demirel’in direktifleriyle Yeni Türkiye Partisi (YTP) kuruldu. Kurulan partinin ilk seçimlere katılmak üzere yaptığı baÅŸvuru veto yedi ve bu parti de kapatıldı. 1983 seçimlerinde ANAP ezici bir çoÄŸunlukla iktidara geldi. Türkiye’de Turgut Özal’lı dönem baÅŸlamıştı.

 

Demirel, 6 Eylül 1987 yapılan referandumla siyasete dönme hakkını yeniden elde etti. Siyasi yasakların kaldırılmasıyla Türkiye’nin siyasi görünümü tekrar deÄŸiÅŸmiÅŸti. Kasım ayında seçim vardı ve Süleyman Demirel, aynı yılın 24 Eylül'ünde alelacele toplananÂolaÄŸanüstü kongrede DYP Genel BaÅŸkanı oldu. 29 Kasım'da da tekrar Isparta milletvekili olarak meclise seçildi. DYP bu seçimlerde üçüncü parti olmuÅŸtu ama Süleyman Demirel siyasete dönmenin mutluluÄŸunu yaşıyordu. Turgut Özal’ın serbest piyasa ekonomisi Türkiye pazarını dünya kapitalizmine açması ülkenin gelir dağılımının dengesini iyice bozmuÅŸ ve halkın sıkıntılarını iyice artırmıştı.ÂSüleyman Demirel’in sert muhalefeti de bu sıkıntılara eklenince Meclisin en büyük partisi ANAP sadece on altı ay içerisinde üçüncü parti konumuna geriledi. 26 Mart 1989 yerel yönetim seçimlerinde SHP’nin hemen ardında yüzde 25,7’lik oy oranıyla Süleyman Demirel’in DYP’si vardı. Kenan Evren’in görev süresi dolunca ANAP milletvekilleri Turgut Özal’ı cumhurbaÅŸkanlığına seçmiÅŸlerdi. 1991 seçimleri Süleyman Demirel’e yıllar sonra tekrar baÅŸbakan olmanın yolunu açacaktı. 20 Ekim’deki seçimlerde DYP yüzde 26,2 ile mecliste en çok sandalyeye sahip parti durumuna geldi. Seçimin sonuçları yeni bir milliyetçi cephe hükümetine imkán veriyordu. Ama bunu tercih etmedi ve daha riskli olan diÄŸer yolu seçerek Erdal Inönü’nün SHP’siyle koalisyon kurdu. 12 yıl aradan sonra 20 Kasım 1991'de yeniden baÅŸbakan olan Süleyman Demirel’in baÅŸbakan yardımcısı Erdal Inönü’ydü.ÂKoalisyonun diÄŸer ortağı SHP’ydi ama meclisteki bazı kararların alınmasında gizli bir anlaÅŸma daha vardı. Eski milliyetçi cephe ortaklarıyla DYP iÅŸbirliÄŸine gidebiliyordu.Â

 

CUMHURBAŞKANLIĞI DÖNEMİ İÇİN TIKLAYIN

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!