Semai nedir? Edebiyatta semai ne demek? Semai özellikleri ve örnekleri

Güncelleme Tarihi:

Semai nedir Edebiyatta semai ne demek Semai özellikleri ve örnekleri
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2021 06:03

Geleneksel Türk Edebiyatı, aşık, tekke ve Divan edebiyatı olarak üçe ayrılır. Gazel, tahmis, terci-i bend, kaside ve nazire, Divan edebiyatı nazım türleridir.

Haberin Devamı

 

Tekke edebiyatında kaleme alınan şiirler ise şathiye, nefes, ilahi, deme ve devriye olarak beşe ayrılır. Tarihi 10. yüzyıla kadar uzanan Aşık edebiyatında yer alan nazım türleri ise şu şekilde sıralanabilir. 1- Koçaklama 2- Semai 3- Güzelleme

 4- Taşlama 5- Ağıt. Semai nedir? Edebiyatta semai ne demek? İşte, merak edilen tüm detaylar. 

 En fazla semai yazan halk ozanları şu şekilde sıralanabilir: 1- Karacaoğlan

 2- Yunus Emre 3- Aşık Dertli 4- Erzurumlu Emrah 5- Kilisli Zihni

 6- Aşık Seyrani 7- Kul Himmet 

Semai Nedir?  

Semai kelimesinin sözlük anlamı, yalnızca dinlenerek öğrenilmesi mümkün olan şiirdir. Özellikle 10. ve 11. yüzyılda, sözlü Türk edebiyatına ait eserler, yazıyla değil kulaktan kulağa yayılarak gelecek nesillere aktarılmıştır. Semailer de söylenmesi ve ezberlenmesi en kolay nazım türlerinden biri olduğu için, bu ismi almıştır. 

Haberin Devamı

 Edebiyatta Semai Ne Demek? 

 Bestelenmek ya da kendine has bir ezgiyle söylenmek üzere 8'li hece ölçüsüyle yazılmış olan manzum eserlere semai denir. Semai de diğer aşık edebiyatı nazım türlerinde olduğu gibi, hem ilahi aşk hem de beşeri aşk anlatılabilir.

 Semai türündeki eserlerde kafiye düzeni genellikle abab cccb dddb şeklindedir. Birçok halk ozanı, ezberlenmesi ve okunması çok daha kolay diye redifli semailer de yazmıştır.

 Semai Özellikleri ve Örnekleri

 1- Semailerde konu sınırlaması yoktur. Bu tür şiirlerde ilahi ve beşeri aşk dışında, göç, ayrılık acısı, memleket özlemi gibi konulara da yer verilmiştir.

 2- Semailerin büyük çoğunluğu hece ölçüsüyle yazılmıştır. Ancak başta Karacaoğlan ve Yunus Emre olmak üzere birçok ozanın aruz ölçüsü ile kalem aldığı semailer de mevcuttur.

 3- Aruz ölçüsüyle yazılan semailerde öz Türkçe kelimelerin yanı sıra Farsça ve Arapça kökenli kelimelere ve mazmunlara da yer verilmiştir.

 4- Hem halk hem de Divan şiirinin tüm nazım türlerinde olduğu gibi, semai türündeki eserlerin son kıtasında da şairin mahlası yer alır.

 5- Anlatımı zenginleştirmek için yöresel deyişler, atasözleri ve deyimler kullanılır.

Haberin Devamı

 6- Dil sadedir. Şiirde Gül - bülbül, hilal kaşlı, gonca dudaklı gibi mazmunlara sık sık yer verilir.

 7- Semai türündeki şiirlerin en kısası 3 ya da 4, en uzunu ise 5 - 6 kıtadır.

 8- Aşık edebiyatında çok yaygın olmayan bir nazım türüdür. Bunun en büyük nedeni ise halk ozanlarının daha çok 11'li hece ölçüsü ile yazılan koşma türünde eserler vermesidir.

 9- Bu şiirler 8'li hece ölçüsüyle yazıldığı için bestelenmeleri diğer nazım türlerine göre çok daha kolaydır.

 10- İlahi aşkın anlatıldığı semailerde gül Allah'ı, bülbül ise insanı simgeler.

 Semai Örnekleri

 1- ''Ala gözlü benli dilber

 Koma beni el yerine

 Altun kemerin olayım

 Dola beni bel yerine

 Hecine gönlüm hecine

 Yiğide ölüm gecine

 Al beni zülfün ucuna

 Sallanayım tel yerine''

 Karacaoğlan

Haberin Devamı

 Yukarıdaki semaide ''altın kemer'' ve ''tel'' kelimeleriyle mecaz-i mürsel yapılmıştır. Şair, sevgilisine sarılmak istediğini belindeki kemer mecazıyla anlatırken, ''gecine'' ve ''hecine'' gibi yöresel deyişlere de yer vermiştir.

 2- ''Çağır Karacaoğlan çağır

 Taş düştüğü yerde ağır

 Kişi sevdiğinden soğur

 Kurtar canım al Allah'ım''

 Bu semainin son kıtasında şair mahlasına yer vermiştir. Günümüzde de kullanılmakta olan ''taş yerinde ağırdır'' deyiminin farklı bir versiyonunun yer aldığı semai aaab kafiye düzeni ile yazılmıştır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!